Ayetler

Al-i İmran 37, 40 ve 47. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

AL-İ iMRAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

37. Bunun üzerine rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyyâ’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyyâ onun bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur ve "Ey Meryem! Bu sana nereden?" diye sorar, o da "Allah tarafından" cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık verir.

38.Orada Zekeriyyâ rabbine dua edip dedi ki: "Rabbim! Bana tarafından temiz bir nesil ihsan eyle! Kuşkusuz sen duayı işitmektesin."

39.O mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle seslendiler: "Allah’ın bir kelimesini tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlih kullardan bir peygamber olarak Yahyâ’yı Allah sana müjdeliyor.

40. Zekeriyyâ ise şöyle dedi: "Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çattığı, üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl oğlum olabilir?" Buyurdu ki: "İşte böyle; Allah dilediğini yapar."

---

47. Dedi ki: "Rabbim! Bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur?" Allah buyurdu: "İşte öyle, Allah dilediğini yaratır, bir işin olmasını istedi mi ona sadece ‘ol!’ der, o da oluverir."

Bu ayetlerde Hz Zekeriya'nın (a.s) Hz Meryem'e sorduğu bir soruyu, sonra yaptığı duayı, sonra da Hz Meryem'in çocuğu olacağını öğrendiğini görüyoruz. Al-i İmran 37, 40 ve 47. ayetlerde Allah'ın tercihinden bahsediliyor. Allah zaten Hz Meryem'i ve Hz Zekeriya'yı diğer insanlar arasından seçmişti. Bu ayette de Allah'ın diğer kullarına tercih ettiği Hz Meryem ve Hz Zekeriya'ya yaptığı yardımı ve çocuk sahibi yapmasını görüyoruz. Bunlar bir kulun çalışarak elde edeceği şeyler değildir. Bunlar Allah'ın tercihleri.

Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetlerin doğru tercümesi söyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

AL-İ iMRAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

37. Rabbi Meryem’i, güzel bir şekilde kabul etti ve güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Bakımını da Zekeriya’ya verdi. Zekeriya ne zaman onun dairesine girse yanında bir rızık (yiyecek veya giyecek) bulur: "Meryem! Bu sana nereden?" diye sorardı. O da “Allah katından! Allah, tercih ettiğine hesapsız rızık verir!" derdi.

40. (Zekeriya): “Rabbim! Benim nasıl oğlum olabilir? İhtiyarlık gelmiş çatmış, karım da kısır!" dedi. Allah: “Evet, böyle olacak! Ben tercih ettiğim şeyi yaparım.” dedi.

47. Meryem, “Rabbim! Benim nasıl çocuğum olur? Bana bir erkek dokunmadı ki!” dedi. “Evet, öyle” dedi. Ama Allah tercih ettiği şeyi yaratır. Bir işe karar verdi mi sadece "Ol!" der, o şey oluşur.”

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    37. İşte Rabb’i de, onun bu adağını güzel bir kabul (hüsnü kabul) ile kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi de yetiştirdi ve onu Zekeriyya’nın kefaletine (himayesine) verdi. (Yahut Zekeriyya da onun bakımını üstlendi.) Zekeriyya, mihrapta (mabette, mabedin ön kısmındaki en güzel yerinde, Meryem için yapılan odada) Meryem’in yanına her girdiğinde onun yanında bir rızık (azık) bulur ve: “Meryem, bu sana nerden geliyor?” diye sorardı. Meryem de: “O, Allah katındandır. Çünkü Allah, şüphesiz kime dilerse, ona hesapsız olarak rızık verir” dedi.

    40. Zekeriyya dedi ki: “Ey Rabb’im! Ben iyice kocadığım, karım da kısır olduğu halde benim nasıl oğlum olabilir!” Allah buyurdu ki: İşte bunun (senin ve karının du- rumu) gibi, Allah, dilediğini yapar. (Yahut işte Allah’ın kudreti böyledir: O, dilediğini yapar.)

    47. Meryem dedi ki: “Ey Rabb’im! Bana bir erkek dokunmadığı halde benim çocuğum nasıl olabilir?” Allah (Cebrâil vasıtasıyla) buyurdu ki: “İşte bunun (senden babasız bir çocuk yaratması) gibi Allah, dilediğini yaratır. O, bir işin olmasına hükmettiği zaman, artık ona sadece “Ol!” der; o da hemen oluverir.”

  2. Bayraktar Bayraklı

    37. “Ey Meryem! Bunlar sana nereden geliyor?” Meryem, “Bunlar Allah`tandır, Allah dilediğine hesapsız rızık bağışlar” diye cevap verirdi.

    40. “İşte böyledir; Allah dilediğini yapar.”

    47. “İşte öyle, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını istediğinde sadece ‘ol` der ve o şey hemen oluşmaya başlar.”

  3. Diyanet İşleri

    37. Bunun üzerine rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyyâ’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyyâ onun bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur ve "Ey Meryem! Bu sana nereden?" diye sorar, o da "Allah tarafından" cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık verir.

    40. Zekeriyyâ ise şöyle dedi: "Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çattığı, üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl oğlum olabilir?" Buyurdu ki: "İşte böyle; Allah dilediğini yapar."

    47. Dedi ki: "Rabbim! Bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur?" Allah buyurdu: "İşte öyle, Allah dilediğini yaratır, bir işin olmasını istedi mi ona sadece ‘ol!’ der, o da oluverir."

  4. Diyanet Vakfı

    37. Rabbi Meryem’e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mâbede her girişinde orada bir rızık bulur ve «Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?» der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.

    40. Zekeriyya: Rabbim! dedi, bana ihtiyarlık gelip çattığına, üstelik karım da kısır olduğuna göre benim nasıl oğlum olabilir? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir; Allah dilediğini yapar

    47. Meryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona sadece «Ol!» der; o da oluverir

  5. Edip Yüksel

    37. Efendisi, adağını güzel bir şekilde kabul etti ve onu Zekeriya’nın himayesinde güzel bir çiçek gibi yetiştirdi. Zekeriya, odanın köşesinde onun yanına her girişinde yanında yiyecekler bulurdu. "Meryem, bunlar sana nereden geliyor" diye sorduğunda, "Bu, ALLAH katındandır. ALLAH dilediğine hesapsız rızık verir" derdi.

    40. "Efendim, ben yaşlı ve karım kısırken nasıl olur da bir oğlum olur" deyince, o, "Evet; ama ALLAH dilediğini yapar" dedi.

    47. "Efendim! Bana bir beşer dokunmamışken nasıl olur da çocuğum olur" deyince, şöyle cevap verdi: "ALLAH dilediğini böyle yaratır. Herhangi bir şeyin olmasını dilediği an ona ‘Ol’ der ve o şey oluverir.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya’nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. «Meryem! Bu sana nereden geldi?» deyince, o da: «Bu, Allah katındandır.» derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

    40. Zekeriyya: «Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana ihtiyarlık gelip çattı, karım ise kısırdır.» dedi. Allah: «Öyledir, fakat Allah dilediğini yapar.» buyurdu.

    47. (Meryem): «Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?» dedi. Allah: «Öyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece ’ol!’ der, o da hemen oluverir.» dedi.

  7. Hakkı Yılmaz

    37. Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi ve ona; Meryem’e, İsa’yı gayri meşru şekilde doğurmayıp Allah’ın iradesi çerçevesinde babasız doğuruşuna Zekeriyyâ’yı kefil kıldı. Zekeriyyâ ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriyyâ, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.

    40. Zekeriyyâ: “Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmışken, karım da kısır iken benim için bir delikanlı nasıl olabilir?” dedi. Allah: “Öyledir, Allah dilediğini yapar” dedi.

    47. Bunun üzerine Rabbi Meryem’i güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi ve ona; Meryem’e, İsa’yı gayri meşru şekilde doğurmayıp Allah’ın iradesi çerçevesinde babasız doğuruşuna Zekeriyyâ’yı kefil kıldı. Zekeriyyâ ne zaman onun üzerine/özel odaya girse, onun yanında bir rızık bulurdu. Zekeriyyâ, “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. Meryem de: “O, Allah katındandır” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.

  8. Hasan Basri Çantay

    37. Bunun üzerine Rabbi onu iyi bir rızaa ile kabul etdi. Onu güzel bir nebat gibi büyütdü. Zekeriyyâyi de ona (bakmıya) me’mur etdi. Zekeriyyâ ne zaman (kızın bulunduğu) mihraaba girdiyse onun yanında bir yiyecek buldu: «Meryem, bu sana nereden (geliyor?)» dedi. O da: Bu, Allah tarafından. Şübhe yokdur ki Allah kimi dilerse ona sayısız rızık verir» dedi.

    40. (Zekeriyyâ) dedi: «Rabbim, kendime hakıykaten ihtiyarlık çatmış iken, karım da bir kısır iken benim nasıl bir oğlum olabilir»? (Allah): «öyle, dedi, (fakat) Allah ne dilerse yapar».

    47. (Meryem) dedi ki: «Hey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olabilir?». (Allah) dedi «öyle, (Fakat) Allah ne dilerse yaratır. Bir işe hükmedince ona ancak ol der, o da oluverir».

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    37. Bunun üzerine Rabbi de onu(n böyle adanmış olmasını) güzel bir şekilde kabul etti. Onu güzel bir nebat gibi yetiştirdi ve (eniştesi) Zekeriya’yı da ona bakmakla sorumlu kıldı. Zekeriya, ne zaman (mâbette Meryem’in bulunduğu) mihraba/odaya girdiyse, onun yanında bir yiyecek buldu. “Ey Meryem! Bu sana nereden (geliyor)?” dedi. O da: “Bu Allah katındandır.” dedi. Şüphe yok ki Allah, dilediği kimseye hesapsız rızık verendir.

    40. (Zekeriya) dedi ki: “Yâ Rabbi! Bana ihtiyarlık gelip çattığı ve karım da kısır olduğu halde benim nasıl bir oğlum olur?” (Allah) buyurdu ki: “Öyle de olsa, Allah dilediğini yapar.”

    47. (Meryem) dedi ki: “Yâ Rabbi! Bana bir beşer eli değmemiş (ilişmemiş) iken nasıl bir çocuğum olur?” (Allah şöyle) buyurdu: “Öyle de olsa Allah, dilediğini yaratır. O, bir işin olmasını dilediği zaman ancak, ‘ol’ der, o da oluverir.”

  10. Hayrat Vakfı Meali

    37. Böylece Rabbi onu (Meryem`i, annesinden) güzel bir kabûl ile kabûl etti ve onu güzel bir bitki (bir çiçek) gibi yetiştirdi; ve onu (akrabâsı bulunan) Zekeriyyâ`nın himâyesine verdi. Ne zaman Zekeriyyâ onun yanına ma`bede girse, yanında bir rızık bulurdu. `Ey Meryem! Bu sana nereden (geldi)?` derdi. (O da:) `Bu, Allah tarafındandır!` derdi. Şübhesiz ki Allah, dilediğini hesabsız olarak rızıklandırır.

    40. (Zekeriyyâ) şöyle dedi: `Rabbim! Doğrusu bana ihtiyarlık geldiği, hanımım da kısır olduğu hâlde, benim için bir oğul nasıl olur?` (Rabbi de ona:) `Böyledir! Allah, dilediğini yapar!` buyurdu.

    47. (Meryem:) `Rabbim! Bana bir insan dokunmadığı hâlde benim için bir çocuk nasıl olur?` dedi. (Rabbi de:) `Böyledir! Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmettiğinde, artık ona sâdece `Ol!` der, (o da) hemen oluverir` buyurdu.

  11. Hüseyin Atay

    37. Rabbi o kızı beğenerek benimsedi, onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve onu Zekeriya'nın korumacılığına verdi. Zekeriya tapınağa her girişinde, onun yanında bir yiyecek bulurdu. Ey Meryem! "Bu sana nereden?" derdi. Meryem de "Bu, Allah'ın katındandır" cevabını verirdi. Doğrusu, Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.

    40. "Rabbim! Ben kocamış ve karım da kısırken nasıl oğlum olabilir?" dedi. "Öyle olsa bile, Tanrı dilediğini yapar" dedi.

    47. Meryem "Rabbim! Bana bir insan dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir?" dedi. Allah "Senin için öyle olsa bile, Allah dilediğini yaratır. O, bir işin olmasına hükmederse ona 'OL der ve o da olur" dedi.

  12. İhsan Eliaçık

    37. Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu. Onu, Zekeriya'nın himayesine v ererek n adide bir çiçek gibi büyüttü. Zekeriya ne zaman odasında onu ziyaret etse yanında yiyecekler bulur ve " Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor?" derdi. O da " Allah'tan." derdi . Allah, lâyık gördüğüne umulmadık yerlerden rızık v erir.

    40. Zekeriya: " Ey Rabbim, ben yaşlı bir adamım, karım da kısır, benim nasıl oğlum olabilir?" dedi. Allah buyurdu ki: " Öyle, Allah isterse olur."

    47. Meryem: " Rabbim, bana hiçbir erkek dokunmamışken nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah: " Öyle, Allah istediğini yaratır. O , bir şeyi istediğinde ona yalnızca ol der, o da hemen oluverir!" buyurdu.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    37. Bunun üzerine Rabbi (adadığı erkek yerine) o (kız çocuğu)nu pek güzel bir (rıza ve) kabul ile kabul buyurdu ve onu çok güzel bir terbiye ile büyüttü. (Dayısı) Zekeriyyâ’yı da on(un korunmasına ve bakımın)a kefil (ve görevli) kıldı. Zekeriyyâ her ne zaman onun yanına; (Meryem’in bulunduğu yüksek ve kilitli odadaki) o mihrâba girdiyse, (mutlaka) onun yanında (mevsimsiz yiyeceklerden derlenmiş) bir rızık bulur ve: “Ey Meryem! (Kapılar kilitliyken ve mevsim müsâit değilken) işte bu sana nereden (geliyor)?” der, o da: “Bu, Allâh nezdinden (gelmekte) dir. (Sakın sen bunu uzak görme!) Zira şüphesiz ki Allâh dilediğini (hiç kısmadan) hesapsız olarak rızıklandırır.” derdi.

    40. O (Zekeriyyâ (Aleyhisselâm) bu nidâyı duyunca, Allâh-u Te`âlâ’nın vaadine karşı bir şüphe taşıdığı için değil de, sebeplerin elverişli olmadığı bir ortamda çocuğun nasıl meydana geleceğini öğrenmek ve İlâhî kudretin azametini takdir etmek için): “Ey Rabbim! Benim için bir oğul nasıl olabilir ki; gerçekten bana ihtiyarlık ulaşmıştır, hanımımsa bir kısırdır?” demişti. O (Allâh-u Te`âlâ da): “(Ey Zekeriyyâ!) İşte Allâh dilediğini böylece (hârikulâde bir şekilde) yapmaktadır! (Dolayısıyla; kısır bir nene ve yaşlı bir dededen çocuk yaratmak, O’nun sonsuz kudretine göre hiç de yadırganacak bir şey değildir!)” buyurmuştu.

    47. O (müjdeyi alan Meryem (Aleyhesselâm) Allâh-u Te`âlâ’nın kudretinin büyüklüğüne şaşırıp, çocuğun ne şekilde olacağını sormak üzere): “Ey Rabbim! Bana hiçbir beşer dokunmamışken, benim için bir çocuk nasıl olabilir?” demişti. O (Cebrâîl (Aleyhisselâm) da): “(Ey Meryem!) İşte Allâh dilediğini böylece (hârikulâde bir şekilde) yaratmaktadır! (Artık O’nun sana babasız bir çocuk verebileceğini yadırgama! Zira) O (bir şeyin meydana gelmesine karar verip) bir işe hükmettiği zaman, ona ancak (harften ve sesten münezzeh olarak): ‘Var ol!’ buyurur, o da hemen meydana geliverir. (Dolayısıyla senin Rabbin, yaratmak istediği şeyleri bazen birtakım sebepler ve ana maddelerle yarattığı gibi, dilerse de hiç bir sebebe dayanmaksızın yoktan yaratabilir.)” demişti.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya'yı da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. "Meryem, Bu sana nereden geldi?" derdi. O da "Bu, Allah katından" diye cevap verirdi. Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

    40. Zekeriya, "Ey Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmış iken ve karım da kısır iken benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi. Allah, "Öyledir, ama Allah dilediğini yapar" dedi.

    47. (Meryem), "Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" dedi. Allah, "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir" dedi.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    37. Bunun üzerine mabudu onu iyi bir kabul ile kabul buyurduktan başka, güzel surette yetiştirdi ve Zekeriyya'nm himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman onun bulunduğu hücreye girerse yanında yeni bir yiyecek bularak, "Yâ Meryem, bu sana nereden geliyor?" derdi. Beriki de "Allah'ın yanından, şüphe yok ki Allah dilediğine hesapsız rızıklar verir" cevabında bulunurdu.

    40. Zekeriyya "Yâ Rabbi! Benim nasıl oğlum olacak? Kendim kocadım, haremim kısır" deyince, "Allah böylece dilediğini yapar" buyurdu.

    47. "Yâ Rabbi, benim nasıl çocuğum olabilir ki bana beşer değmedi?" deyince şöyle buyurdu: "Allah işte böylece dilediğini yaratır, bir şey murad etti mi, ona yalnız 'Ol!' der, o da oluverir.

  16. Mehmet Okuyan

    37. Rabbi onu (Meryem’i) güzel bir şekilde (duasını) kabul etmişti; onu güzel bir bitki olarak yetiştirmiş ve Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirmişti. Zekeriya mabette onun yanına her girişinde orada bir rızık bulurdu. (Zekeriya), “Ey Meryem, bu sana nereden (geliyor)?” dediğinde, o da “Bu, Allah katındandır.” demişti. Şüphesiz ki Allah dilediğine (layık olana) hesapsız rızık verir.

    40. (Zekeriya) şöyle demişti: “Rabbim! Yaşlılık bana gelip çattığına, hanımım da kısır olduğuna göre benim (bir) oğlum nasıl olabilir ki?” (Melekler) şöyle demişti: “Öyle, (ama) Allah dilediğini yapar.”

    47. (Meryem) “Rabbim! Bana hiçbir insan dokunmamışken nasıl (bir) çocuğum olabilir ki?” demiş, (melekler ise) şöyle demişlerdi: “Öyle, (ama) Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece ‘Ol!’ der, o da hemen olmaya başlar.”

  17. Mustafa İslamoğlu

    37. Bunun üzerine Rabbi onu memnuniyetle kabul etti; dahası onu bir çiçek gibi yetiştirdi ve Zekeriyya`nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman onun bulduğu bölmeye girse, onun yanında yiyecekler görürdü. (Ve bir gün) sordu. "Ey Meryem! Bunlar sana nereden geliyor?" O da cevapladı: "Bunlar Allah katındandır; Allah dilediği kimseye hesapsız rızık bağışlar."

    40. Cevap verdi: "Rabbim! Ben bunca yaşlanmış, karım da kısır kalmışken benim nasıl bir oğlum olabilir?" (Melek) cevap verdi: "İşte böyledir Allah; dilediğini yapar."

    47. (Meryem) "Rabbim!" dedi, "bana hiç bir insan dokunmadığı halde benim nasıl çocuğum olabilir?" (Melek) dedi ki: "İşte böyledir Allah; dilediğini yapar! Bir işi dilediği zaman ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluş sürecine girer.

  18. Mustafa Öztürk

    37. Rabbi de [mabede hizmet hususunda] Meryem'e hüsnükabul gösterdi; onu nadide bir çiçek gibi yetiştirdi. Zekeriya peygamberi de ona bakmakla görevlendirdi. Zekeriya, mabede her uğradığında Meryem'in yanında yiyecek bulunduğuna tanık olurdu. Bir defasında "Meryem! Bu yiyecekler sana nereden geliyor?" diye sordu. Meryem de ona, "Allah bunları bir şekilde lütfediyor işte. Şüphesiz Allah dilediğine hesapsız rızık bahşeder. " diye karşılık verdi.

    40. Bunun üzerine Zekeriya, "Rabbim! Şu yaşlı halimde benim nasıl çocuğum olabilir ki?! Hem sonra karım da kısır. Bu halde nasıl çocuk sahibi olabilirim?!" dedi. Allah da, "Pekala olur; çünkü Allah ne dilerse yapar." buyurdu.

    47. Meıyem, "Rabbim! Ben nasıl çocuk sahibi olabilirim?! Bana hiçbir erkek eli dokunmadı ki!" deyince, Allah, "Pekala olur; çünkü Allah dilediğini yaratır. Allah bir şeyin olmasına karar verdiğinde ona sadece "Ol!" der ve o şey de oluş sürecine girer."

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    37. Artık onu Rabbisi bir güzel kabul ile kabul buyurdu ve onu bir güzel nebat olarak yetiştirdi. Zekeriya’yı da ona bakmaya memur etti. Zekeriya her ne zaman mahfilde onun yanına girse, onun yanında bir rızık bulurdu. «Ya Meryem! Bu sana nereden geldi?» O da «Bu, Allah tarafından,» der idi. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ dilediğini hesapsız merzûk buyurur.

    40. Dedi ki: «Yarabbi! Bana bir oğul nasıl olabilir ki, bana hakikaten ihtiyarlık yetişti. Refikam ise kısırdır.» Buyurdu ki, «Öyledir.» (Fakat) Allah Teâlâ dilediğini yapar.

    47. Dedi ki: «Yarabbi! Bana çocuk nereden olabilir! Halbuki bana bir beşer dokunmamıştır.» Buyurdu ki, «Öyledir. Allah Teâlâ neyi dilerse yaratır. Bir şeyi murad edince ona sadece ’Ol!’ der, o da hemen oluverir.»

  20. Sadık Türkmen

    37. Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu yere her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" derdi. O da: "Bu, Allah katından" diye cevap verdi. Zira Allah dilediğine hesapsız rızık yaratır.

    40. Zekeriya; "ey Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmışken ve eşim de kısırken benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi. Allah; "Öyledir, ama Allah dilediğini yapar" dedi.

    47. (meryem): "ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken, benim nasıl çocuğum olur?" dedi. (Melek); "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece "ol" der, o da hemen oluşmaya başlar" dedi.

  21. Süleyman Ateş

    37. Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da onun bakımını üstlendi. Zekeriyyâ, onun yanına, mihrâba her girdiğinde yanında bir rızık bulurdu. "Ey Meryem, bu sana nereden?" derdi. (O da) "Bu, Allâh katından" derdi. "Allâh, dilediğine hesapsız rızık verir."

    40. Dedi ki: "Rabbim, bana ihtiyarlık gelip çatmış, karım da kısırken benim nasıl oğlum olur?" (Allâh): "Öyle (ama) Allâh, dilediğini yapar." dedi.

    47. Dedi ki: "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" "Allâh, böylece dilediğini yaratır, dedi, bir şey(in olmasını) istedi mi ona ’ol’ der, o da oluverir."

  22. Süleymaniye Vakfı

    37. Rabbi Meryem’i, güzel bir şekilde kabul etti ve güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Bakımını da Zekeriya’ya verdi. Zekeriya ne zaman onun dairesine girse yanında bir rızık (yiyecek veya giyecek) bulur: "Meryem! Bu sana nereden?" diye sorardı. O da “Allah katından! Allah, tercih ettiğine hesapsız rızık verir!" derdi.

    40. (Zekeriya): “Rabbim! Benim nasıl oğlum olabilir? İhtiyarlık gelmiş çatmış, karım da kısır!" dedi. Allah: “Evet, böyle olacak! Ben tercih ettiğim şeyi yaparım.” dedi.

    47. Meryem, “Rabbim! Benim nasıl çocuğum olur? Bana bir erkek dokunmadı ki!” dedi. “Evet, öyle” dedi. Ama Allah tercih ettiği şeyi yaratır. Bir işe karar verdi mi sadece "Ol!" der, o şey oluşur.”

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    37. Rabbi, onu güzel bir kabul ile karşıladı ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriya ne zaman odaya, yanına girse onun yanında bir yiyecek bulurdu: Meryem, bu sana nereden geldi? dediğinde O şöyle cevap verirdi: Bu, Allah katından! Doğ rusu Allah, gereğini yapıp yalvaran kimseye hesapsız rızık bağışlar

    40. Rabbim, ben iyice yaşlanmış, karımda kısır iken nasıl benim bir oğlum olacak? dedi. Allah: Öylede olsa, Allah karar verdiği şeyi yapar! buyurdu.

    47. Meryem, şöyle dedi: Rabbim bana bir beşer dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir? Melekler: (şöyle cevap verdiler). İşte böyle, Allah karar verdiği şeyi yaratır. Bir işe karar verdi mi sadece ol der o şey olmaya başlar.

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    37. Allah, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi besleyip büyüttü. Onu, Zekeriyya’nın korumasına verdi. Zekeriyya, mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı: "Meryem, bu sana nereden?" Meryem de "Bu, Allah katındandır; çünkü Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır." derdi.

    40. Dedi ki: "Rabbim, benim nasıl çocuğum olur? İhtiyarlık tam bir biçimde üstüme binmiş, karım kısır." Allah cevap verdi: "Allah, dilediği şeyi işte böyle yapar."

    47. Meryem dedi ki: "Rabbim, çocuğum nasıl olur benim? Bana hiçbir insan dokunmadı ki!" Allah cevap verdi: "Allah dilediğini işte böyle yaratır. Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sadece ona "Ol!" der; ve o hemen oluverir."