Ayetler

Nahl 9. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

NAHL SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

9. Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

Allah Bizi Özgür İradeyle Yaratmış

Ayetin başında doğru yolu göstermek Allah'a aittir yazıyor ayetin sonunda Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi. Üç kısa cümle olan bu ayet içindeki tutarsız bu ifadelerden "dileme" diye tercüme edilen şae fiilinin bilinen anlamında bir yanlışlık olduğu anlaşılmalıydı. Müfessirler böyle tutarsız ifadelerin Allah'tan gelmesinin mümkün olamayacağını düşünüp araştırmalıydı. Allah hiç kimseyi zorla iman ettirip ya da zorla sapıklığa sevk etmez. Allah bizleri özgür iradeyle yaratmış. Bakara 256. ayetten bunu görebiliyoruz; Dinde zorlama olamaz; doğrular ile yanlış kurgular iyice ayrılmıştır. Kim taşkınlık edenleri (tağutları) tanımaz da Allah'a güvenirse, kopması imkânsız en sağlam kulpa yapışmış olur. Her şeyi dinleyen ve bilen Allah’tır. Allah iman ile küfür tercihini bize bırakmasaydı, tercihi Kendisi yapsaydı bütün insanları hidayet üzere birleştirirdi ama tercihi bize bıraktığı için insanlar kafirliği veya imanı seçebiliyor. Allah imanı seçene hidayet eder, sapıklıkta kalmaya ısrar edeni olduğu yolda bırakır.

Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

NAHL SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

9. Doğru yolu göstermek Allah’ın işidir. O yoldan sapanlar da olur. Tercihi Allah yapsaydı elbette hepinizi doğru yola getirirdi

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    9. Doğru yolu göstermek de, ancak Allah’a âittir. Yolların bir kısmı ise eğri büğrüdür. Ve eğer Allah (icbârf olarak) dileseydi, muhakkak hepinizi hidâyete eriştirirdi.

  2. Bayraktar Bayraklı

    9. Yolun doğrusu Allah`ındır. Yolun eğrisi de vardır. O, dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

  3. Diyanet İşleri

    9. Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

  4. Diyanet Vakfı

    9. Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

  5. Edip Yüksel

    9. Yolları göstermek ALLAH’a aittir; bazısı eğridir. Dileseydi hepinizi doğruya iletirdi.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    9. Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. Onun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

  7. Hakkı Yılmaz

    9. Yolun doğrusu yalnızca Allah’a borçtur. Yolun eğrisi de vardır. Ve eğer Allah dileseydi, sizi topluca doğru yola kılavuzlardı.

  8. Hasan Basri Çantay

    9. Doğru yolu bildirmek Allaha âiddir. Kimi (yol) ise eğridir. (Allah) dileseydi muhakkak hepinizi topdan hidâyete erdirirdi.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    9. Yolun doğrusunu bildirmek Allah’a aittir. Ondan sapan (eğri yol)lar da vardır. O dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    9. Yolun doğrusu(nu göstermek) ise Allah`a âiddir; ondan (o yollardan) eğri olan da vardır. Hâlbuki (Allah) dileseydi, elbette sizi hep birlikte hidâyete erdirirdi.

  11. Hüseyin Atay

    9. Yolun doğrusu Allah’ındır. Ondan sapan da vardır. O, dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

  12. İhsan Eliaçık

    9. Allah'a düşen, yolun doğrusunu göstermektir, çünkü ondan sapan var. Allah layık görseydi hepinizi doğru yolda yürütürdü.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    9. (Deliller ortaya koyarak ve peygamberler gönderip kitaplar indirerek) o dosdoğru yol(u göstermek ve kavuşmak isteyenleri ona eriştirmek) sadece Allâh’a âittir./ Yolu doğrult(up hakka vardır)mak yalnızca Allâh’a âittir./Ama onun bazısı eğridir/(doğru yoldan) meyillidir/. O (sizin topluca hidayet yolunu seçeceğinizi ezelde bilseydi de inanmanızı) dileseydi, elbette hepinizi birlikte hidâyete eriştirirdi. (Fakat tercihlerinizi topluca bu yönde kullanmayacağınızı bildiğinden; arzusunu ve gücünü doğru yolu bulma uğrunda harcayacağını bildiği bir kavmin hidâyetini, râzı olarak irâde buyurmuş, doğru seçim yapmayacağını bildiği diğer bir toplumun ise, imtihan hikmetine dayalı olarak, râzı olmadığı halde sapıklığını dilemiştir.)

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    9. Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

  15. Mehmet Okuyan

    9. Yolun doğrusu(nu göstermek) yalnızca Allah’a aittir. (Yolun) eğrisi de vardır. (Allah) dileseydi hepinizi doğru yola ulaştırırdı.

  16. Mustafa İslamoğlu

    9. İşte (O tek yaratıcı olduğu için), yolun istikamet tayini de O’na düşer; zira bazı yollar saptırıcıdır. Eğer Allah tercih etseydi, hepinizi doğru yola yöneltirdi.

  17. Mustafa Öztürk

    9. [İşte bütün bunları yaratmak Allah'a ait olduğu gibi] , doğru yolu göstermek de O'na aittir. Çünkü birçok yanlış yol vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi. [Ama O herkesi doğru yola iletmeyi dilemedi. Bilakis insanoğlunun bu konuda özgür irade ve tercih sahibi olmasını istedi] .

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    9. Ve (maksut olan) doğru yolu beyan da Allah Teâlâ’ya aittir. Maahaza ondan sapan da vardır ve eğer Allah Teâlâ dilese idi, elbette sizi cümleten hidâyete erdirirdi.

  19. Sadık Türkmen

    9. Doğru yolu beyan etmek/açıklamak Allah’a aittir, açıklanan yoldan ayrılıp sapan da var. Oysa Allah dileseydi (size özgürlük tanımayıp); elbette hepinizi zorunlu olarak doğru yola iletirdi.

  20. Süleyman Ateş

    9. Kısa ve doğru yolu Allâh gösterir. Ama o yoldan sapan da var. Allâh dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

  21. Süleymaniye Vakfı

    9. Doğru yolu göstermek Allah’ın işidir. O yoldan sapanlar da olur. Tercihi Allah yapsaydı elbette hepinizi doğru yola getirirdi

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    9. Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah zorunlu kılsaydı hepinizi doğru yola iletirdi. (imtahan için serbest bıraktı).

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    9. Yolu doğrultup denge noktasını bulmak Allah’ın işidir. Ondan sapan da var. Allah dileseydi, sizi toptan hidayete erdirirdi.