Diyanet Vakfı Meali
BAKARA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
26. Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).
Allah sivrisinek gibi küçük önemsiz, zararlı vs bir örnek verdiği gibi Big Bang, Genişleyen Evren, güneşin ayın yörüngeleri, anne karnında bir ceninin gelişim aşamalarını da örnek verir. Hatta Allah Kur'an'da her türlü örneği verdiğini söylüyor; Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. (Kehf 54) Ayette de söylendiği gibi insanlar tartışmaya çok düşkün. Gereksiz tartışma yerine Allah'ı arayan göz bunları görür ama ateizm de ısrar eden insanlar "Allah bu örnekleri vermekle ne demek istiyor" deyip her şeyi görmezden gelirler, ayetleri anlayamadıkları için forumlarında alttaki gibi mesajlar yazarlar.
Sivrisinekler sıtma be zika virüsü gibi pek çok hastalığın taşıyıcısıdır. Buna karşılık faydaları da vardır. Ateistler tarafından yazılan hatta Müslümanların da takip ettiği Evrim Ağacı sitesinde sivrisineklerin faydasına dair bir makale var. İki paragrafı kopyaladım.
İlk olarak sivrisineklerin larvaları su içerisinde yaşar ve su ekosistemi için kritik öneme sahiptir. Kolay Böcek Cevapları Kitabı'ında Dr. Gilbert Waldbauer, sivrisinek larvalarının filtreleyerek beslenen canlılar olduğunu yazmaktadır. Yani bunlar, su içerisindeki tek hücreli algler gibi parçacıkları filtreleyip yerler. Birçok balık normalde algleri doğrudan tüketemez; ancak sivrisinek larvalarının algleri yiyip kendi vücutlarında balıkların tüketebileceği besinlere dönüştürüyor olması, su ekosistemi için hayatidir. Bu sayede, hem sulardaki aşırı yosunlanma önlenir, hem de bu alglerle beslenen sivrisinek larvaları su içerisindeki birçok balığın yiyeceği sivrisinek larvaları içerisinde adeta "paketlenmiş" olur.
Tabii ki iş larva evresinde bitmemektedir. Ufacık boyları ve kan dolu karınlarıyla sivrisinekleri hiçbir hayvanın yemediği izlenimine kapılıyor olabilirsiniz; yanılıyorsunuz! Sivrisinekleri tüketen canlılar arasında çok fazla sayıda kuş, yarasa ve örümcek bulunmaktadır. Özellikle birçok örümcek için sivrisinekler, ana besin kaynakları arasında yer almaktadır.
Allah, Kur'an'da sivrisinek gibi küçük örnekler verdiği gibi Big Bang, Genişleyen Evren'den de bahsediyor. Bu örnekleri Bakara 26. ayeti doğru anlayabilmek için veriyorum. Allah, Enbiya 30. ayette başlangıçta göklerin ve yerin bitişik olduğunu, bunları bir tohumun filizinin toprağı yarıp dışarı çıkması gibi ayırdığını söyler. Bu Big Bang'in başlangıç anıdır. Sonra Zariyat 47. ayete de evrenin genişlediği belirtilir. Alttaki sözler eskiden ateist olan sonradan Tanrı'nın varlığını kabul eden felsefeci Antony Flew'e ait. Bu sözleri ateistken söylemiş.
İtirafta bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım; Big Bang modeli bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Sadece evrenin bir sonunun ve başlangıcının olmadığını kabul ettiğimiz sürece evrenin şu anki varlığının mutlak bir açıklama olduğunu savunabiliriz. Ben hala bu açıklamaya inanıyorum ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını İtiraf etmeliyim.
Geleneksel anlamda Bakara 26. ayetin tercümesi doğru değildir. Allah kimseyi saptırmaz, Kur'an'da verdiği sivrisinek veya Big Bang gibi örneklerle kimler sapıyor kimler iman ediyor buna karar verir. Ayetin doğru tercümesi şöyle.
Süleymaniye Vakfı Meali
BAKARA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
26. Allah bir sivrisineği de onun üstünde olanı da örnek vermekten çekinmez. (Örnek vermesi halinde) Allah’a güvenenler bilirler ki o, Rableri / Sahipleri tarafından verilmiş gerçek örnektir. Kâfirlik edenler ise şöyle diyeceklerdir: “Allah bununla neyi amaçlamış olabilir ki!” Allah, birçoğunun yoldan çıktığına, birçoğunun da yola geldiğine böyle karar verir. Yoldan çıktığına karar verdikleri sadece fâsıklardır
Eğer bu işle uğraşıyorsan ayetteki (يضل) yudillu kelimesinin anlamının "karar vermek" olmadığını "saptırmak" olduğunu söyleyebilirsin. Bunu, bu meali hazırlayan Süleymaniye Vakfına özellikle sordum, şöyle cevap verdiler;
(يضل) = yudillu kelimesi Arap dilinde if'al babındandır. Bu babtan olan kelimeye eklenen hemze (أ) ona, yedi farklı anlam kazandırır. Onlardan biri de “bir şeyi bir şeyin içine katmak”tır. Bu ayetteki anlamı sapıtanı "sapıkların içine katma"dır. Sapıkların arasına katması için önce sapıklığını onaylaması gerekir. Kelimeye o anlamı vermemizin sebebi budur.
Kim sivrisinekten Big Bang'e kadar verilen örnekleri görmek isterse Allah'a inanmaya başlar, Allah da onların yola geldiğine karar vermiş olur.
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
101. Gökleri ve yeri, örneği yokken yaratan O'dur. Eşi olmadığı halde çocuğu nasıl olabilir. Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi O bilir.
102. İşte Allah budur, sizin Rabbinizdir. O'ndan başka ilah yoktur. Her şeyin yaratıcısıdır. O'na kul olun. Her şey üzerinde vekil olan O'dur.
103. Gözler O'nu kuşatamaz ama O, gözleri kuşatır. O nazik davranır, her şeyin iç yüzünü bilir.
104. Rabbinizden size göstergeler (basiretler) geldi. Kim görürse kendi için görür, kim de körlük ederse kendi aleyhine olur. Ben sizi koruyacak değilim.
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
26. Allah, değil daha büyüğü, bir sivrisineği bile örnek vermekten asla çekinmez. İşte bu durumda, (Tevhid ile) iman etmiş olanlar, bu örneğin, Rabb’leri katından doğru olarak verildiğini kesinlikle bilirler. Kâfirlere gelince, onlar da: “Allah, bu örneği vermekle sanki ne demek istemiştir!” derler. Allah, bu örneği vermekle birçoklarını doğru yoldan saptırmış; birçoklarını da doğru yola iletmiş olur. Zaten Allah, bununla, ancak doğru yoldan çıkanları (fasıkları) saptırır.
Bayraktar Bayraklı
26. Allah, bir sivri sineği, hatta ondan daha küçük bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İnananlar, bu örneğin Rabblerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise, “Allah bu örnekle ne demek istedi?” derler. “Allah bu örnekle birçoğunu saptırır, birçoğunu da doğruya yöneltir; bu örnekle, fâsıklardan başkasını saptırmaz.”
Diyanet İşleri
26. Şüphe yok ki, Allah herhangi bir şeyi, bir sivrisineği, hatta onun da ötesindekini misal vermekten utanıp çekinmez. Bunun karşısında iman edenler onun, Allah’tan gelen gerçek olduğunu bilirler, inkâr edenler ise "Allah misal olarak bununla neyi kastediyor?" derler. Allah birçok kimseyi onunla saptırır, birçok kimseyi de onunla doğru yola iletir; onunla başkalarını değil, ancak emrine karşı gelenleri saptırır.
Diyanet Vakfı
26. Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).
Edip Yüksel
26. ALLAH bir sivrisineği hatta onun üzerindekini örnek vermekten çekinmez. Gerçeği onaylayanlar, bunun Rab’lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilir. İnkarcılar ise "ALLAH bu benzetme ile neyi amaçladı" derler. O, bununla birçok kişiyi saptırır ve birçok kişiyi de doğruya iletir. O, bununla sadece fasıkları saptırır.
Elmalılı Hamdi Yazır
26. Muhakkak ki Allah bir sivri sineği, hatta daha üstününü misal getirmekten çekinmez. İman edenler bilirler ki, o şüphesiz haktır, Rabb’lerindendir. Ama küfre saplananlar: «Allah böyle bir misal ile ne demek istedi?» derler. Allah onunla birçoklarını şaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir. Onunla ancak o fasıkları şaşırtır.
Hakkı Yılmaz
26-27. Şüphesiz Allah, bir sivrisineği, hatta daha daha küçük olan bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İşte iman eden kimseler bilirler ki, şüphesiz o hakktır, Rablerindendir. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş olan o kimseler de artık, “Allah böyle bir örnek ile ne demek istedi?” derler. Allah, verdiği örneklerle birçoklarını şaşırtır, onunla birçoklarını kılavuzlar. Allah, onunla sadece, söz verip antlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozan, Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi; iman-amel ayrılmazlığını bozan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan hak yoldan çıkmış kimseleri şaşırtır. İşte bunlar, zarara uğrayanların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay
26. Hakıykat bir sivri sinek olsun, daha üstündeki (büyüğü) olsun her hangi bir şey’i Allah mesel (ve misâl) getirmekden çekinmez. Artık îman edenler onun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise «Allah bu misâl ile ne murad etmişdir» derler. Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir. Onunla fâsıklardan başkasını şaşırtmaz.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
26. Muhakkak ki Allah, (hakikati açıklamak için) bir sivrisineği ve hatta (yaratılışta) onun daha da ötesinde (zayıf ve basit) olanı, misal getirmekten çekinmez. Artık iman edenler, onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre sapanlar ise (zihinlerde şüphe uyandırmak için): “Allah bu misalle ne demek istedi?” derler. O, bununla bir çoğunun saptığını, bir çoğunun da doğru yola geldiğini gösterir ve bununla ancak, fâsık olanları sapıklıkta bırakır.
Hayrat Vakfı Meali
26. Şübhesiz ki Allah, (kullarına doğru yolu göstermek için) bir sivrisineği, (hattâ küçüklük ve kıymetsizlikte) ondan da öte (daha aşağı) bir şeyi misâl getirmekten çekinmez. Ama îmân edenler, bunun Rablerinden (gelen) hak olduğunu hemen bilirler. İnkâr edenlere gelince: “Şimdi Allah, misâl olarak bununla neyi murâd etti?” derler. (Allah,) onunla birçok kimseyi dalâlete atar, birçok kimseyi de hidâyete erdirir. Fakat onunla ancak fâsıkları dalâlete düşürür.
Hüseyin Atay
26. Doğrusu, Allah bir sivrisineği ve ondan küçük olanı örnek vermekten çekinmez. Ancak, inananlar bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. İnkarcılar ise "Allah bunu örnek vermekle neyi anlatmak istedi" derler. O, bununla birçoğunun saptığını ortaya koyar ve bununla birçoğunun da doğru yolda olduğunu gösterir. Ancak, bununla sadece yoldan çıkmışların saptığını ortaya koyar.
İhsan Eliaçık
26. Allah, bir sivrisineği veya daha büyüğünü örnek vermekten çekinmez. Böyle bir durumda iman edenler/ güvenenler, bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler, " Allah bu örnek ile ne demek istedi?" derler. Allah, bu örneklerle birçoklarını şaşırtır, birçoğunu da yola getirir. Allah, bu tür örneklerle yoldan çıkanlardan başkasını şaşırtmaz.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
26. Şüphesiz ki Allâh bir sivrisineği de, (küçüklük veya büyüklükte) onun üstünde olanı da herhangi bir misal olarak açıklamaktan (ve hakkı ortaya koymak için örnek vermekten) asla hayâ etmez (; kim ne der diye çekinip vazgeçmez). Artık o kimseler ki< (Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`e ve Kur’ân-ı Kerîm’e) inanmıştırlar; işte onlar onun gerçekten Rablerinden (gelmiş, inkâr edilemeyecek) bir hak olduğunu bilirler. Ama o kimseler ki kâfir olmuşlardır; işte onlar da “(Sivrisineği örnek vermenin ne anlamı olabilir,) bir misal olarak Allah bununla ne (gibi bir) şeyi kastetmiştir?” derler. O (Allâh-u Te`âlâ), bunun (gibi örnekler açıklamak)la (inkârı sürdüren) birçok kimseleri saptırmaktadır, (tasdikte bulunan) birçoğunu da yine onunla hidâyet (bakımından ziyade) etmektedir. Ama O, onunla ancak o fâsıkları(n) sap(ıklığını ar)tırmaktadır (ki, zaten onlar evvelce kendi arzularıyla Allâh-u Te`âlâ’nın taatından çıkmışlardır).
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
26. Allah bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen)
bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla bir çoklarını saptırır,
Mehmet Akif Ersoy
26. Allah sivrisineği, hatta ondan aşağı bir şeyi misal olarak îrad etmekten asla çekinmez. İman edenlere gelince onun mabudları tarafından olduğunu, hak olduğunu bilirler. Küfre sapanlar ise "Bunu misal olarak îrad etmekten Allah'ın ne muradı olabilir?" derler. Evet, Allah onunla birçoklarını yoldan çıkarır, yine onunla birçoklarını yola getirir. Hem onunla ancak o fâsıkları yoldan çıkarır.
Mehmet Okuyan
26. Şüphesiz ki Allah (gerçeği açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde herhangi bir varlığı örnek vermekten çekinmez. İman edenler bunun (örneklerin) Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. kâfir olanlar ise “Allah böyle örnek vermekle ne kastetmiştir ki?” derler. (Allah) onunla birçoğunu saptırır; birçoğunu da doğru yola ulaştırır. (Allah) bununla (verdiği örneklerle zaten) yoldan çıkmış olanlardan başkasını saptırmaz.
Mustafa İslamoğlu
26. Allah bir sineği ya da ondan da küçüğünü misal vermekten kaçınmaz. İman edenler iyi bilirler ki, gerçek, Rableri katındandır. Küfre saplananlara gelince: "Allah bu örnek ile ne demek istedi?" derler. Bununla Allah bir çoğunu saptırırken bir çoğunu da doru yola yöneltir. Ve fakat yoldan çıkmışlardan başkasını kesinlikle saptırmaz.
Mustafa Öztürk
26. Allah gerçeği anlatmak için bir sivrisineği, hatta ondan daha küçük bir canlıyı misal vermekten çekinmez. Müminler bunun rablerinden gelen manidar bir misal olduğunu bilirler. Kafirler ise, "Allah'ın böyle bir misal vermesinin ne anlamı var?!" diye söylenirler. Oysa Allah böyle misallerle birçoklarını dalalette bırakır, birçoklarının da hidayetini artırır. Mamafih Allah bu tür misallerle ancak fasıkları/kafırleri dalalette bırakır.
Ömer Nasuh Bilmen
26. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bir sivrisineği ve onun üstünde bulunanı mesel olarak irad buyurmaktan istihya etmez. İmdi imân etmiş olanlar bunun Rableri tarafından bir hak olduğunu bilirler. Kâfir olanlar ise, «Allah bununla mesel olarak ne murad etti?» derler. Hak Teâlâ bu mesel ile birçoklarını dalâlette bırakır, birçoklarını da hidâyete eriştirir. Allah Teâlâ bununla ancak fâsık olanları dalâlete düşürür.
Sadık Türkmen
26. Şüphesiz Allah çekinmez, bir sivri sineği misal/örnek olarak vermekten; onun daha üstündeki/ötesindeki bir varlığı, misal olarak vermekten de!.. Böylece iman edenler (bunu) bilirler, şüphesiz onun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu! Ama kâfirlere gelince: "Allah bu misalle/örnekle neyi kastetmiştir?" derler. Bununla birçoklarının sapıklığını ortaya/açığa çıkarır. Birçokları da doğru yola girer. Ama bununla (bu misalle), ancak fasıklar (zaten yoldan çıkmış olanlar) sapar.
Süleyman Ateş
26. Allâh, bir sivrisineği hattâ onun da üstünde olan(ondan daha zayıf bir varlığ)ı misal vermekten utanmaz. İnananlar onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. İnkâr edenler ise: "Allâh, bu misalle ne demek istedi?" derler. (Allâh), onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fâsıkları saptırır.
Süleymaniye Vakfı
26. Allah bir sivrisineği de onun üstünde olanı da örnek vermekten çekinmez. (Örnek vermesi halinde) Allah’a güvenenler bilirler ki o, Rableri / Sahipleri tarafından verilmiş gerçek örnektir. Kâfirlik edenler ise şöyle diyeceklerdir: “Allah bununla neyi amaçlamış olabilir ki!” Allah, birçoğunun yoldan çıktığına, birçoğunun da yola geldiğine böyle karar verir. Yoldan çıktığına karar verdikleri sadece fâsıklardır
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
26. Şüphesiz Allah bir sivri sineği veya daha ötesini örnek vermekten çekinmez. İman edenler böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise şöyle derler: Allah böyle bir örnek vermekle ne kastetti bununla bir çoğunu saptırdı da bir kısmını doğru yola mı iletti? Oysaki (sivrisinekle Allah kimseyi saptırmadı).! Onunla ancak fasıklar (bu misalle başkalarını) saptırır.
Yaşar Nuri Öztürk
26. Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: "Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar. Allah onunla fâsıklardan başkasını saptırmaz.