Diyanet İşleri Meali
AL-İ iMRAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
13. (Bedir’de) karşı karşıya gelen şu iki grupta sizin için büyük bir ibret vardır: Biri Allah yolunda çarpışan bir grup, diğeri ise gözleriyle bunları kendilerinin iki misli imiş gibi gören kâfir grup. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.
Al-i İmran 13. ayette söylenen, Allah dilediğini değil üzerine düşen görevi yapanı destekler. Kul bir şey elde etmek istiyorsa onun gereği neyse onu yapması gerekir, Allah da kullarından kim üzerine düşeni yaparsa onu destekliyor. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi söyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
AL-İ iMRAN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
13. (Bedir’de) Karşı karşıya gelen iki birlikte sizin için bir belge vardır. Birliklerden biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfirdi. (Müminler) baktıklarında onları kendilerinin iki katı görüyorlardı.[1*] Allah, gereğini yapanı[2*] yardımıyla destekler. İleri görüşlüler için bunda bir ibret vardır.
[1*] Bedir Savaşında Mekkeliler müminlerin iki katından fazlaydı ama kendilerinin iki katı gösterildiler ki onlarla savaşmak zorunda kalsınlar. Çünkü müminlere, kendilerinin iki katına kadar düşmanla savaşma görevi verilmişti (Enfâl 8/65-66). Müslümanların Mekke ordusu ile kervan arasında kalması (Enfal 8/42), düşmanın rüyada Rasulullah’a az gösterilmesi (Enfal 8/43), iki ordu karşılaştığında birbirlerine olduklarından daha az gösterilmeleri (Enfal 8/44), Müslümanların üç bin melekle desteklenmesi (Al-i İmran 3/124), müminlerin rahatlaması için o gün hoş bir uykuya daldırılmaları ve üzerlerine rahatlatıcı bir yağmur yağdırılması da (Enfal 8/11) Allah’ın onlara olan yardımlarındandı.
[2*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. Özne insan ise tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. (Bkz. Müfredât). Kişinin yapması gereken, üstüne düşen görevdir.
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
13. (Bedir savaşında) karşılaşan iki fırkada ki, onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu; diğeri ise kâfir idi; açık görüşle, mü’minleri kendilerinin (yahut mü’minlerin gerçek sayısının) iki katı olarak görüyordu. Allah ise, kimi dilerse onu yardımıyla destekler. İşte hiç şüphesiz bunda basiretli (kalp gözü gören) insanlar için büyük bir ibret vardır.
Bayraktar Bayraklı
13. Savaşta/Bedir`de karşı karşıya gelen iki orduda sizin için bir işaret vardır. Ordunun biri Allah için savaşırken, diğeri O`nu inkâr ediyordu. Gözleriyle diğer tarafı kendilerinin iki misli gördüler. Ama Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Elbette bunda basiret/aydınlık sahipleri için bir ibret vardır.
Diyanet İşleri
13. (Bedir’de) karşı karşıya gelen şu iki grupta sizin için büyük bir ibret vardır: Biri Allah yolunda çarpışan bir grup, diğeri ise gözleriyle bunları kendilerinin iki misli imiş gibi gören kâfir grup. Allah dilediğini yardımıyla destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.
Diyanet Vakfı
13. (Bedir’de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır.
Edip Yüksel
13. Karşılaşan iki orduda sizin için bir ders var. Ordulardan birisi ALLAH yolunda savaşırken diğeri de inkârcı idi. Onları gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. ALLAH dilediğini zaferle destekler. Bunda görüş sahipleri için bir ibret vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır
13. Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır. Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır.
Hakkı Yılmaz
13. Karşılaşan iki birlikte sizin için kesinlikle bir alâmet/gösterge vardır; birliğin biri, Allah yolunda savaşıyordu; diğeri de kâfirdi; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini örtendi/ inanmayandı. Onları, göz görüşüyle kendilerinin iki misli görüyorlardı. Ve Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Şüphesiz bunda basiret sahipleri; sağduyulu kimseler için kesinlikle bir ibret vardır.
Hasan Basri Çantay
13. (Bedir muhaarebesinde) karşılaşan iki cem’iyyet hakkında sizin için muhakkak bir ibret vardı. (Onlardan) bir cem’iyyet Allah yolunda döğüşüyordu, diğeri ise kâfirdi. Onlar öbürlerini (müslümanları) dış gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, kimi dilerse onu yardımıyle destekler. Şübhesiz bunda kalb gözleri açık olanlar için kat’i bir ibret vardır.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
13. (Bedir’de savaş için birbiriyle) karşılaşan iki grupta, sizin için ibret vardır: (Onlardan) bir grup Allah yolunda savaşanlar, diğeri de inkârcılar (idi ki) bu (Allah yolunda savaşan müslüma)nlar bizzat gözleriyle kendilerini, onların iki misli görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, (hakikat) gözü açık olanlar için bir ibret vardır.
Hayrat Vakfı Meali
13. (Bedir`de) karşılaşan iki cemâatte elbette sizin için bir delil vardır. Bir cemâat Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi ki, (kendi) göz görüş(ler)iyle onları (o mü`minleri, karşılarında) kendilerinin iki misli olarak görüyorlardı. Çünki Allah, dilediği kimseye yardımı ile kuvvet verir. Muhakkak ki bunda, basîret sâhibleri için gerçekten bir ibret vardır.
Hüseyin Atay
13. Karşı karşıya gelmiş iki topluluğun durumunda size bir belge bulunmaktadır. Biri, Allah yolunda savaşıyordu. İnkarcı olan öteki topluluk onları çıplak gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyordu. Allah, dileyeni yardımıyla destekler. Doğrusu, bunda görebilenler için bir uyarı bulunmaktadır.
İhsan Eliaçık
13. Savaşan iki ordunun durumunda sizin için ibret vardır. Bir ordu Allah yolunda çarpışırken, diğeri kâfirlik etmektedir. Allah yolundakiler, düşmana iki katı görünürler. Allah da, yardımıyla uygun gördüğünü güçlendirir. Elbette gören gözler için bunda büyük ibretler vardır.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
13. (Ey sayılarının ve silahlarının çokluğuna aldanmış Yahudiler! Bedirgünü muhârebe meydanında) birbiriyle karşılaşmış olan (mümin ve müşrik) iki cemaatte sizin (çok yakında yenik düşeceğinizi anlayabilmeniz) için gerçekten büyük bir âyet vardı. (Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ve ashâbından oluşan) bir cemaat Allâh yolunda savaşıyor, kâfir olan diğer bir topluluk ise, (açıkça) göz görüşüyle onları kendilerinin (bine yaklaşan sayılarının) iki misli (fazla olarak) görüyorlardı. /(Kâfirler Müslümanların üç katı fazla olmalarına rağmen, müminler) onları kendilerinin iki misli (altı yüz kişi) olarak görüyorlardı (ki: “Sabırlı yüz kişinin, iki yüz kişiye galip kılınacağı” vaadine yakînen inandıkları için sebat edebilsinler)./ Allâh dilediğini yardımıyla destekler. İşte şüphesiz ki (Allâh’ın) bu (şekilde azı çok, çoğu ise az görünen bir hale sokması)nda, basîret (ve isâbetli görüş)lere sahip olanlar için elbette pek büyük bir ibret vardır.
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
13. Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise kâfirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.
Mehmet Akif Ersoy
13. Birbiriyle karşılaşan iki fırkanın hâli elbette sizlere ibret olmuştur: Fırkanın biri Allah yolunda cihad ediyor, diğeri ise kâfir (Allah'ı tanımıyor). Onları göz göre kendilerinin iki katı görüyorlar. Allah da nusretiyle dilediğini teyid buyuruyor. Evet gözü olanlar için bunda ibret var.
Mehmet Okuyan
13. (Bedir’de) karşı karşıya gelen (şu) iki grupta sizin için elbette bir ibret vardır: (Biri) Allah yolunda savaşan bir grup, diğeri ise onları apaçık bir şekilde kendilerinin iki katı gören kâfir (bir grup). Allah dilediğini (layık olanı) yardımı ile destekler. Şüphesiz ki görenler için bunda ibret vardır.
Mustafa İslamoğlu
13. Karşı karşıya gelen iki orduda sizin için bir mesaj vardı: Bir ordu Allah yolunda savaşıyor, diğeri ise inkarında direniyordu. Onlar ötekilerin iki misli olduğunu kendi gözleriyle görüyorlardı: Ama Allah dilediğini yardımıyla güçlendirir. İşte bu olayda basiret sahipleri için elbette ibretler vardır.
Mustafa Öztürk
13. Savaşmak üzere [Bedir'de] karşı karşıya gelen iki orduda sizin için büyük bir ibret vardır. Şöyle ki o iki ordudan biri Allah yolunda savaşıyordu. Diğeri ise kafirlerden oluşuyordu. Kafirler Allah yolunda savaşan o müminleri kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah dilediği kimseleri/müminleri lütuf ve inayetiyle böyle destekler. Hiç şüphesiz bunda büyük bir ibret var, fakat bunu basiret sahibi kimseler anlar. [50
Ömer Nasuh Bilmen
13. Şüphe yok ki sizin için iki fırkada bir alâmet vardır. Bir fırka Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir idi. Onları göz göre göre kendilerinin iki misli görüyorlardı. Allah Teâlâ ise dilediğini nusretiyle teyid buyurur. Şüphe yok ki bunda basiret sahipleri için bir ibret vardır.
Sadık Türkmen
13. Şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için, bir ibret vardır: Bir topluluk, Allah yolunda eziyete uğradıkları için çarpışıyordu. Saldırgan kâfirler; savaş başladıktan sonra, (Müminleri) kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.
Süleyman Ateş
13. Karşılaşan şu iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allâh yolunda çarpışıyordu, öteki de nankördü, onları, gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allâh dilediğini yardımıyle destekler. Elbette (bunda) gözleri olanlar için bir ibret vardı.
Süleymaniye Vakfı
13. (Bedir’de) Karşı karşıya gelen iki birlikte sizin için bir belge vardır. Birliklerden biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfirdi. (Müminler) baktıklarında onları kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, gereğini yapanı yardımıyla destekler. İleri görüşlüler için bunda bir ibret vardır.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
13. Karşı karşıya gelen iki birlikte, sizin için bir bir mesaj vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kafir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, kanunlarına uyan kişiyi yardımıyla güçlendirir. Bunda, gören göze sahip olanlar için gerçekten ibret vardır.
Yaşar Nuri Öztürk
13. Yüz yüze gelen şu iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Biri Allah yolunda çarpışıyordu; ötekisi küfre batmıştı. Allah yolunda çarpışanları, kafa gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, öz yardımıyla dilediğini destekler. İşte bunda, gözleri olanlar için gerçek bir ibret vardır.