Ayetler

Furkan 10. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

FURKAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

7. Dediler ki: “Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda pazarda dolaşır. Ona bir melek indirilseydi de, bu onunla beraber bir uyarıcı olsaydı ya!”

8. “Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya!” Zalimler, (inananlara): “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediler.

9. (Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar. Artık onlar doğru yolu bulamazlar.

10. Dilerse sana bundan daha güzelini, içinden ırmaklar akan cennetleri verebilecek olan, sana saraylar kurabilecek olan Allah’ın şanı yücedir.

Klasik Müşrik Tavrı

Bu ayetlerde müşriklerin peygamberimize (a.s) inanmak için ürettikleri bahaneleri görüyoruz. İddialarına göre peygamberimize bir hazine, bahçe, köşk, saray vb şeyler verilseydi inanacaklarmış. Aslında inanmayacaklardı, inanmamak için sadece bahane üretiyorlardı. Allah'ın bunlara verdiği cevap, sayfanın konusu. Allah gerekli görürse müşriklerin söyledikleri şeylerden çok daha fazlasını verirdi. Allah böyle bir şeylerin verilmesine karar verirse emir verir ve o şey olur. Çünkü Allah emir verir, Ol der, o şey de oluşmaya başlar. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

FURKAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

7. Şunu da dediler: “Bu nasıl bir elçi ki yiyip içiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilseydi de o da onunla birlikte uyarıcı olsaydı ya!

8. Veya ona bir hazine verilseydi yahut ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı!” O zalimler /yanlışlar içinde olanlar şunu da dediler: “Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!”

9. Baksana, seninle ilgili nasıl benzetmeler yapıyorlar! Onlar bu şekilde sapıttılar, artık doğru yola gelemezler.

10. Gerek görürse sana daha iyisini -içinden ırmaklar akan bahçeleri- verecek ve senin için köşkler oluşturacak olan Allah, ne yüce bir bereket kaynağıdır!

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. İnsanın var etmesi, “gerekeni yapması”, Allah’ın var etmesi de “o şeyi yaratmasıdır” (Müfredât). Allah her şeye bir ölçü koymuştur. Yarattığını o ölçüye göre yaratır. (Ra’d 13/8)

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    10. Allah, öyle yüceler yücesidir ki, dileyecek olursa, sana ondan daha hayırlısını, altlarından ırmaklar akan Cennetleri verir ve sana saraylar bahşeder.

  2. Bayraktar Bayraklı

    10. Dilerse sana bunların dediklerinden daha iyisini, içinden ırmaklar akan bahçeleri verebilecek ve senin için köşkler yapabilecek olan Allah, yüceler yücesidir.

  3. Diyanet İşleri

    10. Dilerse sana bundan daha güzelini, içinden ırmaklar akan cennetleri verebilecek olan, sana saraylar kurabilecek olan Allah’ın şanı yücedir.

  4. Diyanet Vakfı

    10. Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarından ırmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar ihsan edecek olan Allah’ın şanı yücedir.

  5. Edip Yüksel

    10. Dilerse sana, bunlardan daha iyi olan, içlerinden ırmaklar akan bahçeler ve köşkler verebilen O çok yücedir.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    10. Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha iyisini, altından ırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar.

  7. Hakkı Yılmaz

    10. Öyle cömerttir ki O, dilerse sana hazineden, onların dediği bahçeden daha hayırlısını; altından ırmaklar akan cennetleri verir, senin için saraylar da yapar.

  8. Hasan Basri Çantay

    10. (Allahın şânı) ne yücedir ki O, dilerse sana bunlardan daha hayırlı olmak üzere (bu dünyâda dahi) altından ırmaklar akıb duran cennetler verir, senin için saraylar yapar.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    10. O (Allah) öyle yücedir ki dilerse sana, bu (söyledikleri)nden daha hayırlısını, alt tarafından ırmaklar akan cennetleri verir ve senin için köşkler yapar.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    10. Eğer dilerse, sana bundan daha hayırlısını, altlarından ırmaklar akan Cennetleri verecek ve sana saraylar ihsân edecek olan (Allah) ne yücedir!

  11. Hüseyin Atay

    10. Dilerse sana bunlardan daha iyi olan, altlarından ırmaklar akan cennetler var edebilen ve köşkler kurabilen Yücedir.

  12. İhsan Eliaçık

    10. Öyle yüce, öyle cömerttir ki O, isterse sana onların istediklerinden daha hayırlısını verir. Altından ırmaklar akan bağlar bahçeler de verir, sana köşkler de yapar

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    10. İşte O Zât’ın (hayrı ve) bereketi dâima pek çok olmuştur/O Zât dâima pek ulu olmuştur/ ki, O dileseydi senin için (dünyada onların) bu (anlattıkları)ndan daha iyisini; altlarından ırmaklar akmak ta olan çok kıymetli bostanları yaratırdı ve (orada) senin için sağlam köşkler yapardı!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    10. Dilerse sana bundan daha güzelini, içinden ırmaklar akan cennetleri verebilecek olan, sana saraylar kurabilecek olan Allah'ın şanı yücedir.

  15. Mehmet Okuyan

    10. Şanı yüce olan (Allah) dilerse sana bunların söylediklerinden çok daha iyisini, altlarından ırmaklar akan bahçeler verir ve senin için özel saraylar da yaratır.

  16. Mustafa İslamoğlu

    10. O öyle yüce öyle cömerttir ki, isterse senin için bu (dediklerin)den daha hayırlı olan, zemininden ırmaklar akan cennetler var eder; yine senin için (orada) köşkler, yalılar inşâ eder.

  17. Mustafa Öztürk

    10. [Ey Peygamber!] Allah öyle yüce, öyle cömerttir ki dilediği takdirde sana onların sözünü ettiği şeylerden daha iyisini, içinde derelerin aktığı bağlar-bahçeler verir ve yine sana köşkler, konaklar ihsan eder.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    10. Hayır ve nîmeti pek ziyâde olan zât ki (Allah) eğer dilerse sana ondan daha hayırlısını, altlarından ırmaklar akan güzide bostanlar (nâsip) kılar ve senin için köşkler vücuda getirir.

  19. Sadık Türkmen

    10. O mübarektir, yücedir! Diler ise sana bundan daha hayırlısını verir; altlarından ırmaklar akan bahçeler ve senin için saraylar!

  20. Süleyman Ateş

    10. Yücedir O ki dilerse sana bundan daha hayırlısını, altlarından ırmaklar akan bahçeler verir ve senin için saraylar yapar.

  21. Süleymaniye Vakfı

    10. Gerek görürse sana daha iyisini -içinden ırmaklar akan bahçeleri- verecek ve senin için köşkler oluşturacak olan Allah, ne yüce bir bereket kaynağıdır!

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    10. (Allah) Farklı kanun koysaydı sana, (dünyada) bunlardan daha iyi olan, içlerinden ırmaklar akan cennetler ve köşkler verebilirdi. Allah yücelerin yücesidir.

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    10. Şanı yücedir o kudretin ki, dilerse sana ondan daha hayırlısını, altından nehirler akan bahçeleri verir ve senin için köşkler de yapar.