Ayetler

Yunus 16 ve 25. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Diyanet İşleri Meali

YUNUS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

15. Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunup anlatılınca bize geleceklerine inanmayanlar, "Bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir" dediler. Onlara şöyle de: "Onu kendiliğimden değiştirmeye hak ve yetkim yoktur, ben ancak bana vahyedilene uyuyorum. Eğer rabbime itaatsizlik edersem şüphesiz dehşetli bir günün azabından korkarım."

16. Yine de ki: "Allah (öyle) dileseydi ne ben onu size okuyabilirdim ne de siz onu anlayabilirdiniz; o gelmeden aranızda uzun bir süre yaşadım, siz aklınızı kullanıp düşünmez misiniz?"

25. Allah esenlik yurduna çağırıyor ve dilediğini doğru yola iletiyor.

Sondan başlayayım; 25. ayette Allah, kendisine tebliğ edilen ayetleri kabul edip, iman eden insanları doğru yola iletir. Bu ayetlerdeki dileme diye tercüme edilen şae fiilinin anlamı öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. İnsanlar eğer Allah'ın kendilerini doğru yola iletmesini istiyorsa üzerine düşenleri yapmak durumundadır. Hiç kimse elde etmek istediği şeyleri isteyerek sahip olamaz. Bu uğurda gereken neyse onu yapması gerekir.

16. ayette Allah müşriklerin cezasını dünyada verseydi, eski toplumlar gibi onları yok etseydi, peygamberimiz de (a.s) tebliğde bulunamazdı. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle,

Süleymaniye Vakfı Meali

YUNUS SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

15. Ayetlerimiz, birbirini açıklayacak şekilde bağlantılarıyla okununca, bizim huzurumuza varmayı beklemeyenler: “Bize ya başka bir kur’ân (âyetler kümesi) getir ya da bunu değiştir.” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmeye yetkim yoktur. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Eğer Rabbime karşı gelirsem büyük bir günün azabından korkarım.”

16. De ki “Allah, farklı tercihte bulunsaydı[*] onu size okumazdım, o da size onu bildirmezdi. Bunun (Kur’an’ın) öncesinde aranızda bir ömür geçirdim. Hiç aklınızı kullanmaz mısınız?”

[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şey yapma” anlamında olan şey = شيء’dir. Allah’ın yapması o şeyi var etmesi, insanın yapması da o şey için gereken çabayı göstermesidir (Müfredât). Allah, her şeyi bir ölçüye göre var eder (Kamer 54/49, Ra’d 13/8). İmtihanla ilgili şeyleri iyi ve kötü diye ikiye ayırmıştır (Enbiyâ 21/35). Allah, herkesin doğru olmasını ister (Nisa 4/26) ama sadece doğru şeyler yapanı doğru yolda sayar (Nur 24/46). Yaptığının doğru veya yanlış olduğunu da kişiye ilham eder. Onun için doğru davrananın içi rahat, yanlış davrananın içi de sıkıntılı olur (Şems 91/7-10). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı veya yarattı”, insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamında olur. Allah insanlara, tercihlerine göre davranma hürriyeti vermeseydi hiç kimse yanlış bir şey yapamaz ve imtihan diye bir şey de olmazdı (Nahl 16/93). Yanlış kader anlayışını imanın bir esası gibi İslam’a yerleştirmek isteyenler, büyük bir çarpıtma yaparak şâe = شاء fiiline irade yani isteme ve dileme anlamı vermiş; bunu, tefsirlere hatta sözlüklere bile yerleştirerek birçok ayetin mealini bozmuşlardır. Bkz: http://www.suleymaniyevakfi.org/akaid-arastirmalari/kuranda-sey-mesiet-irade-ve-fitrat.html

25. Allah esenlik ve güvenlik yurduna (cennete) çağırır ve gerekeni yapanı doğru yola yöneltir.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    16. De ki: “Eğer Allah dilesydi, ben bunu size okumazdım; O da, onu (benim lisanımla size bildirmezdi; başkasının lisanıyla size bildirirdi); nitekim bundan (Kur’an bana indirilmeden) önce sizin aranızda bir ömür boyu yaşadım (ve böyle bir şeyden söz etmedim). Niçin aklınızı kullanmıyorsunuz?”

    25. Zaten Allah (bütün kullarını) Selam yurduna (Allah’ın yurduna, selamet yurdu olan Cennete) çağırır ve kimi dilerse onu (kendi gayretleriyle) dosdoğru yola iletir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    16. “Eğer Allah dileseydi, onu size okuyamazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?”

    25. Allah esenlik yurduna çağırıyor ve O, dileyeni doğru yola iletiyor.

  3. Diyanet İşleri

    16. Yine de ki: "Allah (öyle) dileseydi ne ben onu size okuyabilirdim ne de siz onu anlayabilirdiniz; o gelmeden aranızda uzun bir süre yaşadım, siz aklınızı kullanıp düşünmez misiniz?"

    25. Allah esenlik yurduna çağırıyor ve dilediğini doğru yola iletiyor.

  4. Diyanet Vakfı

    16. De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

    25. Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir.

  5. Edip Yüksel

    16. De ki: "ALLAH dileseydi onu size okuyamazdım ve sizin de ondan haberiniz olmazdı. Bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım. Anlamaz mısınız?"

    25. ALLAH barış yurduna çağırır ve dilediğini doğru bir yola iletir.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    16. De ki, «Eğer Allah dileseydi ben onu size okumazdım. O da onu hiçbir şekilde size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yıllarca bulundum. Siz hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?»

    25. Allah, selamet yurduna çağırıyor ve dilediğini de doğru yola hidayet ediyor.

  7. Hakkı Yılmaz

    16. De ki: “Allah dileseydi, ben Kur’ân’ı size okumazdım ve Allah, Kur’ân’ı size bildirmemiş olurdu. Ben de Kur’ân’dan önce kesinlikle içinizde bir ömür kalmıştım. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”

    25. Ve Allah, selâmet [esenlik, güvenlik, mutluluk] yurduna çağırıyor ve O, dilediği/dileyen kimseye kılavuz olur

  8. Hasan Basri Çantay

    16. De ki: «Eğer Allah dileseydi (bana bu Kur’ânı indirmezdi. Ben de) onu size okumazdım. (Allah) onu (benim lisânımla) size bildirmezdi de. Ben ondan (o Kur’andan) evvel (bu güne kadar) içinizde bir ömür durmuşum (yaşamışım) dır. Siz haalâ aklınızı kullanmaz mısınız»?

    25. Allah selâm evine (cennete) çağırır ve O, kimi dilerse onu doğru yola iletir.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    16. (Resûlüm!) De ki: “Allah dileseydi (Kur’an’ı bana indirmez, ben de) onu size okumazdım ve (Allah) onu size bildirmezdi. (Bilin ki) ben, bundan önce aranızda (okuma yazma bilmeden) bir ömür sürdüm. (Böyle bir şey yapamayacağımı) hiç düşünmüyor musunuz?”

    25. Allah, (kullarını) selamet yurduna (cennetini kazanmaya) çağırır ve O, dilediğini (samimi niyetleri sebebiyle) doğru yola iletir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    16. De ki: `Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve (Allah) onu size (benim lisânımla) bildirmezdi. İşte şübhesiz ki (ben) bundan önce sizin içinizde bir ömür boyu durmuşum. (Benim aslâ yalan söylemediğimi siz çok iyi bilirsiniz!) Hiç akıl erdirmez misiniz?`

    25. Ve Allah, (sizleri) selâm yurduna (Cennete) da`vet eder. Ve dilediğini (hikmetine binâen, kendi lütfundan) dosdoğru bir yola hidâyet eder.

  11. Hüseyin Atay

    16. De ki: “Allah dileseydi, ben onu size okumazdım ve size de bildirmemiş olurdu. Şüphesiz daha önce yıllarca aranızda bulundum. Düşünmüyor musunuz?”

    25. Allah esenlik yurduna çağırır ve dileyene doğru yolu gösterir.

  12. İhsan Eliaçık

    16. Söyle onlara: 'Eğer Allah isteseydi, ben onu size okumazdım, hiçbir şekilde de size onu bildirmezdi. Siz de biliyorsunuz, bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım. Bu akıl tutulması neden?"

    25. ALLAH, barış ve esenlik yurduna çağırıyor. Allah kimi lâyık görürse, onu doğruluk ve dürüstlük yolunda yürütür

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    16. (Ey Nebiyy-i zîşânım! Sana bu uygunsuz teklifleri yapan müşriklere) de ki: “Eğer Allâh (Kur’ân-ı Kerîm’i size bu haliyle okumamamı) dilemiş olsaydı (, onu bana indirmeyeceği için) ben onu size okuyamazdım, O da size bunu (benim vasıtamla) bildirmezdi. Gerçekten ben ondan önce de (kırk senelik) bir ömür (boyu) içinizde (kimseden bir ilim öğrenme den ve size böyle bir şeyler okumadan) durmuştum! Hâlâ (bu gerçekleri düşünüp de, Kur’ân’ın, benim gibi bir beşer tarafından derlenmiş bir şey olmadığını, bilakis Allâh-u Te`âlâ tarafından indirilmiş bulunduğunu) anlamayacak mısınız?”

    25. Allâh (son bulmaktan ve tüm afetlerden) selâmet (ve kurtuluş) yurduna/Selâm (olan Zât’ın)ın (cennet gibi şerefli) evine/(sakinlerine, Allâh’ın ve meleklerin çokça selâm verdiği) selâm diyarına/ (tüm kullarını) davet etmektedir. (Ama kullarının hepsi bu davete icâbet etmemiş, ancak bir kısmı bu çağrıya kulak vererek iman etmiş ve sâlih ameller işlemişlerdir. Böylece O, rızâsına ka vuşturmayı) dilediği (bu) kimseleri de (cennete zah metsizce kavuşturacak) dosdoğru bir yola hidâyet etmektedir.

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    16. De ki: "Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kur'an'ın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?"

    25. Allah esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir

  15. Mehmet Okuyan

    16. De ki: “Allah dileseydi onu size tilavet edemezdim (okuyup aktaramazdım); (Allah da) onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür içinizde kalmıştım. Akıl etmiyor musunuz?”

    25. Allah kullarını barış yurduna (cennete) çağırıyor ve dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırıyor.

  16. Mustafa İslamoğlu (Kısmen Doğru)

    16. De ki: “Eğer Allah öyle tercih etseydi, ben onu size okumazdım; zaten O da onu size göndermezdi. Hem doğrusu şu ki; ondan önce yıllarımı sizin aranızda geçirmişim: bu kadarını olsun düşünemiyor musunuz?”

    25. Böylelikle Allah (insanı) mutluluk ve güvenlik yurduna çağırmakta ve isteyeni/istediğini dosdoğru bir yola yöneltmektedir.

  17. Mustafa Öztürk

    16. [Ey Peygamber!] Yine de ki onlara: "Allah dileseydi ben bu ayetleri size okuyup tebliğ etmezdim; ama O size ayetlerini [başka yolla, başka bir peygamber vasıtasıyla da olsa] mutlaka bildirirdi. [Şimdi beni yalancılıkla suçluyorsunuz,] oysa ben Kur'an vahyedilmeden önce sizin aranızda uzun yıllar yaşadım. [Benim nasıl bir kişilik ve karaktere sahip olduğumu bilmiyor musunuz] , bu konuda hiç düşünmüyor musunuz?!"

    25. Allah sizi [gelip geçici bir hayata değil] ebedi mutluluk ve esenlik yurduna, cennete çağırmaktadır. [Unutmayın ki] Allah dilediği/layık gördüğü kimseleri doğru yola ve cennete iletir

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    16. De ki: «Eğer Allah Teâlâ dilese idi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Muhakkak ki, ben ondan evvel sizin aranızda bir ömür sürmüştüm. Siz hiç âkilâne düşünmez misiniz?»

    25. Ve Allah Teâlâ selâmet yurduna davet ediyor ve dilediğini doğru bir yola hidâyet buyurur.

  19. Sadık Türkmen

    16. De ki: "Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi de!.. Bundan önce bir ömür boyu içinizde kaldım! Aklınızı kullanmıyor musunuz?"

    25. Allah barış yurduna davet eder. Ve yola gelmek isteyen kimseyi dosdoğru bir yola eriştirir.

  20. Süleyman Ateş

    16. De ki: "Eğer Allâh dileseydi, onu size okumazdım ve onu size hiç bildirmezdi. Ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım (böyle bir şey yapmamıştım), düşünmüyor musunuz?"

    25. Allâh; esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru bir yola iletir.

  21. Süleymaniye Vakfı

    16. De ki “Allah, farklı tercihte bulunsaydı onu size okumazdım, o da size onu bildirmezdi. Bunun (Kur’an’ın) öncesinde aranızda bir ömür geçirdim. Hiç aklınızı kullanmaz mısınız?”

    25. Allah esenlik ve güvenlik yurduna (cennete) çağırır ve gerekeni yapanı doğru yola yöneltir.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    16. 'Eğer Allah uygun bulmasaydı, ben Kur’ân’ı size okumazdım. O da, bununla ilgili size hiçbir şekilde bilgi vermezdi. Bundan önce, bir ömür boyu içinizde nasıl yaşadığımı biliyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?' de.

    25. Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor. O, temiz ve düzgün niyetlileri doğru yola yönlendirir

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    16. De ki: "Allah dileseydi, onu size okumazdım, onu size bildirmezdi de. Ondan önce içinizde bir ömür kalmıştım. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"

    25. Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru bir yola kılavuzlar.