Diyanet İşleri Meali
MÜMİNUN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
4. Onlar ki, zekâtı öderler.
5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.
Bu ayetlerde kurtuluşa erecek olan ve bize de örnek müminlerin özellikleri sayılıyor. Tek sıkıntı 6. ayet cariyelerle ilişkiye girmelerinde bir sakınca olmadığı anlamında tercüme edilmiş. Geleneğin ve Mezheplerin görüşleri beni ilgilendirmiyor. Kur'an'a göre nikahsız her ilişki zinadır ve Allah İsra 32'de Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çirkin bir iş ve kötü bir yoldur diyor. Ayet zina yapmayın demiyor, yaklaşmayın diyor. Zinaya götürecek her davranıştan kaçınmak gerektiği ortada. Allah bir ayette zinaya yaklaşmayın deyip başka bir ayette nikahsız cinsel ilişkiye giren kullarını kurtuluşa erenler diye tanımlaması mümkün değildir. Ateistler bu ve benzeri mealleri çok eleştiriyor. Bilerek meal dedim ayet demedim çünkü bunlar insanların tercümeleri. Başta Müslümanlar bu ayeti böyle tercüme ederek cariyelerle nikahsız ilişkinin önünü açmış. Ateistler "böyle din mi olur" diye eleştiride bulunuyorlar. Şöyle bir görsel hazırlamışlar.
Ayetin doğru tercümesi ve açıklaması aşağıda. İkinci açıklamaya dikkat edersen cariyelerle nikahsız birliktelik nereden çıkmış görebilirsin.
Süleymaniye Vakfı Meali
MÜMİNUN SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
1. Müminler (inanıp güvenenler) kesinlikle umduklarına kavuşacaklardır.
2. Onlar namazda derin bir saygı içinde olurlar.
3. Boş şeylerden[*] kaçınanlardır.
[*] “Boş şeyler” diye anlam verdiğimiz lağv = اللغو, dikkate alınacak tarafı olmayan her şeydir (Mekâyîs). Bakara 2/225, Mâide 5/89, Furkan 25/72, Kasas 28/55.
4. Onlar, zekât için faaliyette bulunanlardır.
5. Onlar, edep yerlerini ve çevresini koruyanlardır.
6. Sadece hür eşleri veya hâkimiyetleri altında olan[1*] (esir eşleri) hariç.[2*] Onlar, bundan dolayı ayıplanmazlar.
[1*] Zorla hakimiyet altına alınanlar sadece savaş esirleridir. Onlar dışında kimse, zorla hakimiyet altına alınamaz. Bütün ticari ilişkiler, iş sözleşmeleri (Nisa 4/29) ve nikah, karşılıklı rızayla olur (Bakara 2/232, Nisa 4/20-21)
[2*] Ayetteki “veya” ifadesi, bir Müslümanın edep yerlerini ya hür eşinin ya da hakimiyet altında yani esir konumunda iken nikahladığı esir eşinin yanında açabileceğini, bunun dışında açamayacağını gösterir. Çünkü edep yerlerini bir esirin yanında açabilmek için onunla evli olmak şarttır (Nur 24/32-33). Bir kadın sadece bir eş ile evlenebileceği için eşi hür ise hür eşinin yanında, esir ise esir eşinin yanında edep yerlerini açabilir. Aynı durum, erkek için de geçerlidir. Erkek de aynı anda biri esir diğeri hür olan iki kadınla evli olamaz. Çünkü esir kadınla evlenmenin olmazsa olmaz şartı, hür kadınla evlenecek güce sahip olmamasıdır. (Nisa 4/25). Bu sebeple erkek de tıpkı kadın gibi edep yerlerini ya hür ya da esir olan eşinin yanında açabilir. Ayette “veya” ifadesinin kullanılmış olmasının sebebi budur. Meale parantezleri, geleneğin oluşturduğu şartlanmalara engel olmak ve ayetin doğru anlaşılmasına yardığıncı olmak için koyduk. Çünkü her şey gayet açık olduğu halde bütün mezhepler ve tefsir kitapları, ilgili ayetleri ya görmezden gelerek (Nur 24/32-33) veya anlamını tahrif ederek (Nisa 4/3) bir erkeğin, sayı sınır olmaksızın yanındaki cariyelerle nikahsız ilişkisini caiz gördükleri için hem bu ayetin hem de Meâric Suresi 70/30. âyetin anlamını bozmak zorunda kalmışlardır. Öncelikle “veya” anlamına gelen (أو) kelimesine “ve” anlamı vererek ayete, edep yerlerinin, nikahlı eşin yanında açılabildiği gibi esirlerin yanında da açılabileceği anlamını yüklemişlerdir. Ayetteki (مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ) = “hakimiyetleri altında olanlar” ifadesinin kapsamına erkek esirler de girdiği için “hakimiyetleri altında olanlar” ifadesinin anlamını da “kadın esirler” yani cariyeler olarak değiştirmişlerdir. Aksi takdirde bu ayet, kadınların da sahibi oldukları erkek esirlerle ilişkiye girebileceklerinin delili olurdu. Ama bunun da yeterli olmadığını, ayete böyle bir meal verilmesinin, müslüman kadınların, yanlarında bulunan cariyelerle kadın kadına sevişmenin caizliğine yani lezbiyen ilişkiye delil olabileceğini düşünememişlerdir. Halbuki Kur’an, lezbiyen ilişkiyi de büyük günahlardan saymıştır (En’âm 6/151, A’raf 7/33, Şûrâ 42/37, Necm 53/32).
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
6. Yalnız eşleri ve sahip oldukları cariyeleri (devletin, kendilerine verdiği savaş esirleri) hariç; çünkü onlar, (bu ilişkiden dolayı) kınanmamaktadırlar.
Bayraktar Bayraklı
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında sahip oldukları hariç. Bunlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
Diyanet İşleri
6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.
Diyanet Vakfı
6. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.
Edip Yüksel
6. Ancak eşleri yani yeminlerinin/anlaşmalarının hak sahibi oldukları hariç. Onlar kınanmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
6. Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir.
Hakkı Yılmaz
5-7. Ve onlar, iffetlerini koruyan kimselerdir, –eşleri veya sözleşmelerinin sahip oldukları ayrı, çünkü bundan dolayı kınanamazlar, oysa bunun ötesine gitmek isteyenler, işte onlar, sınırları aşanların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay
6. Şu var ki zevcelerine, yahud sağ ellerinin mâlik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı (olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar (bu takdîrde) kınanmışlar değildir.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
6. Sadece eşleri veya ellerinin sahip oldukları (kendi cariyeleri) ile (münasebet) kurarlar. Çünkü onlar (bundan dolayı) kınanmazlar.
Hayrat Vakfı Meali
6. Ancak kendi eşleri veya sâhib oldukları câriyelerine karşı (olan münâsebetleri)müstesnâ. Çünki şübhesiz onlar (bundan dolayı) kınanmış kimseler değildir.
Hüseyin Atay
1-6. Yakarışlarında bilinçli, saygılı olan, boş sözden yüz çeviren, zekat veren, eşlerinin ve antlaşmış olduklarının dışındakilerden yasak yerlerini koruyan inananlar başarılı olmuşlardır. Doğrusu, onlar kınanamazlar.
İhsan Eliaçık
6. Yalnızca eşleri, yani yemin/ sözleşme ile sahip oldukları ile birlikte olanlardır. Çünkü bu ayıplanacak bir şey değildir.
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
6. Ancak eşlerine ya da (câriyelerden) sağ ellerinin sahip bulunduğu şeylere karşı (korumaları) müstesnâ! Çünkü gerçekten de onlar (bunlarla yap tıkları meşrû ilişkilerinden dolayı) tenkit edilmiş değillerdir.
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
5-6. Onlar ki, ırzlarını korurlar. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar
Mehmet Okuyan
6. Ancak eşleri yani (evlilik yoluyla) meşru olarak sahip oldukları kişiler hariç; şüphesiz ki onlar (eşleriyle ilişkilerinde) kınanmazlar.
Mustafa İslamoğlu
6. fakat kendi eşleri, yani meşru olarak sahip oldukları müstesna; zaten onlar (meşru eşleriyle paylaştıkları cinsellikten dolayı) kınanamazlar.
Mustafa Öztürk
5-6. Onlar iffetlerini titizlikle korurlar. Onlar yalnız eşleri ve cariyeleriyle ilişkiye girerler. Bundan dolayı da kınarımazlar.
Ömer Nasuh Bilmen
6. Ancak zevceleri veya sağ ellerinin mâlik olduğu cariyeleri müstesna. Çünkü onlar, (bu halde) kınanılmış değildirler.
Sadık Türkmen
6. Ancak eşleri ya da (özel evlilik sözleşmesi yaptıkları), cariyeler/yabancı kadınlar hariç! Çünkü onlar, bunlardan dolayı kınanmazlar.
Süleyman Ateş
6. Ancak eşleri, yahut ellerinin sâhip olduğu (câriyeler) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı da) onlar kınanmazlar.
Süleymaniye Vakfı
6. Sadece hür eşleri veya hâkimiyetleri altında olan (esir eşleri) hariç. Onlar, bundan dolayı ayıplanmazlar.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
6. Onlar, eşleri yani sahip oldukları dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar.(Bunlarla olan ilişkilerinden dolayı) ayıplanmaları sözkonu su değildir.
Yaşar Nuri Öztürk
6. Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.