Altta Diyanet'in mealiyle Süleymaniye Vakfının meali peş peşe yazdım, bazı kelimeleri renkli belirttim. Her iki mealde de aynı renkler aynı kelimeleri gösterir. Diyanet ve pek çok mealde renkli belirttiğim kelimeler yanlış tercüme ediliyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali doğrudur. Renkli kelimeleri kıyas yapabilesin diye iki meali peş peşe ekledim. Yanlış tercümelerden dolayı şirki tanıyamıyoruz, kimse bu ayetleri üstüne alınmıyor. Alt tarafa bu kelimelerin ne anlama geldiğini yazacağım.
Diyanet İşleri Meali
ANKEBUT SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
41. Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!
42. Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
43. İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
ANKEBUT SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
41. Allah ile aralarına veliler koyanların durumu, bir yuva/aile kurmuş dişi örümceğin durumu gibidir. (Aile ilişkileri açısından) en zayıf yuva, kesinlikle örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi[*].
[*] Örümcek yuvası iki yönden en zayıf yuvadır. Bunlardan biri, yuvanın fiziksel olarak zayıf ve çabuk bozulabilir olmasıdır: Örümcek ağı ile örümcek yuvasını karıştırmamak gerekir. Yuva, barınmak için, örümcek ağı ise avlanmak içindir. Hiçbir örümcek o ağda barınmaz. Onların barınağı kuru ot yığınıdır. Küçük bir rüzgar, yuvalarını kendileriyle birlikte dağıtır atar. Diğer zayıflık ise örümcek ailesinin ilişkilerindeki zayıflıktır. Örümcek ailesinde dişinin erkeği veya yavrularını yemek amaçlı öldürdüğü, yavruların da birbirlerini veya ölmüş ya da diri haldeyken annelerini yediği bilinmektedir.
42. Allah onların, kendisiyle aralarına koyup yalvardıkları her şeyi bilir. O, daima üstün ve bütün kararları doğru olandır.
43. İşte bütün bu örnekleri insanlar için veriyoruz; ama, yalnızca bunlarla ilgili bilgi sahibi olanlar doğru bağlantıları kurabilir.
Cübbeli Ahmet hocayı alttaki videoda Şah-ı Nakşibendi'den yardım isterken görebilirsin. Aslında videoda Ahmet hocanın bir zamanlar şirk ayetlerini çok iyi anladığını, aracı edilenlerin hiç bir şey duyamayacaklarını söylediğini de duyabilirsin. Ankebut suresinin bu ayetlerinde anlatılan örümceğin evi böyle tehlikeli bir şey. Hocalar bile aldanıp şirke girecek hale gelebiliyor.
Bugün şirke girmeyen cemaat tarikat yok gibi ama farkında değiller. Ayette geçen örümceğin evi insanları şirke sokan tarikat ve cemaatlerdir. Örümcek evi nasıl zayıfsa bu cemaatler de öyle zayıftır. Ayrıca ayette bahsedilen bu örümcek sureye adını veren -Ankebut- Karadul'dur. Karadul adından da belli olacağı üzere çiftleşmek için erkek örümceği yuvasına çeker, çiftleşir sonra da öldürür. Tarikat ve cemaatler de aynı şekilde müridleri kendine çeker sonra onlar şirke sokarak öldürmüş olur.
Ayetlerde renkle belirttiğim genelde "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye çevrilen (مِنْ دُونِ اللَّهِ ) Min Dûnillâh ifadesi, Allah ile kulun arasına yaşayan veya ölmüş bir insanın, meleklerin, ruhların vs alınması demektir. Eğer Allah'tan değil de bu kişilerden, meleklerden, ruhlardan yardım istersen bu şirk olur. Kur'an'daki şirkin tanımı bu; Doğrudan Allah'tan istemiyor da rütbesi yüksek olduğuna inandığı bir evliyayı yardıma çağırarak istiyor. Askeriyedeki ast üst ilişkisine benzetebiliriz. Allah'ın astından, yani Allah'ın altında ama kendisinden üstün olduğuna inandığı birini/birine çağrıda bulunmak, yardım istemek Allah'ın tevbe etmeden ölünmesi durumunda affetmeyeceğini söylediği tek günahtır. Bu ayetleri "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye tercüme edince müslümanlar ayetin muhatabı olmadığını düşünüyor. Halbuki en başta Müslümanlar muhatap bu ayetlere.
Ayette doğru anlaşılmayan ikinci kelime renkle belirttiğim "tapmak" kelimesi. Böyle tercüme edince Müslümanlar "ben Allah'tan başka tanrıya tapmıyorum" diyor. Ayette tapmak diye çevirdikleri kelime yed’ǔne ( يَدْعُونَ ) Bu kelimenin anlamı yalvarma, çağrıda bulunmak demek. Bu kelimeler düzgün tercüme edilmeyince şirkin ne olduğu görülemiyor. Ankebut suresinin bu ayetleri Allah ile arasına birini alan ve ondan yardım isteyen, ona çağrıda bulunan insanları anlatıyor.
Alttaki dize Abdülkadir Gelani'ye ait olduğu söylenen Füyuzat-ı Rabbaniye itabından. Geylani bu ve benzer bir çok dizesinde müritlerine kendisinden yardım istemelerini söylüyor. Buna Allah ile araya birini almak ve ondan yardım istemek deniyor; Bu, Allah'ın tevbe edilmediği sürece affetmeyecei tek günah olan şirktir. Araf 194-195. ayetler şöyle; Allah ile aranıza koyup çağrıda bulunduklarınız sizin gibi kullardır. Dedikleriniz içinize yatıyorsa onlara seslenin de size cevap versinler. Ayakları mı var ki yürüsünler; elleri mi var ki tutsunlar; gözleri mi var ki görsünler; kulakları mı var ki dinlesinler . Abdülkadir Geylani'nin eli ayağı, gözü kulağı mı kaldı yapılan çağrıları duysun?
Yeryüzündeki diğer taraflarının hepsi hükmüm altındadır.
Ve yer küre elimde bir güvercin yumurtası gibidir.
Güneşin doğduğu ufuk Batıda aşağı kademededir.
Adımım ise onu dikkatle aşıp geçti.
Ey müridim! Benim devamım sana kolaylık sağlar,
Şerefli bir hayat, yüksek ve saygı değer bir makam,
Ey Müridim! Beni doğuda çağıracak olursan,
Veya batıda, ya da denizlerde seyrederken…
Yardımına koşarım, atmosferin üstünde bile olsan…
Her hasma karşı ben kaza kılıcıyım…Haşır günü müridime şefaatçiyim ben,
Rabbim katında, sözüm ise reddolunmaz.
Ben, hem şeyh, hem salih, hem de veliyim,
Hem KUTUB’um ve insanların önderiyim.
Ben Kaadir olan mevlanın kuluyum, vaktim pek hoş,
Dedem Mustafa’dır, imamlık ise bana yeter.
Ceddime her vakit salat u selam olsun,
Hanedanına da olsun uzun müddet
Kaynak : Abdülkadir Geylani, Füyuzat-ı Rabbaniye, sayfa 64-65-66)
Cübbeli Ahmet hoca Kur'an'ı değil de Abdülkadir Geylani'nin yazdığı kitabı esas aldığı için evliya dedikleri insanlardan yardım istiyor. Ankeut 43. ayet, bu örneklerin Cübbeli Ahmet hocanın düştüğü hallere düşmememiz için verildiğini söylüyor; Bunlar örnek olaylardır. Onları bütün insanlar için veriyoruz ama bilenler dışında hiç kimse onlara akıl yormaz.
Şirk ayetlerinin nasıl katledildiğini, Ahkaf Suresi 4-5-6. ayetlerini ne hale getirdiklerini yazdığım bu sayfadan okuyabilirsin. Ahkaf Suresi 4-5-6. Ayetlerin Katledilmesi
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
41. Allah’tan başka veliler (dostlar, koruyucular, dayanaklar) edinenlerin durumu, kendine bir yuva edinen örümceğin durumu gibidir. Ve hiç kuşkusuz yuvaların en çürüğü, örümcek yuvasıdır. Bunu bir bilselerdi!..
42. Şüphesiz Allah, onların, Kendisinden başka yalvardıkları bütün nesneleri biliyor. Zaten O, yegâne Aziz’dir ( mutlak galiptir), Hakim’dir (her işinde hikmet bulunandır).
Bayraktar Bayraklı
41. Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, dişi örümceğin durumu gibidir. O, bir yuva edinir. Halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz dişi örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!
42. Şüphesiz Allah, onların kendisinden başka ne tür bir şeye yalvardıklarını bilir. O, çok güçlüdür ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri
41. Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!
42. Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı
41. Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; halbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!
42. Allah, onların kendisini bırakıp da hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.
Edip Yüksel
41. ALLAH'ın dışında edindikleri velilerin örneği, bir ev edinen dişi örümceğin örneğine benzer. Gerçek şu ki, evlerin en çürüğü (en az güvenilir olanı) dişi örümceğin evidir, keşke bilselerdi.
42. ALLAH onların kendisinden başka taptıklarının aslında hiç bir şey olmadığını iyi bilir. O Üstündür, Bilgedir.
Elmalılı Hamdi Yazır
41. Allah'tan başka dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi.
42. Allah, onların kendisini bırakıpta hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz ki bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.
Hakkı Yılmaz
41. Allah’ın astlarından yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın edinenlerin durumu, ev edinen dişi örümceğin durumu gibidir. Şüphesiz evlerin en çürüğü de kesinlikle dişi örümcek evidir. Keşke onlar, bilselerdi.
42. Şüphesiz Allah, onların, Kendisinin astlarından hangi şeye yalvardıklarını bilir. Ve O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/ sağlam yapandır.
Hasan Basri Çantay
41. Allahdan başka velîler edinenlerin sıfatı kendine bir yuva yapan örümcek misâli gibidir. Halbuki, eğer bilmiş olsalar, evlerin en çürüğü her halde örümcek yuvasıdır.
42. Allah, kendinden başka hangi şey'e tapıyorlarsa şübhesiz ki biliyor. O, mutlak gaalibdir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
41. Allah’tan başka (sığınacak, bağlanacak) velîler edinenlerin durumu, tıpkı kendisine (ağdan) bir ev edinen örümceğe benzer. Halbuki evlerin en zayıfı, elbet örümcek ağıdır, keşke bilselerdi!
42. Şüphesiz Allah, onların kendisinden başka neye yalvarıp taptıklarını bilir. O mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hayrat Vakfı Meali
41. Allah'dan başka dostlar edinenlerin misâli, (kendine) bir ev edinen ankebût'un(örümceğin) hâli gibidir. Hâlbuki şübhesiz evlerin en çürüğü, elbette örümceğin evidir. Keşke bilselerdi!
42. Şübhesiz ki Allah, (onların) kendisinden başka nelere yalvarmakta olduklarını bilir. Çünki O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
Hüseyin Atay
41. Allah'tan başka veliler edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise doğrusu dişi örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler!
42. Doğrusu Allah, Kendinden başka yalvardıkları herhangi bir şeyi bilir. O güçlüdür, bilgedir.
İhsan Eliaçık
41. ALLAH'TAN başkasını yâr edinenin durumu, kendisine ağ örerek ev yapan örümceğe benzer. Hâlbuki iyice bilseler evlerin en çürüğü örümcek evidir.
42. Allah, onların kendisini bırakıp da hangi şeylere yalvardıklarını biliyor. Allah çok güçlü, çok bilgedir
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
41. Putlara taparak ve onların yardımlarını umarak) Allâh’tan başka birtakım dostlar edinmiş olan o (müşrik) kimselerin (güçsüz ve gülünç) durumu; (tehlikelerden korunmak ve içerisinde barınmak için kendisine) bir ev edinmiş olan örümceğin ilginç hâli gibidir! Hâlbuki gerçekten de evlerin en zayıfı, elbette örümceğin evidir. Eğer onlar (durumlarının bu kadar feci olduğunu) bilmekte olsaydılar (Allâh’tan başka kimseye tapmazdılar)!
42. Şüphesiz ki Allâh onların, Kendisini bırakıp da tapmakta oldukları herhangi bir şeyi (hak kıyla) bilmektedir. (Kendisine ortak koşanlardan intikam alma gücüne sahip) Azîz de, (her işi sağlam ve yerli yerinde olan) Hakîm de ancak O’dur! (Artık böyle bir Zât’a ibadeti bırakıp, yok hükmünde olan âciz şeylere tapmayı hangi akıllı caiz görebilir?)
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
41. Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!
42. Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Mehmet Okuyan
41. Allah’ın peşi sıra dostlar edinenlerin örneği, yuva edinen örümceğin örneği gibidir. Şüphesiz ki yuvaların en dayanıksız olanı elbette örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!
42. Allah onların kendisinin peşi sıra yalvardıkları şeyleri bilmektedir. O güçlüdür, doğru hüküm verendir.
Mustafa İslamoğlu
41. ALLAH’TAN başkalarını sığınacak otorite edinen kimselerin durumu, ördüğü ağı ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer; ne ki evlerin en çürüğü, elbette örümcek ağıdır: keşke bunu kavrayabilselerdi.
42. Şüphesiz Allah, onların kendisinden başka yalvarıp yakardıkları her şeyi çok iyi bilir; zira yüceler yücesi O’dur, her hükmünde tam isabet sahibi O’dur.
Mustafa Öztürk
41. Allah'tan başka varlıkları ilah/tanrı yerine koyup kendisine sığınak edinenlerin durumu şu örümcek misaline benzer: Örümcek bir yuva yapar; oysa yuvaların en zayıfı örümcek yuvasıdır. Keşke o müşrikler bu gerçeği anlayabilseler!
42. Hiç şüphesiz Allah onların kendisinden başka tapındıkları şeylerin hiçbir değer ifade etmediğini çok iyi bilir. O üstün kudret sahibidir, her hükmü ve fiili mutlak isabetlidir
Ömer Nasuh Bilmen
41. Allah'tan başka velîler ittihaz edenlerin meseli bir ev edinmiş olan örümceğin meseli gibidir. Ve şüphe yok ki, evlerin en çürüğü elbette ki, örümceğin evidir. Eğer bilir kimseler olsalar idi.
42. Şüphe yok ki, Allah kendisinden başka neye ibadet ettiklerini bilir. Halbuki azîz, hakîm olan O'dur.
Sadık Türkmen
41. Allah’in dışında, birtakım evliyaya/dostlara/efendilere bağlananların durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir! Halbuki evlerin en dayanıksızı/çürüğü, şüphesiz ki, örümceğin evidir! Şayet bilselerdi!
42. Şüphesiz ki Allah, kendisinin dışında, ne gibi şeylere yalvardıklarını bilir. O üstündür, hâkimdir.
Süleyman Ateş
41. Allah'tan başka veliler edinenler, bir ev edinen örümceğe benzerler. Evlerin en gevşeği örümcek evidir, keşke bilselerdi.
42. Allah, onların kendisinden başka ne gibi şeylere yalvardıklarını bilir, O üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Süleymaniye Vakfı
41. Allah’tan önce velilere(dostlara) sarılanların durumu örümceğin durumuna benzer. Örümcek bir yuva edinir ama yuvaların en gevşeği örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi.
42. Allah onların, kendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarını bilir. Güçlü olan o, doğru karar veren odur.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
41. Allah'ın yanısıra evliya (koruyucular) edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler.
42. . Doğrusu Allah, Kendisinin yanı sıra (kimlere ve hangi şeye) yalvardıklarını bilir. O güçlüdür, Hakim'dir.
Yaşar Nuri Öztürk
41. Allah'ın berisinden veliler edinenlerin durumu, bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer. Ve evlerin en güvensizi/en zayıfı elbette ki, dişi örümceğin evidir. Keşke bilselerdi!
42. Allah, onların, kendisinden başka ne gibi bir şeye yalvardıklarını/nasıl bir şey için çağrı yaptıklarını bilir. O'dur Azîz, O'dur, Hakîm.