Ayetler

Bakara 142. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

BAKARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

142.İnsanlardan bir kısım sefihler, "Onları şimdiye kadar yöneldikleri kıbleden vazgeçiren sebep nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah’ındır. O, dilediğini dosdoğru yola iletir."

Kıble Neden Beyt-i Makdis'ten Kabe'ye Çevrildi?

Bakara 142-146. ayetlerde Kıblenin Beyt-i Makdis'ten Kabe'ye çevrilmesi ele alınıyor. Peygamberimiz (a.s) Medine'ye hicretin ikinci senesine kadar Beyt-i Makdis'e yönelerek namaz kılmıştı. Allah, bu tarihten itibaren Kıbleyi Kabe'ye çevirdi. 143. ayette Allah bu değişikliğin bir imtihan olduğunu söylüyor. Allah Kıbleyi Yahudiler gerçekten peygamberimize (a.s) inanıyor mu görmek için yaptı; Yönelmekte olduğun kıbleyi (Beyt-i Makdis'i), sırf Kitabımızı takip edenle ona sırt çevireni bilelim diye, yaptık. Onun değişmesi, Allah’ın doğru yolda olduğunu onayladıklarından başkasına ağır gelir.

Allah Keyfi Seçimler Yapmaz

Bu ayetteki ifadeyi "Allah dilediğini doğru yola iletir" diye çeviriyorlar. Halbuki Allah keyfi seçimler yapmaz. Şâe fiilini anlamak bu yüzden çok önemli. Kim doğru yolda olma gayreti gösterirse, doğruları bulup, görüp o tarafa yönelirse, Allah da bu insanlara gayretlerinin karşılığı olarak doğru yola yönlendirir ve bu yolda kalmalarını sağlar. Bu ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

BAKARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

142. Bu insanlardan bazı akılsızlar[1*] şöyle diyeceklerdir: “Bunları yöneldikleri kıbleden /Kudüs’ten çeviren nedir ki!” De ki: “Doğu da Allah’ındır, batı da! O, tercihini doğru yapanı[2*] doğru bir yola yöneltir.”

[1*] “Akılsızlar” diye meal verdiğimiz es-süfehâ Bakara 2/13’de münafıkların özelliği olarak anlatılmaktadır. Bakara 2/75-76'da kimi Yahudilerin, Kur'an âyetlerini anladıktan sonra onları tahrif etmek için münafıklık yaptıkları ifade edildiğinden "süfehâ" kelimesi, kıble değişiminden rahatsız olan kesimin Yahudi münafıklar olduğunu gösterir.

[2*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi yapma, var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Burada Allah’ın doğru yola yönelttiği kişilerin yaptıkları şey, doğru tercihte bulunmalarıdır.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    142. İnsanlardan bir takım aklı ermeyenler, diyecekler ki: “Onları, yönelmekte oldukları Kıblelerinden çeviren nedir?” Ey Muhammedi Sen de ki: “Doğu da yalnız Allah’ındır; batı da... Allah kimi dilerse onu dosdoğru yola iletir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    142. Bazı dar kafalı insanlar, "Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır; O, dileyeni doğru yola iletir."

  3. Diyanet İşleri

    142. İnsanlardan bir kısım sefihler, "Onları şimdiye kadar yöneldikleri kıbleden vazgeçiren sebep nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah’ındır. O, dilediğini dosdoğru yola iletir."

  4. Diyanet Vakfı

    142. İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah’ındır. O dilediğini doğru yola iletir.

  5. Edip Yüksel

    142. Halktan bazı beyinsizler: "Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da ALLAH’ındır. O dilediğini/dileyeni doğru yola iletir."

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    142. İnsanlar içinde bir kısım beyinsizler takımı, «Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?» diyecekler. De ki: «Doğu da, batı da Allah’ındır. O, kimi dilerse onu hidayete erdirir.»

  7. Hakkı Yılmaz

    142. 142İnsanlardan aklı ermeyenler, “Bunları, mevcut hedeften/stratejiden çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu ve batı [tüm yönler] yalnız Allah'ındır. O, dilediği/dileyen kimseyi dosdoğru yola kılavuzlar.”

  8. Hasan Basri Çantay

    142. İnsanlardan (Yahudî ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: «(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?» diyecekler. De ki (Habîbim): «Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir.»

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    142. (Medine’deki yahudi ve münâfık) birtakım beyinsiz insanlar: “(Müslümanları) üzerinde bulundukları, (eski) kıblelerin(i Beyt-i Mukaddes’)ten (Kâbe’ye) çeviren nedir?” diyecekler. (Resûlüm!) De ki: “Doğu da Allah’ındır, batı da. O (kullarının iyi niyet ve amellerine göre) dilediğini doğru yola iletir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    142. İnsanlardan bir kısım sefihler:(1) “Onları (o Müslümanları) üzerinde bulundukları (yöneldikleri) kıblelerinden çeviren nedir?” diyecekler.(2) (Ey Resûlüm! Onlara) de ki: “Doğu da batı da (her yer) Allah’ındır.” (O,) dilediği kimseyi (hikmetine binâen, kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder.

  11. Hüseyin Atay

    142. İnsanların uçarıları "Yönelip durdukları yönden kendilerini çeviren nedir" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır. O, dileyene doğru yol gösterir."

  12. İhsan Eliaçık

    142. BAZI İNSANLAR düşüncesizce, "Şimdiye kadar uydukları kıblelerinden onlan çeviren nedir?" diyecekler. Onlara söyle: " Doğu da batı da Allah'ındır." O, lâyık gördüğünü doğru yolda yürütür.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    142. (Münafık, Yahudi ve müşrik olan) insanlardan birtakım (aklı kıt) sefih kimseler (, Mescid-i Aksâ’yı bırakıp Kâ`be’ye dönmenizle alâkalı hayretlerini gizleyemeyerek) yakında diyecek ki: “(Öteden beri) üzerinde bulunmuş oldukları kıblelerinden onları çevirmiş olan şey nedir?’’ (Habîbim!) De ki: “Doğu da batı da Allâh’a âittir. (Dolayısıyla hiçbir mekân kendiliğinden kıble olma imtiyâzına sahip bulunmayıp, ancak Allâh-u Te`âlâ’nın emriyle bu vasfa hâiz olabilir.) O, (üstün hikmeti gereği, zamanların değişikliğine ve ümmetlerin farklılığına göre) dilediğini dosdoğru bir yol (olan İslâm’a ve Kâ`be-i Muazzama’y)a ulaştırır.’

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    142. Bir takım kendini bilmez insanlar, "Onları (müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, Batı da Allah'ındır. Allah dilediği kimseyi doğru yola iletir."

  15. Mehmet Akif Ersoy

    142. Nâsın içinden kendini bilmezler diyecekler ki: "Karşı durmakta oldukları kıbleden bunları çeviren nedir?" Onlara söyle: "Maşrık da Allah'ın, mağrip de Allah'ın. Dilediğini doğru yola çıkarır."

  16. Mehmet Okuyan

    142. İnsanlardan bazı beyinsizler “Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları (Müslümanları) çeviren nedir?” diyecekler. De ki: “Doğu da Batı da yalnızca Allah’a aittir. Dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır.”

  17. Mustafa İslamoğlu

    142. İnsanlar arasından beyinsizler çıkıp diyecekler ki: "Daha önce yöneldikleri kıbleden onları çeviren sebep nedir?" De ki: "Doğu da batı da Allah`ındır: O dileyen kimseyi doğru yola yöneltmeyi diler.

  18. Mustafa Öztürk

    142. Şu halkın arasındaki bazı beyinsizler, "Muhammed ve ona uyanlar ne oldu da şimdiye kadar yöneldikleri kıbleyi terk ettiler?! " diyecekler. [Ey Peygamber! ) De ki onlara: "Doğu da Allah'ındır batı da. Allah dilediği/layık gördüğü kimseyi doğru yola yöneltir. "

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    142. Nâsdan bir takım sefihler yakında diyeceklerdir ki: «Onları, tarafına teveccüh ettikleri kıblelerinden hangi şey çevirdi?» De ki: «Maşrık da mağrip de Allah içindir. Dilediği kimseyi doğru bir yola iletir.»

  20. Sadık Türkmen

    142. Birtakım bilgisiz insanlar: "Onları yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Allah (yola gelmeyi) dileyen kimseyi doğru yola iletir."

  21. Süleyman Ateş

    142. İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allâh’ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."

  22. Süleymaniye Vakfı

    142. Bu insanlardan bazı akılsızlar şöyle diyeceklerdir: “Bunları yöneldikleri kıbleden /Kudüs’ten çeviren nedir ki!” De ki: “Doğu da Allah’ındır, batı da! O, tercihini doğru yapanı doğru bir yola yöneltir.”

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    142. İnsanlardan bir kısım dar kafalılar: Yönel mekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O, iyilikte gayretli olanı doğru yola yönlendirir.

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    142. İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah’ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."