Ayetler

Nisa 88 ve 90. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Alttaki ayetlerde anlatılanlar Bedir ordusunda yer alan münafıklar. Bu insanlar Müslümanları zor duruma düşürdü. 89. ayette "bulduğunuz yerde öldürün" ifadesi bütün Mekkeli münafıkları kapsamıyor. Bedir ordusuna katılan münafıklar için ve ölüm emri şarta bağlanmış; münafıklıktan vaz geçip iman etmezlerse öldürülecekler.

Diyanet İşleri Meali

NİSA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında ikiye bölünüyorsunuz? Halbuki kendileri hak ettikleri için Allah onları küfre geri çevirmiştir. Allah’ın saptırdıklarını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın saptırdıkları için asla doğruya yol bulamazsın.

89. Kendileri nasıl inkâr etmişlerse sizin de öyle inkâr etmenizi, böylece onlara eşit ve benzer hale gelmenizi isterler. (İman edip) Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan dostlar edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün; hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin.

90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumla ilişki içinde olanlar yahut sizinle de kendi kavimleri ile de savaşmayı içlerine sindiremeyip size sığınanlar müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle mutlaka savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilirler de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse Allah size, onların aleyhine bir yola girme hakkı vermemiştir.

Bu Mealleri Yazanlar Allah'ın Huzuruna Nasıl Çıkacaklar?

Allah hiç kimseyi saptırmaz. Allah birilerini saptıracak olsaydı peygamberler ve kitaplar göndermezdi. İnsanlar kendi iradeleriyle, tercihleriyle sapar. İnsanlar hangi yoldan giderse, neyi tercih ederlerse Allah onu yaratır. Buna göre insanlar kendi tercihlerinden dolayı ya mümin olur ya da kafir olur. Allah kafir olanları sapık sayar. 88. ayette Allah kulunun tercihini verdi. 90. ayette ise Allah'ın tercihinden bahsediliyor. Eğer Allah münafıklara üstünlük vermeyi tercih etseydi savaş bitmez, devam ederdi. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

NİSA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

88. Size ne oluyor ki (Mekke’deki) münafıklar[*] hakkında ikiye bölündünüz? Allah onları, yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. Allah'ın sapık saydığını yola gelmiş saymak mı istiyorsunuz? Allah'ın sapık saydığını iyi göstermenin bir yolunu bulamazsın.

[*] [*] Bunlar Bedir’de ve Uhud’da Müslümanlara karşı savaşan Mekkeli münafıklardır. Bedir’de “Bunları dinleri aldatmış!” diyorlardı (Enfal 8/49). Uhud’da da bunlarla ilgili şu ayetler inmiştir (Al-i İmran 3/176-177). Bunlar müslüman gözüküp müşriklerin yanında yer aldıkları için onları tanımak kolaydır.

89. Çok isterler ki kendileri nasıl kâfir olmuşsa siz de aynı şekilde kâfir olup onlarla eşit duruma gelesiniz. Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan hiçbirini veli/yakın dost edinmeyin. Eğer (hicretten) kaçınırlarsa onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir veli edinin ne de yardımcı.

90. Ancak sizinle antlaşması olan bir topluluğa sığınanlar ile sizinle savaşmayı veya kendi topluluklarıyla savaşmayı göze alamayarak size gelenler olursa durum değişir. Allah farklı tercihte bulunsaydı onları üzerinize salardı da sizinle savaşırlardı. Eğer sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış teklif ederlerse artık Allah, onlara dokunmanıza izin vermez.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    88. Bundan sonra size (Müslüman’lara) ne oldu da, münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Oysaki Allah, onları, işlediklerinden dolayı baş aşağı etti. Yoksa Allah’ın saptırdığını siz, doğru yola (hidâyete) erdirmek mi istiyorsunuz? Zaten Allah bir kimseyi saptırdı mı, artık sen onun için asla (hidâyete giden) bir yol bulamayacaksın.

    90. Ancak sizinle kendileri arasında bir antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar ile sizinle veya kendi kavimleriyle çarpışmaktan bunalıp size sığınanlar müstesna. Zaten eğer Allah dileseydi, mutlaka onları başınıza bela ederdi de, sizinle muhakkak savaşırlardı. Artık eğer onlar sizden uzak durup da, sizinle savaşmazlar ve size boyun eğmeyi (barış) teklif edecek olurlarsa, bundan sonra Allah size, onların aleyhinde bir yol tutma hakkı vermemiştir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    88. Size ne oldu ki münâfıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Oysa yaptıkları işlerden dolayı Allah onları baş aşağı etmiştir. Allah'ın saptırdığını doğru yola iletmek mi istiyorsunuz? Allah birini saptırırsa artık onun için bir çıkış yolu bulamazsınız.

    90. Ancak, kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak istemediklerinden yürekleri ürküntü içinde size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi ve sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse, bu durumda Allah size onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.

  3. Diyanet İşleri

    88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında ikiye bölünüyorsunuz? Halbuki kendileri hak ettikleri için Allah onları küfre geri çevirmiştir. Allah’ın saptırdıklarını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın saptırdıkları için asla doğruya yol bulamazsın.

    90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumla ilişki içinde olanlar yahut sizinle de kendi kavimleri ile de savaşmayı içlerine sindiremeyip size sığınanlar müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle mutlaka savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilirler de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse Allah size, onların aleyhine bir yola girme hakkı vermemiştir.

  4. Diyanet Vakfı

    88. Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın!

    90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.

  5. Edip Yüksel

    88. Size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? İşlediklerinden ötürü ALLAH onları başaşağı çevirdi. ALLAH'ın saptırdığını siz mi doğru yola ulaştırmak istiyorsunuz? ALLAH'ın saptırdığı kimseye sen hiç bir yol bulamazsın.

    90. Ancak aranızda anlaşma bulunan bir topluluğa katılan, yahut sizinle veya kendi halkıyla savaşmaktan dolayı göğüslerinde sıkıntı duyarak size gelenler hariç… ALLAH dileseydi onları başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırdı. Sizi yalnız bırakır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse ALLAH sizin onlara saldırmanıza izin vermez.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    88. O halde, siz niçin münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü halde Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için bir çıkış yolu bulamazsın.

    90. Ancak o kimselere dokunmayın ki, sizinle aralarında anlaşma olan bir kavme sığınmış bulunurlar. Yahut ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savaşmayı gönüllerine sığdıramayıp tarafsız olarak size gelmişlerdir. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı, onlar da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak dururlar, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemiştir.

  7. Hakkı Yılmaz

    88. Peki, Allah onları kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü hâlde, siz, ne oluyor da münâfıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah’ın saptırdığı kimselere kılavuzluk etmek mi istiyorsunuz? Ve Allah, kimi saptırırsa, artık sen onun için asla bir yol bulamazsın.

    89-90. Münâfıklar, kendileri Allah’ın ilâhlığına ve rabliğine inanmadıkları gibi, sizin de inanmamanızı, böylece onlarla eşit olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda yurtlarından göç edinceye kadar onlardan yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınan kimseler yahut sizinle ve kendi toplumlarıyla savaşmaktan göğüsleri daralarak size gelenler hariç onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; onlardan bir yakın ve bir yardımcı edinmeyin. Sonra, eğer Allah dileseydi onları size musallat ederdi de onlar sizinle savaşırlardı. Artık eğer onlar sizden mesafelenip de sizinle savaşmaz ve size barış teklif ederlerse, Allah sizin için onlar aleyhine bir yol tanımamıştır.

  8. Hasan Basri Çantay

    88. Siz haalâ niçin münafıklar hakkında — Allah onları kazandıkları (bunca günâhlar) yüzünden tepesi aşağı getirdiği halde — iki zümre (taraf) oluyorsunuz? Allahın sapdırdığını siz mi doğru yola getirmek istiyorsunuz? Allah kimi sapdırırsa artık onun için hiç bir yol bulamazsın.

    90. Sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavme iltica edenler, yahud ne sizinle, ne de kendi kavmleriyle muhaarebe etmekden göğüsleri daralıb (doğruca) size gelenler müstesnadır. Allah dileseydi elbette onları sizin başınıza musallat eder de sizinle her halde savaşırlardı: Artık onlar sizi bırakıb bir tarafa çekilirler de sizinle vuruşmazlar ve barışı size bırakırlarsa o halde Allah onların aleyhinde sizin için (tecâvüze) bir yol bırakmamışdır.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    88. Size ne oluyor da, münâfıklar hakkında (ve onların küfre saptıkları noktasında ittifak etmeyip) iki grup oluyorsunuz? Halbuki Allah, kazandıkları (günahları)ndan dolayı onları tersine (küfre) çevirmiştir. Allah’ın (niyet ve amelleri yüzünden) sapıklıkta bıraktığını siz mi doğru yola getirmek istiyorsunuz? Allah kimi sapıklıkta bırakırsa, artık onun için bir yol bulamazsın.

    89-90. Onlar, kendileri küfre saptıkları gibi, sizin de küfre sapıp (kâfirlikte ve İslâm’a karşı olma yolunda kendileri ile) aynı olmanızı ne çok isterler.[30] O halde onlar, Allah yolunda (O’na teslim olup sizinle) hicret[31] etmedikçe, onlardan dostlar edinmeyin. Eğer (tevhid ve hicretten) yüz çevirirlerse, o (size düşmanlık yapa)nları bulduğunuz yerde yakalayıp öldürün. Onlardan ne bir dost ne de bir yardımcı edinin. Ancak sizinle aralarında bir antlaşma bulunan bir kavme sığınanlar veya (kendi kavimleriyle beraber olup) sizinle savaşmak ya da (sizinle beraber olup) kendi kavimleriyle savaşmak (istemediklerin)den göğüsleri daralarak size gelenler hariçtir (onlara dokunulmaz). Eğer Allah dileseydi, onları sizin başınıza musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık, sizden uzak durup savaşmaz ve size barış teklif ederlerse, o takdirde Allah, onlara saldırmanız için size hiçbir yol vermemiştir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    88. O hâlde size ne oldu ki münâfıklar hakkında iki kısım oldunuz; hâlbuki Allah, onları kazandıkları (günahlar) yüzünden geriye (küfre) döndürmüştür. Allah`ın (inkârlarındaki ısrarları sebebiyle) saptırdığını, hidâyete erdirmek mi istiyorsunuz? O takdirde Allah, kimi(kendi isyankârlığı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onun (kurtulması) için aslâ bir yol bulamazsın!

    90. Ancak kendileriyle aranızda andlaşma bulunan bir kavme sığınanlar yâhut sizinle savaşmaktan veya kavimleriyle savaşmaktan (hoşlanmayarak) göğüsleri daralmış hâlde size gelenler müstesnâ. Hâlbuki Allah dileseydi, muhakkak ki onları size musallat ederdi de elbette sizinle savaşırlardı. Fakat sizi bırakırlar da sizinle savaşmazlar ve size barış teklîf ederlerse, o takdirde Allah, size onlar aleyhinde bir yol (bir müsâade) vermemiştir.

  11. Hüseyin Atay

    88. Niçin ikiyüzlüler hakkında iki takıma ayrıldınız? Allah onları yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. Allah'ın saptırdığına siz mi yol göstermek istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa sen ona yol bulamazsın.

    90. Ancak, sizinle kendileri arasında anlaşma olan bir ulusa sığınanlar, ya da sizinle savaşmaktan veya kendi uluslarıyla savaşmaktan gönülleri sıkışıp size gelenler, bunun dışındadır. Allah dileseydi, onları başınıza dolardı da sizinle savaşırlardı. Öyle ise, eğer onlar sizden uzaklaşır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse, Allah aleyhlerine olmanıza yol vermez.

  12. İhsan Eliaçık

    88. Size ne oluyor da, yaptıklarından dolayı Allah onları dışladığı halde, münâfıklar/infâk etmeyenler hakkında ikiye bölünüyorsunuz? Allah'ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah her kimi saptırırsa, artık sen onu yola getiremezsin

    90. Ancak antlaşmalı olduğunuz kimselere sığınanlara veya ne sizinle, ne de kendi insanlarıyla savaşmayı içlerine sindiremeyip size gelmiş olanlara dokunmayın. Allah isteseydi, onları size musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. O halde, onlar tarafsız kaldıkları ve sizinle savaşmayıp barışa yanaştıkları takdirde, Allah onlara dokunmanı­za izin vermemiştir.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    88. Kazanmış oldukları (mürtetlik ve benzeri kötü) şeyler yüzünden Allâh onları (kâfirler durumuna)ters döndürmüşken, size ne oluyor da (bu kişilerin kâfir olduklarına dâir bir kararda birleşemeyip hâlâ) o münafıklar(ın Müslüman mı kâfir mi oldukları) hakkında (görüş ayrılığına düşen) iki fırka oluyorsunuz? (Yapmış olduğu pis ameller yüzünden) Allâh’ın saptırmış olduğu kimseyi siz mi hidâyete erdirmek istiyorsunuz? (Habîbim!) Allâh kimi dalâlete düşürürse, artık sen onun (hidâyeti) için asla bir yol bulamazsın!

    90. Ancak o kimseler müstesnâ ki; sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluğa (iltica ederek) ulaşmışlardır yahut (kâfir toplumlarıyla birlikte) sizinle savaşacaklar veya (sizinle birleşip) kendi milletleriyle harbedecekler diye göğüsleri darlanmış bir halde size gelmişlerdir! (İşte onlar yakalanıp öldürülme hükmünden muaftırlar!) Allâh (sizinle savaşmaktan çekinen kimselerin kalplerindeki korku ve darlığı giderip, kendilerine cesaret vermeyi) dileseydi elbette onları sizin üzerinize musallat ederdi de, böylece onlar elbette sizinle savaşırlardı. Şayet onlar (başınıza bela olmayıp) sizden ayrılırlar da sizinle savaşmazlarsa ve barışı size bırakırlarsa, artık Allâh (yakalanıp öldürülmeleri hususunda) onlar aleyhine sizin için bir yol belirlememiştir.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah onları yaptıkları işlerden dolayı başaşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah'ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.

    90. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sığdıramayıp (tarafsız olarak) size gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah, onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    88. Sizlere ne oldu ki münafıklar hakkında iki fırkaya ayrılmış bulunuyorsunuz? Kazandıkları vebal yüzünden Allah onları eski hallerine çevirdi. Yoksa sizler Allah'ın saptırdığı [nı] yola getirmek mi istiyorsunuz?! Allah kimi saptırırsa iyi bil ki sen onu yola getirmenin çaresini kabil değil bulamazsın.

    90. Yalnız o kimseleri bırakın ki; ya kendileriyle aranızda misak olan bir cemaate mensup olurlar, yahut ne cemaatleriyle olup sizlere karşı, ne de sizinle bir olup cemaatlerine karşı harp etmeyi havsalaları almamış olarak yanınıza gelmiş bulunurlar. Eğer Allah dileseydi bunları üzerinize musallat buyururdu da sizinle pekâlâ harp ederlerdi. Onun için sizi bırakıp bir tarafa çekilirler (yakanızı bırakırlar), üzerinize saldırmazlar ve sulha yatarlarsa artık kendilerine ilişmenize Allah izin vermez.

  16. Mehmet Okuyan

    88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? (Oysa) Allah onları kendi kazandıkları sebebiyle baş aşağı etmiştir. Allah’ın saptırdığı (bu kişileri) siz mi doğru yola getirmek istiyorsunuz! Allah’ın saptırdığı kimse için asla bir (kurtuluş) yolu bulamazsın!

    90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar veya sizinle de kendi toplumlarıyla da savaşmak (istemediklerin)den yürekleri sıkılarak size gelenler hariçtir. Allah dileseydi onları da başınıza salardı da sizinle savaşırlardı. Onlar sizden ayrılır da sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse, (bu durumda) Allah size, onların aleyhinde bir yol(a girme hakkı) vermemiştir.

  17. Mustafa İslamoğlu

    88. İşlediklerinden dolayı Allah onları terslediği halde, size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah`ın sapıklık içinde bıraktığı kimseyi doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi sapıklık içinde bırakırsa, artık ona bir çıkış yolu bulamazsın.

    90. Ne var ki, sizinle arasında anlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, ya da sizinle veya kendi toplumlarıyla savaşma (fikrinden) içleri daralarak size başvuranlar hariç. Eğer Allah isteseydi, onları sizin başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırlardı. Ama onlar sizi bırakır, size karşı savaşmaz ve size barış teklif ederlerse, o zaman onlara zarar vermenize Allah razı olmaz.

  18. Mustafa Öztürk

    88. (Ey Müminler!] Müşriklerle işbirliği yapan o münafıkların gerçek kimlikleri, mümin mi yoksa kafır mi oldukları hususunda ne diye iki gruba ayrılıyorsunuz?! [Bilin ki) Allah onları kafirlikleriyle sebebiyle alçaltmış, baş aşağı etmiştir. Böyleyken, Allah'ın saptırdığı kimseleri siz mi yola getireceksiniz?! Allah kimi dalalette bırakırsa artık onun için hiçbir çıkış ve kurtuluş yolu bulamazsın.

    90. Bununla birlikte, sizinle antlaşması bulunan [Huza'a, Huzeyme gibi) bir kabileye sığınanlara veya gerek sizinle gerek kendi kabileleriyle savaşmayı istemedikleri için gelip size savaşmayacaklarını bildiren tarafsızlara ilişmeyin. Allah dileseydi onları sizin başınıza musallat eder ve dolayısıyla onlar da sizinle sava­şırlardı. Şu halde, onlar size ilişmez, saldırmaz ve dahi size barış teklif ederlerse, bilin ki bu durumda Allah onlar aleyhine herhangi bir şey yapmanızı onaylamaz.

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    88. Size ne oluyor ki, münafıklar hakkında iki fırka bulunuyorsunuz? Allah Teâlâ onları kazandıkları şey sebebiyle tersine döndürmüştür. Hak Teâlâ’nın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Ve her kimi ki, Allah Teâlâ saptırırsa artık sen onun için bir yol bulamazsın.

    90. O kimseler müstesna ki, onlar sizin aranızla kendi aralarında bir muâhede bulunan bir kavme iltica etmiş veyahut sizinle mukatelede bulunmaktan veya kendi kavimleriyle muharebe etmekten göğüsleri darlaşmış oldukları halde size gelmiş olurlar. Ve eğer Allah Teâlâ dilemiş olsa idi elbette onları size musallat ederdi de sizi katlediverirlerdi. İmdi onlar sizden bir tarafa çekilirler de sizinle savaşta bulunmazlarsa ve müsalemeti size bırakırlarsa artık Allah Teâlâ sizin için onların aleyhine bir yol vermemiştir.

  20. Sadık Türkmen

    88. Size ne oluyor da, münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek, eski konumlarına döndürmüştür. Allah’ın, kendi sapıklığında bıraktığı bir kimseyi, zorla yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi (yanlış hayat tarzını seçenleri) sapıklığında bırakırsa, sen onun için çıkış yolu bulamazsın.

    90. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sindiremeyip (tarafsız olarak) size gelenler başka! Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir.

  21. Süleyman Ateş

    88. Size ne oldu ki, münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Oysa yaptıkları işlerden dolayı Allâh onları baş aşağı etmiştir. Allâh’ın saptırdığını doğru yola iletmek mi istiyorsunuz? Allâh birini saptırırsa artık onun için bir yol bulamazsınız!

    90. Ancak sizinle kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyle savaşmak(istemedikleri)nden yürekleri sıkılarak size gelenler hariç. Allâh dileseydi, onları sizin üstünüze salardı, sizinle savaşırlardı. O halde onlar, sizden uzak dururlar, sizinle savaşmazlar ve sizinle barış içinde yaşamak isterlerse, Allâh size, onlara saldırmak için bir yol vermemiştir.

  22. Süleymaniye Vakfı

    88. Size ne oluyor ki (Mekke’deki) münafıklar hakkında ikiye bölündünüz? Allah onları, yaptıklarından dolayı baş aşağı etmiştir. Allah'ın sapık saydığını yola gelmiş saymak mı istiyorsunuz? Allah'ın sapık saydığını iyi göstermenin bir yolunu bulamazsın.

    90. Ancak sizinle antlaşması olan bir topluluğa sığınanlar ile sizinle savaşmayı veya kendi topluluklarıyla savaşmayı göze alamayarak size gelenler olursa durum değişir. Allah farklı tercihte bulunsaydı onları üzerinize salardı da sizinle savaşırlardı. Eğer sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış teklif ederlerse artık Allah, onlara dokunmanıza izin vermez.

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali (Kısmen Doğru)

    88. Allah onları suçlarından dolayı (bizzat) dışladığı halde, münafıklar hakkında nasıl tereddütte olabilir siniz? Allah'ın sapık saydığını siz mi doğru yolda sayacaksınız? Allah´ın sapık saydığını (kendisi istemeden) iyi göstermenin bir yolunu bulamazsınız.

    90. Ancak sizinle kendileri arasında bir anlaşma bulunan bir topluluğa sığınanlar ve sizinle savaşmaktan veya kendi milletleriyle harp etmekten bunalarak size başvuranlar müstesnadır. Halbuki Allah onları sizden daha güçlü kılsaydı, mutlaka size savaş açarlardı. Ama onlar sizi bırakır, savaş açmaktan vazgeçer ve barış teklif ederlerse, Allah onlara zarar vermenize müsaade etmez

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları yüzünden baş aşağı etmişken, Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah’ın şaşırttığına sen asla yol sağlayamazsın.

    90. Ancak sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla, kendi toplumlarıyla yahut sizinle savaşma konusunda yürekleri yetersiz kalıp da size gelenlere dokunmayın. Allah dileseydi onları elbette sizin üstünüze salardı, onlar da sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde, sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış eli uzatırlarsa, artık Allah size, üzerlerine gitmek için bir yol vermemiştir.