Diyanet İşler Meali
NECM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
26. Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
Eğer şirke girer ve tövbe etmeden ölürsek Allah bizim yüzümüze dahi bakmaz. Müslümanlar şirki tanımadığı için büyük sıkıntı var. Puta tapmayı şirk zannediyorlar. Oysa şirk Allah ile araya birini, melekleri, ruhları vs alıp onlardan yardım istemektir. Allah bunu asla affetmeyeceğini söylüyor; Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamaz. Bunun altında olanları, gerekeni yapan kişi için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, O’na büyük bir iftirada bulunmuş olur. (Nisa 48) Ayette gerekeni yapmak tövbe etmektir. Şirk koşup tövbe etmeden ölenler şefaaten faydalanamaz. Şefaaten faydalanacak insanların şirk koşmamış ya da şirke girdiyse bile tövbe edip af dilemiş olması gerekir. Allah bu insanlara şefaat hakkı tanıyacak.
Hesap günü şefaat yoktur, delili bu ayetler.
BAKARA SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
123. Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden tazminat kabul edilmeyecek, şefaatin kimseye faydası olmayacak[*] ve kimseye yardım edilmeyecektir.
[*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır (el-Ayn, Müfredât).
254. Müminler! Size rızık olarak ne vermişsek, ondan hayra harcayın. Bunu; alışverişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden yapın. Bunları görmemekte direnenler yanlışlar içindedirler.
Ben şefaatı inkar etmiyorum. Şefaat var ama ayetlerde gördüğün üzere Hesap Günü değil. Hesap günü kimse kimseyi cehennemden kurtaramaz. Şefaatin ne zaman, nasıl olacağını buradan okuyabilirsin. Şefaat Nedir?
Ayetin doğru tercümesi şöyle;
Süleymaniye Vakfı Meali
NECM SURESİ
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.
26. Göklerde nice melek var! Onların[1*] şefaati[2*] ancak, Allah’ın tercih ettiği ve razı olduğu kişi lehine onay vermesinden sonra işe yarar.
[1*] “Onların” anlamı verilen “hum = (هم)” zamiri, Arap dilinde yalnızca erkekleri gösterdiği gibi erkek ve dişilerden oluşan topluluğu da gösterir. Bu ifade, melek topluluğunun erkek ve dişilerden oluştuğunun delillerindendir. Zaten Allah, her şeyi, iki eş olacak şekilde çift yaratmıştır (Zariyat 51/49).
[2*] Allah’tan başkasının şefaat yetkisi olmadığı için (En’âm 6/51, Secde 32/4, Zümer 39/43-44) şefaati ancak onun yetki vereceği kişiler yapabilirler. Ahirette kimileri doğrudan cennete gideceklerdir. Bunlar, büyük günah işlemedikleri (Nisa 4/31, Necm 53/31-32) veya sevapları günahlarından fazla olduğu için (A’raf 7/8, Karia 101/6-7) cehennemin hışırtısını dahi duymayacaklardır (Enbiya 21/101-103). Bilerek şirk günahı işlemediği halde (Al-i İmran 3/105-106, Nisa 4/115-116) günahı sevabından fazla olanlar ise cehennemde cezalarını çektikten sonra (Karia 101/8-11) cennete gireceklerdir (Meryem 19/68-72). Cennet ile cehennem arasında bir sur olacaktır (Hadid 57/12-15). Surun yüksek yerleri A’raf’tır (Fahrettin er-Razi). Cennete gidenler oradan cehenneme bakabileceklerdir (Saffat 37/50-59). A’raf üzerinde, herkesi yüzlerinden tanıyan değerli şahsiyetler olacaktır (A’raf 7/46). Çünkü o gün kafirlerin yüzü kara, müminlerininki ak olur (Al-i İmran 3/106-107). Allah’ın şefaatten yararlanma hakkı verdikleri, yüzleri ak olanlardır (Meryem 19/87). Onlara kimin şefaat edeceğini de Allah belirleyecektir (Taha 20/109, Sebe 34/23). Bunlar, şefaatten sonra cennete girecekler (A’raf 7/46-49) ve oradaki yakınlarının yanlarına yerleştirileceklerdir (Tur 52/21).
Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.
Ali Akın
26. Şu göklerde nice melekler de vardır ki, Allah’ın (şefaat etmesini veya kendisine şefaat edilemsini) dilediği ve hoşnut olduğu (buna ehil olduğu) kimseler için izin vermeden onların şefaatleri (birinin lehinde konuşmaları) hiçbir fayda sağlamaz. (Şu halde putların, onların temsil ettikleri eski velilerin ve kutsal nesnelerin şefaati nasıl olabilir!)
Bayraktar Bayraklı
26. Göklerde nice melek var ki, Allah, kendilerine izin vermedikçe Allah`ın isteği ve rızası dışında kimseye şefaat edemezler.
Diyanet İşleri
26. Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
Diyanet Vakfı
26. Göklerde nice melek var ki onların şefaatleri, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için Allah’ın izin vermesi dışında, bir işe yaramaz.
Edip Yüksel
26. Göklerdeki meleklerin bile şefaati bir yarar sağlamaz. Ancak ALLAH’ın dilediği kimse için izin vermesinden ve O’nun rızasına uygun olduktan sonra…
Elmalılı Hamdi Yazır
26. Göklerde nice melek var ki Allah’ın dileyip razı olduğuna izin vermeden önce onların şefaatları hiçbir işe yaramaz.
Hakkı Yılmaz
26. Ve göklerde nice melekler var ki, Allah’ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimse için izin vermesinden sonraki durum dışında, yardımları, kayırmaları hiçbir işe yaramaz.
Hasan Basri Çantay
26. Göklerde nice melek vardır ki onların şefaatleri bile hiçbir şey’e yaramaz. Meğer ki (o şefaat) Allahın dileyeceği ve raazî olacağı kimseler için (ve ancak Onun) izin vermesinden sonra ola.
Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan
26. Göklerde nice melek vardır ki şefaatleri hiçbir fayda vermez. Ancak (şefaat) Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere izin vermesinden sonradır.
Hayrat Vakfı Meali
26. Göklerde nice melekler vardır ki, Allah`ın dileyeceği ve râzı olacağı kimseler için izin vermesinden sonra olması müstesnâ, onların şefâatleri de hiçbir fayda vermez.
Hüseyin Atay
26. Allah'ın dilediğini ve hoşnut olduğunu bilmeden, göklerde bulunan nice melekler kimseye yardım edemezler.
İhsan Eliaçık
26. Allah dileyip razı olduğuna izin vermedikçe göklerdeki bunca meleğin arabuluculuğu hiç bir işe yaramaz
Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)
26. Göklerde nice melek vardır ki, şefaatleri hiç bir şeyle yararlı olamayacaktır! Ancak Allâh’ın dilediği ve râzı olduğu (iman ehli) kimselere (şefaat etmeleri için) izin vermesi müstesnâ! (İman etmeden meleklerin şefaatini bekleyenlerin durumu buyken, ya putlardan medet umanların hâli ne olur!)
Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir
26. Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar.
Mehmet Okuyan
26. Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri hiçbir işe yaramaz. Ancak Allah’ın dilediği ve razı olduğuna izin vermesinden sonraki durum hariç.
Mustafa İslamoğlu
26. Her ne kadar göklerdeki melek sayısı çoksa da, Allah’ı tercih eden/tercih ettiği kimseler için verdiği şefaat izni olmadıkça, onların şefaati hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Mustafa Öztürk
26. Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri tek başına hiçbir fayda vermez. Onların şefaati ancak Allah'ın izin vermesi halinde O'nun dilediği ve razı olduğu kimselere fayda verir.
Ömer Nasuh Bilmen
26. Ve göklerde nice melekler vardır, onların şefaatleri hiçbir fâide vermez, meğer ki, Allah Teâlâ’nın dilediği ve razı olduğu kimse için müsaade verdiğinden sonra olsun.
Sadık Türkmen
26. Allah’ın dilediği ve razı olduğu kişiler hakkında izni olmadan, göklerde nice melekler vardır ki; onların şefaatleri hiçbir işe yaramaz/fayda vermez.
Süleyman Ateş
26. Göklerde nice melek var ki onların şefâ’ati hiçbir işe yaramaz. Meğer Allâh’ın dilediği ve râzı olduğu kimseye izin verdikten sonra olsun (ancak o zaman şefâ’atin faydası olur).
Süleymaniye Vakfı
26. Göklerde nice melek var! Onların şefaati ancak, Allah’ın tercih ettiği ve razı olduğu kişi lehine onay vermesinden sonra işe yarar.
Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali
26. Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeye yarar sağlamaz; ancak Allah'ın uygun gördüğü ve razı olduğu kimse için (meleklere) emir verdi ise başka.
Yaşar Nuri Öztürk
26. Göklerde nice melekler var ki, şefaatler hiçbir işe yaramaz. Allah’ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna.