Ayetler

Sebe 36. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

SEBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

34. Biz, hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek oranın şımarık zenginleri, “Biz, sizinle gönderileni inkâr ediyoruz” demişlerdir.

35. Yine, “Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur. Bize azap edilmeyecektir” demişlerdi.

36. Ey Muhammed, de ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

Her şeyi elde etmekte olduğu gibi rızık elde etmek de çalışıp kazanmayla doğru orantılıdır. Allah'ın emir ve yasaklarını gözeterek, insanlar ne kadar çok çalışırsa, o kadar çok rızık elde edebilir. Allah'ın yaptığı da kulun çalışması oranında rızık vermesidir. Bunlar Allah'ın kanunlarıdır. Bu kanun imtihan sürecinde farklı işler. Allah rızkı daraltarak imtihan yapabilir. Bunun dışında bu kanunlara uyan herkes başarılı olur. Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

SEBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

34. Bir kente bir uyarıcı gönderdiğimizde onların şımarıkları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz sizinle gönderilen mesajları tanımayız.”

35. Bir de şunu derler: "Malımız da evladımız da daha çok. Biz azaba uğratılacak değiliz.”

36. De ki: "Rabbim, tercih ettiği kişi için rızkı genişletir de daraltır da. Ama insanların çoğu bunu bilmez."

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    36. Ey Muhammedi De ki: “Şüphesiz ki, Rabb’im, dilediğinin rızkını bol, bol verir; dilediğinin rızkını kısıtlı verir. Ancak insanların birçoğu bilmezler.”

  2. Bayraktar Bayraklı

    36. “Şüphesiz ki Rabbim, rızkı dilediğine bolca da verir, kısar da. Fakat, insanların çoğu bunu bilmezler.”

  3. Diyanet İşleri

    36. Ey Muhammed, de ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

  4. Diyanet Vakfı

    36. De ki: Rabbim, dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler.

  5. Edip Yüksel

    36. De ki: "Efendim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez."

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    36. De ki: «Rabbim rızkı dilediğine genişletir, dilediğine sıkar. Fakat insanların çoğu bilmezler.»

  7. Hakkı Yılmaz

    36. De ki: “Şüphesiz benim Rabbim dilediği kimseye rızkını genişletir ve ölçülendirir. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

  8. Hasan Basri Çantay

    36. De ki: «Şübhesiz Rabbim kimi dilerse onun rızkını genişletir, (kimi de dilerse onunkini) daraltır. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler».

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    36. (Resûlüm!) De ki: “Şüphesiz Rabbim rızkı, dilediğine genişletir, (dilediğine) daraltır. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

  10. Hayrat Vakfı Meali

    36. De ki: `Şübhesiz ki Rabbim, (imtihân için) dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine)daraltır. Fakat insanların çoğu bilmezler.`

  11. Hüseyin Atay

    36. De ki: “Doğrusu, Rabbim rızkı dilediğine yayar ve ölçüyle verir, ancak insanların çoğu bilmezler.”

  12. İhsan Eliaçık

    36. Söyle onlara: "Rabbim, rızkı istediğine bolca verir, istediğini de sıktık­ça sıkar. Fakat insanların çoğu bunun böyle olduğunu bilmezler.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    36. (Rasûlüm!) De ki: “Şüphesiz benim Rabbim (üstün hikmetine göre) dilediği kimselere rızkı ge nişletir ve daraltır. Lâkin insanların pek çoğu (bu gerçeği) bilmez ler (de, bu yüzden Allâh indindeki üstünlük ve düşük lük ölçüsünün zenginlik ve fakirlik olduğunu sanırlar).”

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    36. Ey Muhammed, de ki: "Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler."

  15. Mehmet Okuyan

    36. De ki: “Rabbim rızkı dilediğine (layık olana) açarak (bol) da verir, kısarak (dar) da verir fakat insanların çoğu bilmezler.”

  16. Mustafa İslamoğlu

    36. De ki: “Şüphe yok ki isteyene rızkı açmayı da, sınırlandırmayı da dileyen benim Rabbimdir; fakat insanların çoğu bunu(n hikmetini) dahi kavrayamaz.”

  17. Mustafa Öztürk

    36. [Ey Peygamber!] De ki o müşriklere: "Rabbim dilediğine bol rızık verir, diledi­ğinin rızkını daraltır. Ama gel gör ki Mekke halkının müşrik çoğunluğu bu gerçeği anlamaz.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    36. De ki: «Şüphe yok Rabbim rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»

  19. Sadık Türkmen

    36. De ki: "Şüphesiz Rabbim, rızkı (besinleri yaratışını) dilediğine genişletip yayar, dilediğine de kısıtlar. Ancak insanların birçoğu bilmiyor."

  20. Süleyman Ateş

    36. De ki: "Rabbim dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) kısar; fakat insanların çoğu bilmezler, (sanırlar ki mal ve evlâd çokluğu şeref ve büyüklük sebebidir.)"

  21. Süleymaniye Vakfı

    36. De ki: "Rabbim, tercih ettiği kişi için rızkı genişletir de daraltır da. Ama insanların çoğu bunu bilmez."

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    36. De ki:"Şüphesiz Rabbim rızkı gereği üzere gayret edene bir ölçüye göre verir, fakat insanların çoğu bilmezler."

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    36. De ki: "Rabbim, dilediğine rızkı genişletip açar, dilediğine ölçülü verir/kısar. Fakat insanların çokları bilmiyorlar."