Diyanet Vakfı Meali
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
84. Biz O’na İshak ve (İshak’ın oğlu) Yakub’u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de Nuh’u ve O’nun soyundan Davud’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yusuf’u, Musa’yı ve Harun’u doğru yola iletmiştik; Biz iyi davrananları işte böyle mükâfatlandırırız
85. Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas’ı da (doğru yola iletmiştik). Hepsi de iyilerden idi
86. İsmail, Elyesa’, Yunus ve Lût’u da (hidayete erdirdik). Hepsini âlemlere üstün kıldık.
87. Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik
88. İşte bu, Allah’ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi
Allah bu ayetlerde seçtiği peygamberleri anlatıyor. Allah'a giden yolu göstermiş oluyor. Bundan sonra bize düşen bu yolda yürümek. 88. ayette Allah dilediğini değil, bu yolda olmanın gereğini yapanı, bu yola sokacağını söylüyor. Eğer Allah kullarından dilediklerini peygamberlerin yoluna yönlendirecek olsaydı peygamber göndermesinin ne anlamı olurdu? Allah herkesin doğru yolda olmasını istiyor. Nisa 26. ayet şöyle Allah, her şeyi size açık açık göstermeyi, sizi sizden öncekilerin de gittiği doğru yollara yönlendirmeyi ve tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Allah bilir, doğru kararlar verir. Peygamberler Allah'ın ayetlerini okur, insanları davet eder, insanlar da daveti kabul edip bu yola girerse Allah onları bu yolda tutar. Bazı meallerde "dileyeni/isteyeni" diye mana veriyorlar bu da doğru değildir.
Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Bu ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
ENAM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
88. İşte (nebilerin gittiği) bu yol, Allah'ın doğru yoludur. O, gerekeni yapan kullarını doğru yola kabul eder. Eğer onlar da şirk /ortak koşsalardı bütün yaptıkları boşa giderdi.
شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili
شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
88. İşte bu (peygamberlerin hidâyeti), Allah’ın hidâyetidir (tevfikidir). Allah, kullarından kimi dilerse onu hidâyete erdirir. Eğer onlar (o peygamberler) bile Allah’a ortak koşmuş olsalardı, yaptıkları (ibadetler) elbette boşa gitmiş olurdu.
Bayraktar Bayraklı
88. İşte bu, Allah`ın hidayetidir, kullarından dileyeni ona iletir. Eğer onlar da Allah`a ortak koşsalardı, yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.
Diyanet İşleri
88. İşte bu, Allah’ın hidayetidir; O, bununla kullarından dilediğini doğru yola ulaştırır. Eğer onlar Allah’a ortak koşsalardı yapageldikleri iyi şeyler elbette boşa giderdi.
Diyanet Vakfı
88. İşte bu, Allah’ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi
Edip Yüksel
88. ALLAH’ın hidayeti böyledir. Kullarından dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. Ortak koşsalardı yaptıkları boşa çıkardı.
Elmalılı Hamdi Yazır
88. İşte bu, Allah’ın doğru yoludur. Kullarından dilediğini o doğru yola iletir. Eğer onlar Allah’a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün amelleri boşa giderdi.
Hakkı Yılmaz
88. İşte bu, Allah’ın kılavuzluğudur. O, onunla kullarından dilediğine kılavuzluk eder. Ve eğer onlar ortak koşsalardı, kesinlikle yapmış oldukları şeyler boşa gitmişti.
Hasan Basri Çantay
88. İşte o (yol), Allahın hidâyet yoludur ki O, bunu kullarından kime dilerse ona nasıyb eder. Eğer onlar da (Allaha) eş koşsalardı yapageldikleri her şey kendi hesâblarına elbette boşa gitmişdi.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
88. İşte bu, Allah’ın hidayetidir ki O kullarından dilediğini ona eriştirir. Eğer onlar da (Allah’ın ulûhiyetinde, hüküm ve mutlak hâkimiyetinde başkalarını öne çıkararak) şirke gitmiş olsalardı, yaptıkları her şey boşa giderdi.
Hayrat Vakfı Meali
88. İşte bu (yol), Allah`ın hidâyetidir; kullarından kimi dilerse (hikmetine binâen, kendi lütfundan) onunla hidâyete erdirir. Fakat şirk koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler (ameller) kendilerinden (kabûl edilmez) boşa giderdi.
Hüseyin Atay
88. Bu, Allah'ın, kullarından dileyene gösterdiği doğru yoludur. Eğer Allah’a ortak koşarlarsa, yapmakta oldukları hemen boşa çıkar.
İhsan Eliaçık
88. İşte Allah'ın yürümenizi istediği doğru yol budur. O, kullarından layık gördüğünü doğru yolda yürütür. Eğer bunlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmiş olurdu.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
88. İşte bu, Allâh’ın hidâyetidir ki, kullarından dilediğini ona eriştirir. (Peygamberlik gibi yüksek mertebelerine rağmen) onlar bile (farz-ı muhal herhangi bir şeyi Allâh’a) ortak koşacak olsalardı, (başkaları gibi onların) yapmakta bulunmuş oldukları (iyi) şeyler(in sevabı da) elbette kendilerinden uzaklaşıp boşa giderdi.
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
88. İşte bu, Allah'ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini buna iletip yöneltir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı bütün yaptıkları boşa gitmişti.
Mehmet Akif Ersoy
88. Bu işte Allah'ın hidayeti ki kullarından dilediğini onunla selâmete çıkarır. Eğer şirke dalmış olaydılar bütün işledikleri heder olmuştu.
Mehmet Okuyan
88. İşte bu, Allah’ın hidayetidir, kullarından dilediğini (layık olanı) ona ulaştırır. Onlar da Allah’a ortak koşsalardı, yaptıkları işler elbette boşa giderdi.
Mustafa İslamoğlu
88. Bu Allah`ın rehberliğidir: O bununla kullarından dilediğini doğru yola ulaştırır. Eğer onlar şirk koşmuş olsalardı, yapmış oldukları her şey kesinlikle boşa gitmiş olurdu.
Mustafa Öztürk
88. İşte bu yol, Allah'ın yoludur. Allah dilediği/layık gördüğü kimseleri bu yola iletir. Şayet o faziletli kullar/peygamberler Allah'tan başka varlıklara tanrılık yakıştırmış olsalardı, iyilik adına yaptıkları bütün her şey boşa giderdi.
Ömer Nasuh Bilmen
88. İşte bu, Allah Teâlâ’nın hidâyetidir, onunla kullarından dilediğine hidâyet eder. Ve eğer onlar şirk etmiş olsalardı, elbette yapmış oldukları amelleri kendilerinden sükut edip gitmiş olurdu.
Sadık Türkmen
88. Işte bu yol, Allah’ın rehberlik/hidayet yoludur. O bununla, kullarından dilediğini (seçtiği elçisini) hidayete iletir. Ama, eğer onlar ortak koşsalardı; yapmış oldukları şeyler bir hiç olup boşa giderdi.
Süleyman Ateş
88. İşte bu, Allâh’ın hidâyetidir, kullarından dilediğini bununla doğru yola iletir. Eğer (onlar Allah’a) ortak koşsalardı, yaptıkları (güzel) şeyler hiç olur, giderdi.
Süleymaniye Vakfı
88. İşte (nebilerin gittiği) bu yol, Allah'ın doğru yoludur. O, gerekeni yapan kullarını doğru yola kabul eder. Eğer onlar da şirk /ortak koşsalardı bütün yaptıkları boşa giderdi.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
88. İşte bu, Allah'ın doğru yoludur, kullarından layık olan kimseleri bu yola yönlendirir. Eğer onlarda Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.
Yaşar Nuri Öztürk
88. Allah’ın yol göstermesidir bu. Kullarından dilediğini bununla iletir iyiye ve güzele. Eğer onlar şirke bulaşsalardı yapıp ettikleri kendilerine yararsız hale gelirdi.