Ayetler

Kasas 56. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet Vakfı Meali

KASAS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

56. (Resûlüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.

Allah Kime Hidayet Eder?

İnsanlar Kur'an'a yönelir, anlayıp yaşamaya çalışırsa Allah da bu insanlara hidayet veriyor. Allah'ın bu dünyada belirlediği sistem böyle. İbrahim suresi 4. ayette bunu görüyoruz; BİZ HER RASÛLÜ/ELÇİYİ, mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara iyice açıklasın. Bundan sonra Allah; Sapıklıkta direnen kimseyi sapıklığında bırakır, Hidayet için çalışan kimseyi de doğru yola iletir. O güçlüdür, doğru hüküm/karar verendir. Herkes -hangi konuda olursa olsun- istediklerini elde etme gayreti gösterdiği sürece Allah gayretinin karşılığını verir. Buna iman da dahildir. İnsan eğer Allah onu doğru yola iletmesini istiyorsa üzerine düşenleri yapmak durumundadır. Hiç kimse elde etmek istediği şeyleri isteyerek sahip olamaz. Bu uğurda gereken neyse onu yapması gerekir. Peygamberler bile herkesi doğru yola getirememiştir. Bunun en güzel örnekleri, Hz İbrahim babasını, Hz Lut karısını, Hz Nuh oğlunu ve bizim peygamberimiz amcası dahil akrabalarını hidayete erdiremedi. Akrabalar doğru yola girmiyorsa baba, koca, oğul vs peygamber olsa kâr etmiyor. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yaptı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

KASAS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

56. Sen istediğini doğru yola getiremezsin ama Allah, gereğini yapanı[*] doğru yola getirir. Doğru yola yönelenleri en iyi o bilir.

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. İnsanın bir şeyi var etmesi, gerekeni yapması ile olur” (Müfredât). Ayrıca En’âm 6/148-149’un dipnotlarına bkz.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    56. Ey Muhammedi Kuşkusuz sen her sevdiğini hidâyete erdiremezsin; ancak Allah her dilediğini hidâyete erdirir. Zaten hidâyete ehil olanları (aklını ve hür iradesini onun için kullananları) en iyi bilen yegâne Allah’tır.

  2. Bayraktar Bayraklı

    56. Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis Allah dileyene hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.

  3. Diyanet İşleri

    56. Şüphesiz sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola eriştirir. O, doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.

  4. Diyanet Vakfı

    56. (Resûlüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir. *

  5. Edip Yüksel

    56. Sen sevdiğini doğruya iletemezsin. Dilediğini doğruya ileten sadece ALLAH’tır. Doğruya ulaşmayı hakedenleri en iyi bilen de O’dur.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    56. (Resulüm!) Sen sevdiğini hidayete eriştiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.

  7. Hakkı Yılmaz

    56. Kesinlikle sen sevdiğini kılavuzlanan doğru yola iletemezsin; ama Allah dilediğine doğru yolu gösterir ve O, kılavuzlanan doğru yolu kabullenecek olanları daha iyi bilir.

  8. Hasan Basri Çantay

    56. Hakıykat sen (Habîbim, her) sevdiğin kişiyi hidâyete erdiremezsin. Fakat Allahdır ki kimi dilerse ona hidâyet verir ve O, hidâyete erecekleri daha iyi bilendir.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    56. (Resûlüm!) Şüphesiz sen, sevdiğini doğru yola eriştiremezsin. Fakat Allah dilediğini (iyi niyet ve amellerine göre) doğru yola eriştirir. O, doğru yola erişecek olanları daha iyi bilir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    56. (Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki sen, sevdiğin kimseyi hidâyete erdiremezsin; fakat Allah, dilediği kimseyi hidâyete erdirir. Çünki O, hidâyete erecek olanları en iyi bilendir.

  11. Hüseyin Atay

    56. Doğrusu, sen sevdiğine doğru yol gösteremezsin, ancak Allah dileyene doğru yol gösterir. Doğru yola gelecekleri en iyi O bilir.

  12. İhsan Eliaçık

    56. AÇIKÇASI sen, her sevdiğini doğ­ru yolda yürütemezsin. Fakat Allah lâyık gördüğünü doğru yolda yürütür ve kimin doğru yolda yürümeye lâyık olduğunu en iyi O bilir.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    56. (Habîbim! Amcan Ebû Tâlib’in iman etmesini çok istemektesin, ama) gerçekten de sen sevdiğin bir kimseyi (imana ulaştıracak bir şekilde) hidâyet edemezsin; lâkin Allâh dilediğini hidâyete erdir(erek İslâm`a girdir)ir. Zaten hidâyete erenleri(n kimler olacağını, kim lerin doğru yolu bulma gayretine gireceklerini ve bu na ehil olduklarını) hakkıyla bilen de ancak O’dur!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    56. Şüphesiz sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola eriştirir. O doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.

  15. Mehmet Okuyan

    56. Sen sevdiğini doğru yola ulaştıramazsın ancak Allah dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır. O, doğru yola ulaştırılmış olanları iyi bilendir.

  16. Mustafa İslamoğlu

    56. ŞÜPHESİZ ki sen sevdiğin herkesi doğru yola yöneltemezsin; ve fakat Allah tercih edeni/tercih ettiğini doğru yola yöneltir: zira O kimin doğru yola girmek istediğini çok iyi bilir.

  17. Mustafa Öztürk

    56. [Ey Peygamber!) Bilesin ki sen sevdiğin herkesi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediği/layık gördüğü kimseyi hidayete erdirir. Çünkü Allah kimin hidayete ereceğini bilir.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    56. Şüphe yok ki, sen sevdiğini hidâyete erdiremezsin. Ve Allah dilediğini hidâyete erdirir ve o, hidâyete erecekleri daha ziyâde bilendir.

  19. Sadık Türkmen

    56. Gerçek şu Kİ; sen sevdiğin kişiyi doğru yola iletemezsin, yalnız Allah’tır yola gelmek isteyen kimseyi doğru yola ileten! Zaten O doğru yola layık olanları da en iyi bilendir.

  20. Süleyman Ateş

    56. (Ey Muhammed), sen, sevdiğini doğru yola iletemezsin, fakat Allâh, dilediğini doğru yola iletir. O, yola gelecek olanları daha iyi bilir.

  21. Süleymaniye Vakfı

    56. Sen istediğini doğru yola getiremezsin ama Allah, gereğini yapanı doğru yola getirir. Doğru yola yönelenleri en iyi o bilir.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    56. Sen, sevdiğini doğru yola yönlendiremezsin, ama Allah, iyiliği tercih edip gayret gösteren kimseyi doğru yola yönlendirir. Doğru yola girecekleri en iyi O bilir.

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    56. Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.