Ayetler

Tevbe 16. Ayetteki Tercüme Hatası

Altta Diyanet'in mealiyle Süleymaniye Vakfının meali peş peşe yazdım. Her iki mealde de aynı renkler aynı kelimeleri gösterir. Diyanet ve pek çok mealde renkli belirttiğim kelimeler yanlış tercüme ediliyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali doğrudur. Renkli kelimeleri kıyas yapabilesin diye iki meali peş peşe ekledim. Açıklaması alt tarafta.

Diyanet İşleri Meali

TEVBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

16. Yoksa Allah sizden cihad edenleri ve Allah’tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır.

Süleymaniye Vakfı Meali

TEVBE SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

16. Yoksa Allah içinizden hem cihad edenleri[1*] /elinden geleni yapanları hem de Allah’ı, elçisini ve müminler dışında birini sırdaş edinmeyenleri bilmeden kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünden haberdardır.

[*] Cihad mücadele demektir. Savaş mücadelelerden bir mücadeledir. Kelime anlamı olarak cihad savaşma anlamının ötesinde ömrü boyunca seçim yapmak veya fedakarlık yapmak zorunda kalınan her konuda Allah’ın emir ve yasaklarını tercih etmektir.

Allah Sabredenleri Bilmek İçin İmtihan Yapıyor

Bu dünya imtihan dünyası. Allah yaptığı imtihanlarla gerçek müminleri bilmek, görmek istiyor. Ayetlerde "ortaya çıkarma" diye çevrilen ( وَيَعْلَمِ ) yeǎ’lemi ifadesi "a-li-me" kökünden gelir. Bu kelimelerin anlamı "bilinceye kadar" "bilmek için" demektir. "Yalema" kelimesinin bilmek dışında bir manası yoktur. Bu kelime Arapça'da "cehd-i müstağrak"tır. Arapça gramerde cehd-i müstağrak olan "bilmek için", "bilinceye kadar" ifadesi daha önce bilmedi bundan sonra bilebilir demektir. Yani Allah ayette belirttiği sabredenleri, gayret gösterenleri imtihan etmeden önce bilmiyordu demek oluyor. İmtihan yapıyor ki sabredenleri, cihad edenleri, bu ayetteki gibi Allah'ın dostlarını bilsin diye. Bu Arapça ayetin karşılığı böyle, insanlar "Allah imtihan konularını daha önce bilmiyordu" diyemediği için bu ayetlere "ortaya çıkarma" manası vermişler. Burada vurguladığım gibi konu imtihan gereği konulardır. Bu yüzden imtihan oluyoruz; Allah sabredenleri bilsin diye Müslümanları ağır imtihandan geçiriyor. Bu ve benzeri ayetlerden görüyoruz ki kader konusunda ezelden yazılma diye bir şey yoktur. Peygamber (a.s) da bunu teyit eden bir hadis söylemiş.

Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. O halde dünyadan sakının ve kadınlardan korunun. ”

Müslim, Zikr 99

Hadiste geçen mal, mülk, yönetim gibi Allah'ın bize vereceği bu şeyler imtihan konulardır. Görüldüğü üzere peygamberimiz "Allah ezelde ne yapacağınızı zaten biliyordu ..." gibi bir şey söylememiş. Allah'ın mal, mülk yönetim verdikten sonra neler yapacağımıza bakacağını söylemiş.

Allah Arapça Bilmiyor Mu?

İstersen bu ayeti, kelime meali gösteren sitelerden inceleyebilirsin. Ayeti, kelimelere ayırınca veliyeǎ’leme, velemmā yeǎ’lemi, yeǎ’lemi ifadelerine doğru anlam veriyorlar "bilmek için" yazıyorlar ama bunu meale yazmaya gelince kelimenin anlamını değiştirip "ortaya çıkarsın" diye yazıyorlar. Allah Arapça bilmiyor mu ki insanlar kelimelerin manasını değiştiriyor? Eğer Allah ayette "sabredenleri, cihad edenleri, Allah'ın dostlarını bilmek için" dediyse bunu kimsenin değiştirmeye hakkı yoktur. Allah ayetlerde ne anlatmak istediyse bunu, kelimeleri bilinçli, özenli seçerek yapmıştır. Kimsenin ayetleri değiştirmeye hakkı yoktur. Allah bu ayetlerle kendisini tanıtıyor; Kendi kafanızdan tanımlar yapmayın demiş oluyor. İmtihan dünyası ve Kader hakkında daha fazla bilgi için bu siteye bakabilirsin. Allah'ın Bilgisi - Bedir Savaşı Örneği

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    16. Yoksa Allah, içinizden cihat edenleri, Allah’tan, Onun Elçisi’nden ve mü’minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri (fiili olarak) bilmeden (ortaya çıkarmadan) kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Oysaki Allah, işlediklerinizin hepsinden haberdardır.

  2. Bayraktar Bayraklı

    16. Yoksa Allah sizden, cihad edip Allah, Peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  3. Diyanet İşleri

    16. Yoksa Allah sizden cihad edenleri ve Allah’tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır.

  4. Diyanet Vakfı

    16. Yoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  5. Edip Yüksel

    16. ALLAH, içinizden kendisi uğrunda cihat edenleri, ALLAH’tan, elçisinden ve gerçeği onaylayanlardan başkasını yakın dost edinmeyenleri bilip ayırmadan bırakılacağınızı mı sandınız? ALLAH yaptıklarınızı Haber Alır.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    16. Yoksa siz hep kendi halinize terk olunacağınızı mı sandınız? Allah’ın, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan, Resulü’nden, müminlerden başka kimseye sığınmayan ve başkaca sığınacak bir yer aramayanları görmediğini mi (zannediyorsunuz)? Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

  7. Hakkı Yılmaz

    16. Sizden çaba harcayanları, Allah’ın Elçisi’nden ve inananların astlarından sırdaş/ can dostu edinmeyenleri Allah bildirmeden/ işaretleyip göstermeden bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptıklarınızdan çok iyi haberi olandır.

  8. Hasan Basri Çantay

    16. Yoksa siz (kendi haalinize) bırakılıvereceğinizi, içinizden cihâd edenleri, Allahdan, Resulünden ve mü’minlerden başkasını sır dostu edinmeyenleri Allahın bilmediği (Onun uğrundaki fedâkârlıklarınızın mükâfatsız kalacağını) mı sandınız? Allah, ne yaparsanız (hepsinden) haberdârdır.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    16. (Ey mü’minler!) Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan, Resûlü’nden ve mü’minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri Allah ortaya çıkarmadıkça (kendi halinize) bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptığınız şeylerden tümüyle haberdardır.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    16. Yoksa (siz), içinizden cihâd edenleri ve Allah`dan, Resûlünden ve mü`minlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri Allah ortaya çıkarmadan, kendi hâlinize bırakılacağınızı mı sandınız? Hâlbuki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.

  11. Hüseyin Atay

    16. Yoksa Allah, içinizden emek verenleri, Allah'tan da, elçisinden de ve inananlardan da başkasını sırdaş edinmeyenleri bilmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  12. İhsan Eliaçık

    16. Yoksa siz, Allah içinizden cihat edenleri; Allah'tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını yâr ve yardımcı tutmayanları ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sanıyordunuz? Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    16. (Ey müminler!) Yoksa siz, henüz Al lâh içiniz den cihat etmiş olanları ve ne Allâh’ tan, ne de Rasûlünden ve ne de müminler den başka bir sırdaş edinmemiş olan o (sâdık) kişileri( n kimler olacağını ezelde bildiği gibi, bazı imtihanlarla sizi de) bilmedikçe (cihat emrinden vâreste) bırakılacağınızı mı sandınız (da, kâfirlerle savaşa isteksiz oldunuz)? Allâh sizin yapmakta olduklarınızı (ve neleri ne niyetle yaptığınızı çok iyi bilen bir) Habîr’dir. (Dolayısıyla bu imtihanları, bilmediği şeyleri öğrenmek için değil, kimin gizli niyetinin ne olduğunu herkese göstermek için yapmaktadır.)

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    16. Yoksa; Allah içinizden, Allah'tan, Resûlünden ve mü'minlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihad edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

  15. Mehmet Akif Ersoy

    16. Yoksa sizler henüz Allah içinizden cihad edenleri, sonra Allah ile Peygamberinden, bir de müminlerden başkasını kendine mahrem edinmeyenleri görmedikçe olduğunuz gibi bırakılacağınızı mı zannettiniz? Allah bütün işlediklerinizden haberdar.

  16. Mehmet Okuyan

    16. Yoksa Allah, sizden cihad edip (fedakârlık yapıp) Allah’tan, Elçisinden ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri bil(dir)meden (ortaya çıkarmadan) terk edileceğinizi (bırakılacağınızı) mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  17. Mustafa İslamoğlu

    16. Yoksa siz, Allah`ın içinizden kendi yolunda tüm çabasını seferber edenleri; Allah`tan, O`nun Elçisi`nden ve inananlardan başkasını can yoldaşı edinmeyecek kimseleri seçip ayırmadan, karma karışık bir halde bırakılacağınızı mı sandınız? Oysa ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

  18. Mustafa Öztürk

    16. [Ey Müminler!) İçinizden cihad edip Allah'tan, elçisinden ve müminlerden baş­kasını dost/sırdaş edinmeyenleri Allah'ın fiilen ortaya çıkarmayacağını ve dolayısıyla [sırf iman etmiş olmakla) kendi halinize bırakılıp hiç sınanma tecrübesi yaşamayacağınızı mı sanıyorsunuz?! [Bilin ki) Allah yaptığınız her şeyden haberdardır

  19. Ömer Nasuh Bilmen

    16. Yoksa sandınız mı ki bırakılacaksınız ve Allah Teâlâ sizden mücâhedede bulunanları ve Allah Teâlâ’dan ve Resûlünden ve mü’minlerden başkasını öz dost ittihaz etmeyenleri bilmeyecek? Halbuki, Allah Teâlâ bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

  20. Sadık Türkmen

    16. Yoksa Allah içinizden; Allah’tan, Rasûlünden ve müminlerden başkasını can yoldaşı edinmeden, çalışanları seçip ortaya çıkarmadan, karışık bir halde bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

  21. Süleyman Ateş

    16. Yoksa siz, Allâh içinizden cihâd eden ve Allah’tan, Elçisinden ve mü’minlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri bilmeden, bırakılacağınızı mı sandınız? Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır.

  22. Süleymaniye Vakfı

    16. Yoksa Allah içinizden hem cihad edenleri /elinden geleni yapanları hem de Allah’ı, elçisini ve müminler dışında birini sırdaş edinmeyenleri bilmeden kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptığınız her şeyin iç yüzünden haberdardır.

  23. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    16. Yoksa siz, Allah içinizden cihad eden ve Allah'tan, Elçisinden ve mü'minlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri bilmeden, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

  24. Yaşar Nuri Öztürk

    16. Allah; içinizden cihat edenleri, Allah’tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.