Ayetler

Araf 37. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

ARAF SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

37. Allah’a iftira eden veya O’nun âyetlerini asılsız sayandan daha zalim kim vardır! Onlar kendileri için yazılmış nasiplerini elde ederler. Sonunda elçilerimiz gelip canlarını alırken, "Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılarınız nerede?" derler. "Bizden sıvışıp gittiler" diye cevap verirler. Ve (dünyadayken) kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.

Ayetlerde genelde "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye çevrilen (مِنْ دُونِ اللَّهِ ) Min Dûnillâh ifadesi, Allah ile kulun arasına yaşayan veya ölmüş bir insanın, meleklerin, ruhların vs alınması demektir. Eğer Allah'tan değil de bu kişilerden, meleklerden, ruhlardan yardım istersen bu şirk olur. Kur'an'daki şirkin tanımı bu; Doğrudan Allah'tan istemiyor da rütbesi yüksek olduğuna inandığı bir evliyayı yardıma çağırarak istiyor. Askeriyedeki ast üst ilişkisine benzetebiliriz. Allah'ın astından, yani Allah'ın altında ama kendisinden üstün olduğuna inandığı birini/birine çağrıda bulunmak, yardım istemek Allah'ın tevbe etmeden ölünmesi durumunda affetmeyeceğini söylediği tek günahtır. Bu ayetleri "O'nu bırakıp" "Allah'tan başka" "Allah'ın dışında" diye tercüme edince müslümanlar ayetin muhatabı olmadığını düşünüyor. Halbuki en başta Müslümanlar muhatap bu ayetlere.

Bu Ayetler Müslümanlara Da Hitap Ediyor

Ayette doğru anlaşılmayan ikinci ifade "tapmakta olduğunuz tanrılar" ifadesi. Böyle tercüme edince Müslümanlar "ben Allah'tan başka tanrıya tapmıyorum" diyor. Ayette tapmak diye çevirdikleri kelime ted’ǔne ( تَدْعُونَ ) Bu kelimenin anlamı yalvarma, çağrıda bulunmak demek. Bu kelimeler düzgün tercüme edilmeyince şirkin ne olduğu görülemiyor. Araf 37. ayet Allah ile arasına birini alan ve ondan yardım isteyen, ona çağrıda bulunan insanları anlatıyor. Buna Müslümanlar da girer. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

ARAF SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

37. Bir yalanı Allah’a mâl eden veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha büyük yanlış yapan kişi kimdir? Kitapta olanlardan hak ettikleri başlarına gelecektir. Elçilerimiz /ölüm melekleri, canlarını almaya gelince: “Allah’tan önce yalvardıklarınız nerede?” diye sorarlar. Onlar “Kaybolup gittiler!” diye cevap verirler ve kâfir olduklarına bizzat kendileri şahitlik ederler.

Abdülkadir Geylani'den Yardım İsteme Şirki

Alttaki alıntı Abdülkadir Geylani'ye ait olduğu söylenen Füyûzât-ı Rabbaniye kitabından. Araf 37 ve diğer şirki anlatan ayetlerde "Min Dûnillâh" ifadesinin Allah ile kulun arasına yaşayan veya ölmüş bir insanın, meleklerin, ruhların vs alınması, ondan yardım istenmesi olduğunu aklında tutarak okursan, bunun neden şirk olduğunu görebilirsin.

“Ben hakikaten varlığın kutuplarının kutbuyum. Diğer bütün kutuplar üzerinde izzet ve saygıdeğerliğim vardır. Bütün tehlike ve korkunç hallerde bize tevessül et, Varlık ve eşya içinde himmetimle senin imdadına koşarım. Ben müridim için korktuğu şeylere karşı koruyucuyum, Onu her türlü şer ve fitneden muhafaza ederim. Muridim ister doğuda, ister batıda olsun, Hangi beldede bulunursa bulunsun onun yardımına uzanırım."


Kaynak : Füyûzât-ı Rabbaniye, sayfa 59

Abdülkadir Geylani'yi veya bir başkasını Allah'tan önce yardıma çağıranlar melekler canlarını alırken kafir olduklarını öğrenecekler. Araf 37. ayetin sonu böyle bitiyor: Kendilerinin kafir olduklarına bizzat şahitlik edeceklerdir. Bu yüzden bu ayetleri "Allah'tan başka tapmakta olduğunuz tanrılar" diye tercüme etmek cinayettir. Ben kimseye iftira, hakaret etmiyorum. Ayet şirk koşanlara ölürken meleklerin soracağı soruyu bildiriyor; Hani o Allah’tan önce yardıma çağırdıklarınız?” Bu insanlar Allah'tan önce Abdülkadir Geylani'yi yardıma çağırıyor. Hatta Cübbeli Ahmet alttaki videoda Abdülkadir Geylani'den nasıl himmet isteyeceklerini anlatıyor. Himmet, yardım demek. Bunun ne anlama geldiğini artık biliyorsun.

Min Dûnillâh Ne Demek Ve Şirk Hakkında Ayrıntılı Açıklama

Şirk ayetlerinin nasıl katledildiğini, Ahkaf Suresi 4-5-6. ayetlerini ne hale getirdiklerini yazdığım bu sayfadan okuyabilirsin. Ahkaf Suresi 4-5-6. Ayetlerin Katledilmesi

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    37. Öyleyse, Allah’a karşı yalan uyduran veya Onun âyetlerini (Kur’an’ı) yalan sayandan daha zalim kim olabilir! İşte onlara kendileri için yazılmış olan nasipleri (Levh-ı Mahfuz’da yazılmış rızıkları, ecelleri vs.) erişir. Sonunda elçilerimiz (ölüm melekleri) gelip onların canlarını alırken kendilerine diyecekler ki: “Hani, Allah’tan başka da tapıp yalvardığınız tanrılar nerede?” Onlar da: “Onlar bize hiç görünmediler” diyecekler ve gerçekten kâfir olduklarına kendileri şahitlik edeceklerdir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    37. Allah`a iftira eden ya da O`nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim vardır? Onlara kitaptaki nasipleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz gelip canlarını alırken, “Hani, Allah`tan başka yalvardıklarınız nerede?” dediklerinde, “Bizden kayboldular” dediler ve kendi aleyhlerine kendilerinin kâfir olduklarına şâhitlik ettiler.

  3. Diyanet İşleri

    37. Allah’a iftira eden veya O’nun âyetlerini asılsız sayandan daha zalim kim vardır! Onlar kendileri için yazılmış nasiplerini elde ederler. Sonunda elçilerimiz gelip canlarını alırken, Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılarınız nerede?" derler. "Bizden sıvışıp gittiler" diye cevap verirler. Ve (dünyadayken) kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.

  4. Diyanet Vakfı

    37. Allah’a iftira eden ya da O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir. Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken «Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılar nerede?» derler. (Onlar da) «Bizden sıvışıp gittiler» derler. Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

  5. Edip Yüksel

    37. ALLAH’a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: "Allah’ın dışında hizmet ettikleriniz nerede" dediklerinde, "Bizi terk ettiler" derler. İnkârcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    37. Allah’a karşı yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap’tan nasipleri erişir. Canlarını alacak elçilerimiz gelince onlara: «Allah’tan başka taptıklarınız nerede?» derler. Onlar: «O taptıklarımız bizden sapıp ayrıldılar.» derler. Böylece kendilerinin kâfir olduklarına bizzat şahitlik ederler.

  7. Hakkı Yılmaz

    37. Öyleyse, Allah’a karşı yalan uyduran veya âyetlerini yalanlayandan daha yanlış; kendi zararına iş yapan kim olabilir? İşte onlara Kitap’tan payları erişecektir; sonunda elçilerimiz, canlarını almak üzere onlara gelince, “Allah’ın astlarından yakardıklarınız nerede?” derler. Onlar, “Yakardıklarımız bizden sapıp ayrıldılar” derler ve kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişiler olduklarına, bizzat kendileri tanıklık ederler.

  8. Hasan Basri Çantay

    37. O halde Allaha karşı (demediğini söyledi diye) yalan uydurub atandan, yahud Onun âyetlerini yalan sayandan daha zaalim kimdir? Onların kitabdan nasıybleri (ne ise) kendilerine erişecekdir. Nihayet elçi (melek) lerimiz, canlarını almak üzere onlara geldikleri vakit diyecekler ki: «Allâhı bırakıb da tapa geldiğiniz (tanrılarınız) nerede»? (Cevaben şöyle) diyecekler: «Onlar bizi bırakıb gaaib oldular». Kendileri kendi aleyhlerine, muhakkak küfredenler olduklarına, şâhidlik edeceklerdir.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    37. Şu halde, Allah’a karşı yalan uyduran veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların Kitab’dan nasipleri (ne ise) kendilerine ulaşacaktır. Nihayet canlarını alacak elçilerimiz (melekler) onlara geldikleri zaman: “Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız/dilek ve şikayetlerinizi yaptığınız (putlar) nerede?” diyecekler, onlar da: “Bizi bırakıp kayboldular.” diyecekler ve böylece hakikaten inkârcı olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik edecekler.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    37. O hâlde Allah`a bir yalan iftirâ eden veya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar yok mu, kendilerine kitabdan (mukadderâtlarından) olan nasibleri erişecektir. Nihâyet canlarını almak üzere elçilerimiz (ölüm melekleri) onlara geldikleri zaman derler ki: `Allah`ı bırakıp da tapmakta olduğunuz şeyler nerede?` (Onlar ise:)`Bizden kaybolup gittiler!` derler ve gerçekten kendilerinin kâfir kimseler olduklarına dâir kendi aleyhlerine şâhidlik ederler.

  11. Hüseyin Atay

    37. Allah’a karşı yalan uyduran veya ilkelerini yalanla- yandan daha haksız kimdir? İşte, bunlara kitaptaki payları ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzere onlara geldiği zaman, “Allah’tan başka taptıklarınız nerede?” derler. Onlar da “Bizden kayboldular” derler ve böylece inkârcı olduklarına kendi aleyhlerine tanıklık ederler.

  12. İhsan Eliaçık

    37. Allah'a yalan uyduran ya da Allah'ın ayetlerine yalan diyenden daha zâlim kimdir? Onların kitaptan nasipleri kendilerine erişecektir. Nihayet meleklerimiz gelip canlarını alırken "Allah'ı bırakıp da yalvarıp durduğunuz tanrılar nerede?" dediklerinde, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular!" diyecekler. Kâfirliklerine bizzat kendileri şahitlik edecekler

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    37. Allâh (adın)a (birtakım helâl ve haramlar tayin ederek O’na) karşı bir yalan uydurmuş olandan, ya da O’nun âyetlerini yalanlamış bulunandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar ki; (rızık ve ecelleriyle ilgili) yazılan nasipleri/o (Levh-i Mahfûz) Kitab(ın)daki nasipleri/ kendilerine ulaşacaktır (böylece belirli bir süre onunla faydalanacaklardır). Nihâyet (ölüm meleği ve yardımcılarından oluşan) elçilerimiz kendilerine gelip onları vefat ettirirlerken: “Allâh’ı bırakıp da tapmakta bulunmuş olduğunuz şeyler nerede? (Şimdi size yardım etseler ya!)” derler. Onlar (da cevâben): “Bizden kayboldular (en zor zamanımızda onları yanımızda göremiyoruz)!” derler ve böylece onlar kendilerinin gerçekten kâfir kimseler olduklarına dâir nefisleri aleyhine şâhitlik etmiş olurlar.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    37. Kim, Allah'a karşı yalan uyduran veya onun âyetlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, "Hani Allah'ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeyler nerede?" derler. Onlar da, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular" derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    37. Kendi uydurduğu yalanı Allah'a isnat eden, yahut Allah'ın âyetlerine yalan diyen adamdan daha zâlimi kim olabilir? İşte bunların ezelde yazılı bulunandan nasipleri (ezelde yazılı nasipleri) kendilerine erişecek, nihayet melekerımız yanlarına varıp ruhlarını kabzederken Hanı Allah'ı bırakarak taptıklarınız nerede?" diye sorarlar. "Bizi bıraktılar da kayboldular" derler. Kâfir bulundukları hakkında kendi aleyhlerine şahit olurlar.

  16. Mehmet Okuyan

    37. Allah’a yalan uyduran veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir ki! Onlara, kitapta (yazılı olan azaptan) payları ulaşacaktır. Sonunda onları vefat ettirecek elçilerimiz (melekler) kendilerine geldiğinde “Allah’ın peşi sıra yalvardıklarınız nerede?” diyeceklerdir. Onlar da kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederek “Bizden kaybolup gitmişler!” diyeceklerdir.

  17. Mustafa İslamoğlu

    37. Kendi uydurduklarını Allah`a isnat eden ya da O`nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Bu tipler için yazılan (ceza)lardan onların payına düşen gelip onları bulacak: En sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiğinde, onlara "Nerede Allah`ı bırakıp da kendilerine yalvarıp yakardıklarınız?" diye soracak. Onlar (ise) "Bizi yüzüstü bıraktılar!" cevabını vererek, hakikati ısrarla inkar etmeleri konusunda yine kendi aleyhlerine tanıklık edecek.

  18. Mustafa Öztürk

    37. Allah hakkında asılsız isnatlarda bulunup yalan hükümler uyduran yahut O'nun ayetlerini yalan sayan kimseden daha zalim/kafir biri olabilir mi?! Böyleleri dünyada kendileri için takdir edilmiş olan belli bir süre hayat sürecekler ama sonunda elçilerimiz [ölüm meleklerimiz] gelip onların canlarını alırken, "Allah'ı bırakıp da tanrı diye tapındığınız şeyler şimdi nerede?!" diye soracaklar; onlar da "Bizi ortada bırakıp gittiler." diye cevap verecekler ve böylece kafirlikleri hakkında kendi aleyhlerine şahitlik edecekler

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    37. Artık daha zalim kimdir o kimseden ki, yalan yere Allah Teâlâ’ya iftirada bulunmuş veya O’nun âyetlerini tekzîp etmiş olur. Onlar yok mu, onlara kitaptan nâsipler erişecektir. Nihâyet onlara elçi meleklerimiz gelip onların canlarını alırlarken derler ki: «Allah’tan başka kendilerine tapındıklarınız nerede?» Onlar da diyeceklerdir ki: «Taptıklarımız bizi bırakıp kayboldular». Ve onlar kendi nefisleri aleyhine kendilerinin şüphesiz kâfirler bulunmuş olduklarını itiraf ve şehâdette bulunacaklardır.

  20. Sadık Türkmen

    37. Allah’a karşı yalan uydurup iftira eden veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine payları erişir. Nihayet, elçilerimiz onlara gelip de onların canlarını alırken, dediler ki: "Allah’tan başka çağırdığınız/dua ettiğiniz şeyler nerede?" Derler ki: "Bizden sapıp kayboldular." Böylece kendilerinin inkârcı olduklarına, kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

  21. Süleyman Ateş

    37. Allah’a yalan uyduran, ya da O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Onlara Kitaptan nasipleri erişir (ezelde kendileri için ne rızık takdir edilmişse onu alır ve kendilerine yazılmış süre kadar yaşarlar); nihâyet (ömürleri tükendiği zaman) melek elçilerimiz gelip canlarını alırken: "Hani Alah’tan başka yalvardıklarınız nerede?" dediklerinde: "Bizden sapıp, kayboldular" dediler ve kendi aleyhlerine, kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler.

  22. Süleymaniye Vakfı

    37. Bir yalanı Allah’a mâl eden veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha büyük yanlış yapan kişi kimdir? Kitapta olanlardan hak ettikleri başlarına gelecektir. Elçilerimiz /ölüm melekleri, canlarını almaya gelince: “Allah’tan önce yalvardıklarınız nerede?” diye sorarlar. Onlar “Kaybolup gittiler!” diye cevap verirler ve kâfir olduklarına bizzat kendileri şahitlik ederler.

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    37. Allah'a iftira eden yada O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir (yani dünyada kendileri için takdir edilmiş belli bir süre hayat sürecekler).Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken «Hani O Allah'ın yanısıra çağırıp, yakarıp medet umduklarınız nerede? »diyecekler.Onlarda «Bizden sıvışıp gittiler»derler. Ve kâfir olduklarına / bilerek üstünü örttüklerine dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    37. Yalan düzerek Allah’a iftira eden yahut O’nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap’tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler.