Ayetler

Müddesir 55 ve 56. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

MÜDDESİR SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

53. Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar.

54. Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur’an) bir uyarıdır.

55. Artık kim dilerse ondan öğüt alır.

56. Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.

55 ve 56. ayetlerdeki tutarsız tercümeyi görüyor musun? 55'de dileyen herkesin ondan öğüt alacağı yazıyor ama 56'da meğerse Allah dilemeden öğüt alamazlarmış. Şae fiilinin anlamı bilinmediği için böyle tutarsızlıklar oluyor. 54. ayette Kur'an'ın uyarı olduğu bildirilmiş ve ondan öğüt almamız söyleniyor. Öğüt nasıl alınır? Açar okursun, hocaların sohbetine gidersin öğüt almaya başlarsın. Yani üzerine düşeni yaparsan öğüt alırsın. Sen öğüt almak için gayret edersen Allah da o bilgiyi anlama gücü verir. Allah bu gücü vermezse anlayamayız. 56. ayette söylenen budur. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

MÜDDESİR SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

53. Hayır (herkese sayfa verilmez)! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.

54. Hayır hayır, o (Kur’an) akılda tutulması gereken bilgidir

55. Gerekeni yapan herkes o bilgiyi kafasına yerleştirir.

56. Allah gerekli desteği vermezse[*] kimse bu bilgiyi kafasına yerleştiremez. Destek verdiği kişi de Allah’a karşı yanlış yapmaktan kaçınan ve affedilmeyi hak edendir.

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. Özne Allah ise “gereğini yarattı” anlamına gelir. (Bkz. Müfredât). Burada yaratılması beklenen şey, o bilgiyi kavrama gücüdür.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    55. Artık dileyen kimse, ondan öğüt alır.

    56. Yine de Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar (Allah, dilerse, onların öğüt al- malarını engeller; ancak onlar, akıl ve hür iradelerini doğru kullandıkları takdirde Allah’ın dilemesi de o yönde gerçekleşir). Sakınılmaya layık olan da yegâne Odur; bağışlama yetkisi de yalnız Onundur.

  2. Bayraktar Bayraklı

    54-55. Asla! Doğrusu Kur`ân bir hatırlatmadır. Dileyen ondan öğüt alır.

    56. Böylece zaten onlar Allah`ın dilediğini ancak öğüt almış olurlar. Çünkü saygı duyulması gereken O`dur. Bağışlayacak olan da O`dur.

  3. Diyanet İşleri

    55. Artık kim dilerse ondan öğüt alır.

    56. Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.

  4. Diyanet Vakfı

    55. Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.

    56. Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O’dur, mağfiret sahibi de O’dur.

  5. Edip Yüksel

    55. Dileyen ondan öğüt alır.

    56. ALLAH dilemezse onlar öğüt alamazlar. O, erdemli davranmanın kaynağıdır; bağışlamanın kaynağıdır.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    55. Dileyen onu düşünür.

    56. Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Koruyacak da O’dur, bağışlayacak da.

  7. Hakkı Yılmaz

    55. Öyleyse dileyen onu düşünür, öğüt alır.

    56. Ve onlar, Allah’ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. O, sakındırmaya ehildir ve affetmeye ehildir.

  8. Hasan Basri Çantay

    55. Onun için kim dilerse (onu okuyarak, alacağı) öğüd (ü, ibreti) alır.

    56. Bununla beraber Allahın dileyeceğinden başkaları o öğüdü almazlar ki (Onun azabından) korunmıya ehil olan da odur, yarlığanmıya ehil olan da o.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    55. Artık kim dilerse onu düşünüp öğüt alsın.

    56. (Ne var ki) Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Saygıyla emirlerine itaat edilmeye lâyık olan ancak O’dur, mağfiret sahibi de O’dur.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    55. Artık isteyen ondan nasîhat alır.

    56. Bununla berâber, Allah (hikmetine binâen kendi lütfundan) dilemedikçe nasîhat almazlar! (Kendisinden) sakınılmaya lâyık olan da, bağışlamaya ehil olan da O`dur!

  11. Hüseyin Atay

    55. Dileyen kimse onu anar.

    56. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O'dur, bağışlayacak olan da O'dur.

  12. İhsan Eliaçık

    55. Dileyen onun üzerinde düşünüp öğüt alır.

    56. Allah lâyık görmedikçe de düşünüp öğüt alamazlar. Düşünüp öğüt alan ise sakınanlardan ve bağışlananlardan olur.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    55. Artık (iki cihan saâdetini kazanmak) dileyen onu (hiç unutmaksızın sürekli) hatırlayıp öğüt alır!

    56. (Onlar: “Madem öyle, istediğimiz zaman Kur’ân’ı inceleriz, işimize gelirse inanırız!” diyorlar,) ama Allâh dilemedikçe onlar hatırlayıp öğüt alamazlar! (Ken disinden) sakınılmaya lâyık olan da, (Zât’ından sakı nanlara karşı) mağfiret ehli olan da ancak O’dur!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    55. Artık kim dilerse ondan öğüt alır.

    56. Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.

  15. Mehmet Okuyan

    55. Dileyen onu(nla gerçeği) hatırlar.

    56. (Bunu yapanlar), Allah’ın istediğinden başkasını hatırlamamış olurlar. Takvâya (duyarlı olmaya) layık olan da bağışlayan da O’dur.

  16. Mustafa İslamoğlu

    55. artık isteyen ondan öğüt alır;

    56. zaten onlar ancak Allah’ın istemesi durumunda öğüt alabilirler: O, kendisine karşı sorumluluk duyulmaya ve bağışlamaya en ehil olandır.

  17. Mustafa Öztürk

    55. Dileyen Kur'an'dan öğüt alıp yararlanır

    56. Bununla birlikte ondan ancak Allah'ın dilediği/layık gördüğü kimseler yararlanır. Azabından korkulup sakınılacak yegane varlık O'dur. Af ve mağfiretine sığınılacak olan da yalnız O'dur.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    55. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır.

    56. Maamafih düşünüp tefekkür edemezler, meğer ki Allah dilesin, kendisinden korkulacak olan ve mağfiret buyurmaya ehl olan da ancak O (Hâlık-i Kerîm)dir.

  19. Sadık Türkmen

    55. Artık dileyen kimse düşünüp ondan öğüt alır.

    56. Allah insanlara özgürlük vermeyi dilemeseydi. düşünüp ders alamazlardı/öğüt almayı bile dileyemezlerdi. Korkulmaya ehil/layık olan O’dur. Ve affetmeye layık/ehil olan da O’dur.

  20. Süleyman Ateş

    55. Dileyen onu düşünür, öğüt alır.

    56. Allâh dilemedikçe onlar öğüt almazlar. Takvâ ve mağfiret ehli O’dur (kendisinden korunmağa, cezâsından kaçınmağa lâyık olan ve günâhları bağışlayan yalnız O’dur).

  21. Süleymaniye Vakfı

    55. Gerekeni yapan herkes o bilgiyi kafasına yerleştirir.

    56. Allah gerekli desteği vermezse kimse bu bilgiyi kafasına yerleştiremez. Destek verdiği kişi de Allah’a karşı yanlış yapmaktan kaçınan ve affedilmeyi hak edendir.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    54-55. Hayır, iş, sandıkları gibi değil! Sizden doğru öğüt almak istiyenler için , O bir öğüttür.

    56. (Zaten) doğru öğüt sadece Allah’ın öğüdü (Kur’an dır). Çünkü saygı duyulması gereken O'dur. Bağışlayacak olan da O'dur

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    55. Dileyen düşünür onu, öğüt alır.

    56. Ve onlar, Allah’ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O’dur.