Maide 94. ayetteki tercüme hatası. Allah'ın bilgisi ve kader.

Ayetler

Maide 94. Ayetteki Tercüme Hatası

Altta Diyanet'in mealiyle Süleymaniye Vakfının meali peş peşe yazdım, bir ifadeyi renkli belirttim. Her iki mealde de aynı renk aynı kelimeyi gösterir. Diyanet ve pek çok mealde renkli belirttiğim kelime yanlış tercüme ediliyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali doğrudur. Renkli kelimeyi kıyas yapabilesin diye iki meali peş peşe ekledim. Bu sadece Diyanet'e has bir durum değil. Alt tarafa bu kelimenin ne anlama geldiğini yazacağım.

Diyanet İşleri Meali

MAİDE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

94. Ey iman edenler! Allah, görmedikleri halde kendisinden korkanları ortaya çıkarmak için ellerinizin ve mızraklarınızın yetişebileceği bir miktar av ile muhakkak ki sizleri sınayacaktır. Bundan sonra kim sınırı aşarsa onun için elem verici bir azap vardır.

Süleymaniye Vakfı Meali

MAİDE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

94. Ey inanıp güvenenler! Allah sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşabileceği avlarla yıpratıcı bir imtihandan geçirecektir. Allah bunu, kendinden içten içe korkanları bilmek için yapar. Bundan sonra kim aşırı giderse onun için acıklı bir azap vardır.

Allah İmtihan Konularının Sonuçlarını Bilmiyor?

Üstteki başlığı okuyan benim dinden çıktığımı düşünecektir ama bu benim iddiam değil. Ayetler böyle söylüyor. Üstteki iki mealde de koyu belirttim Allah insanları elleri ve mızraklarının yakaladığıyla imtihan edeceğini söylüyor. Bunu neden yaptığını söylediği kelimenin anlamını değiştiriyorlar. Ayette renkli belirttiğim kelime (لِيَعْلَمَ ) liyeǎ’leme, anlamı "bilmek için" demek. Bu kelime "a-li-me" kökünden gelir. liyeǎ’leme kelimesi Arapça'da "cehd-i müstağrak"tır. Arapça gramerde cehd-i müstağrak olan "bilmek için" anlamına gelen ifade "daha önce bilmedi bundan sonra bilebilir" demektir. Yani Allah ayette belirttiği kendisinden korkanları imtihan etmeden önce bilmiyordu demek oluyor. İmtihan yapıyor ki kendisinden korkanlar kimler bilsin diye. Arapça ayetin karşılığı böyle ama insanlar "Allah imtihan konularını daha önce bilmiyordu" diyemediği için bu ayetlere "ortaya çıkarma" manası vermişler. Burada vurguladığım gibi konu imtihan gereği konulardır. Bu ayetlerden Allah'ın bizi neden imtihan ettiğini anlıyoruz. Allah bizi hangi konuda imtihan ediyorsa bizim o konuda ne yapacağımızı görmek, bilmek, öğrenmek için yapıyor. Peygamber (a.s) da bunu teyit eden bir hadis söylemiş.

Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. O halde dünyadan sakının ve kadınlardan korunun. ”

Müslim, Zikr 99

Hadiste geçen mal, mülk, yönetim gibi Allah'ın bize vereceği bu şeyler imtihan konulardır. Görüldüğü üzere peygamberimiz "Allah ezelde ne yapacağınızı zaten biliyordu ..." gibi bir şey söylememiş. Allah'ın mal, mülk yönetim verdikten sonra neler yapacağımıza bakacağını söylemiş.

Allah Arapça Bilmiyor Mu?

İstersen bu ayeti, kelime meali gösteren sitelerden inceleyebilirsin. Ayeti, kelimelere ayırınca liyeǎ’leme, ifadesine doğru anlam veriyorlar "bilmek için" yazıyorlar ama bunu meale yazmaya gelince kelimenin anlamını değiştirip "ortaya çıkarsın" diye yazıyorlar. Allah Arapça bilmiyor mu ki insanlar kelimelerin manasını değiştiriyor? Eğer Allah ayette "bilmek için" dediyse bunu kimsenin değiştirmeye hakkı yoktur. Allah ayetlerde ne anlatmak istediyse bunu, kelimeleri bilinçli, özenli seçerek yapmıştır. Kimsenin ayetleri değiştirmeye hakkı yoktur. Allah bu ayetlerle kendisini tanıtıyor; Kendi kafanızdan tanımlar yapmayın demiş oluyor. İmtihan dünyası ve Kader hakkında daha fazla bilgi için bu siteye bakabilirsin. Allah'ın Bilgisi - Bedir Savaşı Örneği

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    94. Ey (Tevhid imanı ile) iman etmiş olanlar! Allah, (ihramda avlanmayı yasaklayarak) ellerinizle tutabileceğiniz ve mızraklarınızla vurabileceğiniz (küçük, büyük) bazı av hayvanlarıyla sizi gerçekten sınayacaktır. Bunu, görmeden (gıyaben) Kendisinden korkanları bilfiil bilmek (ayırt etmek) için yapacaktır. Artık bundan sonra her kim haddi aşacak olursa, işte onun için pek acıklı bir azap vardır.

  2. Bayraktar Bayraklı

    94. Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir av ile dener ki, gizlide kendisinden kimin korktuğunu bilsin. Kim bundan sonra sınırı aşarsa onun için acı bir azap vardır.

  3. Diyanet İşleri

    94. Ey iman edenler! Allah, görmedikleri halde kendisinden korkanları ortaya çıkarmak için ellerinizin ve mızraklarınızın yetişebileceği bir miktar av ile muhakkak ki sizleri sınayacaktır. Bundan sonra kim sınırı aşarsa onun için elem verici bir azap vardır.

  4. Diyanet Vakfı

    94. Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avlanma ile (onu yasak ederek) dener ki gizlide (kimsenin görmediği yerde, gerçekten) kendisinden kimin korktuğu ortaya çıksın. Kim bundan sonra sınırı aşarsa onun için acı bir azap vardır.

  5. Edip Yüksel

    94. Gerçeği onaylayanlar, ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşacağı avlarla ALLAH sizi sınayacak ki yalnızken de kendisinden korkanları ALLAH ayırsın. Kim bundan sonra sınırı aşarsa onun için acıklı bir azap var.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    94. Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.

  7. Hakkı Yılmaz

    94. Ey iman etmiş kimseler! Kesinlikle Allah, ıssız yerlerde kimin Kendisinden korktuğunu bildirmek için sizi bir şeyle; ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla sınar. Öyleyse kim bundan sonra sınırı aşarsa artık acıklı azap onun içindir.

  8. Hasan Basri Çantay

    94. Ey îman edenler, Allah, görmeksizin kendisinden korkanları ayırd etmek için av (nev’în) den ellerinizin, mızraklarınızın erişebileceği bir şeyle, andolsun ki, sizi imtihan edecekdir. Kim bundan sonra aşırı giderse ona pek acıklı bir azâb vardır.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    94. Ey iman edenler! Allah, kimsenin görmediği anda bile kendisinden kork(up günahlardan sakın)anları ayırt etmek için, (hac esnasında) ellerinizin ve mızraklarınızın yetişeceği bir av ile elbette sizi imtihan edecektir. Kim bundan sonra aşırı gider (emirlerin dışına çıkar)sa, onun için acıklı bir azap vardır.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    94. Ey îmân edenler! Allah, gizlide kendisinden kimin korktuğunu ortaya çıkarmak için, (ihramlı iken yasaklandığınız) avdan, ellerinizin ve mızraklarınızın kendisine erişebileceği (çok kolay avlayabileceğiniz) bir şeyle mutlaka sizi imtihân edecektir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa, o takdirde ona (çok) elemli bir azab vardır!

  11. Hüseyin Atay

    94. Ey inananlar! Andolsun ki, görmeden kendisinden kimin korktuğunu belirtmek için, Allah ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşacağı bir tür av ile sizi sınayacaktır. Ondan sonra, kim düşmanlık ederse, ona acıklı azap vardır.

  12. İhsan Eliaçık

    94. EY İMAN EDENLER! Allah sizi ellerinizin ve silahlarınızın menziline giren hayvanları öldürme konusunda sınayacak ki, gıyabında kendisinden korkanlar meydana çıksın. Kim buna rağmen saldırganlık yaparsa, onu acı bir azap bekliyor.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    94. Ey iman etmiş olan kimseler! Andolsun ki; Allâh (ihramlıyken) ellerinizin ve mızraklarınızın kendisine ulaşacağı av cinsi bir şeyle (onu yakalayacak mısınız, yakalamayacak mısınız diye) elbette sizi imtihan (edenin muamelesine tâbi) edecektir ki, böylece Allâh Kendisinden gıyâben korkmakta olan kimseyi (ezel de bildiği gibi, yaratılışından sonra da mevcut haliyle) bilsin! İşte artık bundan sonra her kim (ihramlıyken avlanarak) haddi aşarsa, işte onun için çok acı verici pek büyük bir azap vardır.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    94. Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı ayırıp meydana çıkarsın. Kim bundan (bu açıklamadan) sonra haddini tecavüz ederse ona elem dolu bir azap vardır.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    94. Ey iman edenler! Haberiniz olsun, Allah'ı görmediği halde O'ndan korkanları meydana çıkarmak için Allah sizleri, hem de av gibi bir şeyle muhakkak surette imtihan edecek. Bir av bolluğu ile ki isteseniz elleriniz de yetişebilecek, mızraklarınız da. Kim bunun üzerine tâatten çıkarsa dayanılmaz bir azaba uğrayacağını bilsin.

  16. Mehmet Okuyan

    94. Ey iman edenler! Elbette Allah (hac veya umre için ihramlıyken) ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşacağı bir avlanma ile (onu yasak ederek) sizi dener. Sonunda Allah, yalnız bir durumdayken kendisinden kimin korktuğunu bil(dir)ecektir. Kim bundan sonra haddi aşarsa onun için elem verici bir azap vardır.

  17. Mustafa İslamoğlu

    94. Siz ey iman edenler! Elbette Allah, ellerinizin ve silahlarınızın menziline giren avı yasaklayarak, aşkın olan zatından korkanları seçip ayırmak için sizi sınayacak. Kim bundan sonra haddi aşarsa, işte onu acıklı bir azap bekler.

  18. Mustafa Öztürk

    94. Ey Müminler! İhramlı iken ellerinizle yakalayabileceğiniz, mızraklannızla vurabileceğiniz kadar yakınınıza sokulan av hayvanlanyla Allah sizi sınayacak ve böylece kendisinden hanginizin gerçek manada korkup sakındığını ortaya çıkaracaktır. Her kim avlanma yasağıyla ilgili bu ilahi: hükme rağmen, ihramlı iken bilerek ve isteyerek av hayvanı öldürürse çok elemli bir azabı hak eder.

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    94. Ey imân edenler! Allah Teâlâ elbette sizi kendi ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği avdan birşey ile imtihan edecektir. Tâ ki Hak Teâlâ kendisinden anilgıyab korkanları bilsin (yani onları meydana çıkarsın). Artık bundan sonra kim tecavüz ederse ona elîm bir azap vardır.

  20. Sadık Türkmen

    94. Ey iman EDENLER! Andolsun Allah sizleri; ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile, elbette açığa çıkaracak ki, görmediği halde kendisinden korkan açığa çıksın. Kim bundan (bu açıklamadan) sonra, haddi aşarsa ona çok acıklı bir azap vardır.

  21. Süleyman Ateş

    94. Ey inananlar, Allâh sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden kimin korktuğunu bilsin (görmeden Alah’a inanıp O’ndan korkanlar ortaya çıksın, bilinsin). Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azâb vardır.

  22. Süleymaniye Vakfı

    94. Ey inanıp güvenenler! Allah sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşabileceği avlarla yıpratıcı bir imtihandan geçirecektir. Allah bunu, kendinden içten içe korkanları bilmek için yapar. Bundan sonra kim aşırı giderse onun için acıklı bir azap vardır.

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    94. Ey îmân edenler! Allah, gizlide kendisinden kimin korktuğunu bilmesi için, (ihramlı iken yasaklandığınız) avdan, ellerinizin ve mızraklarınızın kendisine erişebileceği (çok kolay avlayabileceğiniz) bir şeyle mutlaka sizi imtihân edecektir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa, o takdirde ona (çok) elemli bir azab vardır! (yani Allah, o kimsenin kalbine acı sıkıntılar verir).

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    94. Ey iman sahipleri! Allah sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği av türünden bir şeyle mutlaka deneyecektir ki, gözün fark edemediği alanlarda O’ndan kim korkuyor bilsin. Bundan sonra azıp sınırı çiğneyen için korkunç bir azap olacaktır.