Ayetler

Tevbe 115. Ayetteki Tercüme Hatası

Altta Diyanet'in mealiyle Süleymaniye Vakfının meali peş peşe yazdım, Her iki mealde de aynı renkler aynı kelimeleri gösterir. Diyanet ve pek çok mealde renkli belirttiğim kelimeler yanlış tercüme ediliyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali doğrudur. Renkli kelimeleri kıyas yapabilesin diye iki meali peş peşe ekledim.

Diyanet Vakfı Meali

TEVBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

115. Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar onları saptıracak değildir. Allah her şeyi çok iyi bilendir.

Süleymaniye Vakfı Meali

TEVBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

115. Allah, bir topluluğu yoluna kabul ettikten sonra nelerden sakınacaklarını açık açık göstermeden onları asla sapık saymaz[*]. Şüphesiz Allah her şeyi daima bilendir.

[*] Kur’ân ile yüzleşmemişlerse kendi kitaplarına uymaları yeterli olur. (Al-i İmrân 3/81, A’râf 7/157). Kendilerine Kur’ân tebliğ edilmişse artık ona uymak zorundadırlar (Nisâ 4/161-162, Maide 5/67-68).

Allah Kimseyi Saptırmaz

Bunun örneklerini geçmiş kavimlerin kıssalarının anlatıldığı ayetlerde görebiliriz. Mesela Lut kavmi. Allah Lut kavmine nelerden sakınmaları gerektiğini bildirmiş. Diyanet Vakfı'nın mealine göre Lut kavmini Allah mı saptırdı?

ARAF SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

80. HANİ LUT’u da (gönderdik). Kavmine dedi ki: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayâsızlığı mı yapıyorsunuz?”

81. “Siz ha! Kadınları bırakıp da şehvetle hemcinslerinize gidiyorsunuz! Siz kesinlikle sınır tanımayan/azgınlaşmış bir toplumsunuz.”

82. Kavminin cevabı başkaca olmadı, dediler ki: “Onları kentinizden çıkarın! Çünkü onlar fazla temizlenen insanlarmış!”

83. Biz de onu ve ailesini kurtardık, hanımı hariç! O geride kalanlardan oldu.

84. Üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Bak, suçluların sonu nasıl oldu?

Örneğini okuduğumuz bütün bu kıssalarda Allah bir topluma sakınmaları gereken şeyleri bildirdikten sonra kimseyi saptırmıyor. Allah'ın böyle bir uygulaması yok. Peygamber gönderdiği bütün toplumları mucizeleri de red ettikleri için yok etmiş. Yerlerine yeni toplumlar getirmiş. Bizim peygamberimizle (a.s) toplumların yok edilme dönemi kapandı. Bundan sonra olacak şey kıyamettir. Allah insanları tavırlarına göre ya yoluna kabul ediyor ya da sapık sayıyor. Eğer Allah insanları saptırsaydı Kur'an'da baştan sona kendisini tevbeleri çok kabul eden, çok merhametli tanıtmasının ve onlarca "tevbe edin" diye indirdiği ayetlerin bir anlamı olmazdı.

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    115. Allah, bir toplumu hidâyete erdirdikten sonra sakınmaları gereken şeyleri kendilerine açıktan açığa bildirmedikçe (ve onlar da buyrukları ve yasakları çiğnemedikçe) onları sapkın kılmaz (saymaz; cezalandırmaz). Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    115. Allah, bir toplumu doğru yola ilettikten sonra, sakınmaları gereken şeyleri kendilerine açıklamadıkça onları saptıracak değildir. Allah, her şeyi bilendir.

  3. Diyanet İşleri

    115. Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeylerin neler olduğunu kendilerine açıklamadan, onları yoldan çıkmış sayacak değildir. Kuşkusuz Allah her şeyi en iyi bilmektedir. Tevbe : 115

  4. Diyanet Vakfı

    115. Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar onları saptıracak değildir. Allah her şeyi çok iyi bilendir.

  5. Edip Yüksel

    115. ALLAH bir toplumu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri bildirmeden, onları sapıklığa mahkûm edecek değildir. ALLAH her şeyi Bilendir.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    115. Allah, bir kavmi hidayete erdirdikten sonra, nelerden sakınacaklarını kendilerine iyice açıklamadıkça dalalete düşürmez. Gerçek şu ki, Allah her şeyi bilir.

  7. Hakkı Yılmaz

    115. Allah, bir topluma doğru yolu gösterdikten sonra, Kendisinin koruması altına girdirecek şeyleri kendilerine ortaya koymadıkça onları saptırmaz. Şüphesiz Allah, her şeyi en iyi bilendir.

  8. Hasan Basri Çantay

    115. Allah bir kavme hidâyet etdikden sonra sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirinceye kadar onları (n) sapıklığına (hükm) edecek değildir. Şüphesiz ki Allah her şey’i hakkıyle bilendir.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    115. Allah bir kavmi doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri (haramları) kendilerine açıklamadıkça, (günahları yüzünden) onları sapıklıkta saymaz (sorumlu tutmaz). Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    115. Allah ise bir kavmi, kendilerini hidâyete erdirdikten sonra, sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça dalâlete düşürecek değildir. Muhakkak ki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.

  11. Hüseyin Atay

    115. llah, bir ulusa doğru yolu gösterdikten sonra, saygılı olacakları şeyleri onlara açıklamadıkça saptıracak değildir. Doğrusu, Allah her şeyi bilir.

  12. İhsan Eliaçık

    115. Allah, bir halka doğru yolda yürümeyi nasip ettikten sonra, Allah'ın öfkesini çekmekten nasıl sakınacaklarını kendilerine açıklamadıkça onları sapkınlıkla suçlamaz. Allah her şeyi biliyor.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    115. Allâh bir kavmi (İslâm’a) hidâ yet buyurduk tan sonra, (kâfirlerin bağışlanmasını istemek gibi) iyice sakınmaları gereken şeyleri kendilerine tama men açıklayıncaya kadar (yaptıkları yanlışlar yüzün den) onları asla (: “Bunlar doğru yoldan) saptı(lar” diye adlandı) racak (ve haklarında sapıklar hükmünü uygulayacak) değildir. Şüphesiz ki Allâh (kullarının bu açıklamaları bilme den önce veya sonra neler yapıp yapmayacakları dâhil) her şeyi (hakkıyla bilen bir) Alîm’dir.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    115. Doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirmedikçe, Allah bir toplumu saptıracak değildir. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    115. Allah bir kavmi hidayete çıkardıktan sonra nelerden sakınacaklarını kendilerine açık bir surette bildirmedikçe kat'iyyen dalâle düşürmez. Allah'ın ilmi her şeyi muhit olduğunda söz yok.

  16. Mehmet Okuyan

    115. Allah doğru yola ulaştırdıktan sonra, takvâlı (duyarlı) olacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar hiçbir topluluğu sapkın (kabul) edecek değildir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.

  17. Mustafa İslamoğlu

    115. Hem Allah hiçbir topluluğu, -(akıl, fıtrat ve irade ile) doğru yolu gösterdikten sonra (bile)- korunup sakınacakları şeyleri kendilerine bütünüyle açıklamadıktan sonra, sapıklığı onlara akıbet kılmaz. Elbette her şeyi bilen sadece Allah’tır.

  18. Mustafa Öztürk

    115. Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, [tıpkı ölen müşrikler için af dilemenin yasaklığı konusunda olduğu gibi,] neleri yapacakları ve nelerden kaçınacakları hususunda gerekli açıklamalarda bulunmadıkça onları günahkar saymaz. Şüphesiz Allah her şeyi bilir.

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    115. Allah Teâlâ bir kavme hidâyet ettikten sonra onlara sakınacakları herşeyi açıkça bildirmedikçe, onları dalâlete düşürecek değildir. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ her şeyi tamamıyla bilicidir.

  20. Sadık Türkmen

    115. Doğru yolu gösterdikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirmedikçe, Allah bir toplumu sapıklıkta bırakacak değildir. Şüphesiz Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.

  21. Süleyman Ateş

    115. Allâh, bir kavmi doğru yola ilettikten sonra, sakınmaları gereken şeyleri kendilerine açıklamadıkça onları saptıracak değildir. Allâh herşeyi bilendir.

  22. Süleymaniye Vakfı

    115. Allah, bir topluluğu yoluna kabul ettikten sonra nelerden sakınacaklarını açık açık göstermeden onları asla sapık saymaz. Şüphesiz Allah her şeyi daima bilendir.

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    115. Allah bir kavmi doğru yola yönelttikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar onları sapık sayacak değildir. Allah her şeyi çok iyi bilendir.

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    115. Allah bir topluluğa kılavuzluk ettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine ayan-beyan bildirinceye kadar, onların sapıklığına hükmetmez. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.