Ayetler

Yusuf 56. Ayetteki Tercüme Hatası

Alttaki ayetler Yusuf peygamberin (a.s) hapisten çıkışı sonrası, Mısırda yönetici olduğu zaman, kardeşlerinin gelip erzak aldığı sırada en küçük kardeş bünyamin'i rehin almak için Allah'ın öğrettiği taktiği, daha sonra Yusuf'un ana baba ve on bir kardeşinin Mısır'a Yusuf'un huzuruna gelişini anlatıyor.

Diyanet İşleri Meali

YUSUF SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf’a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

99. (Mısır’a gidip) Yûsuf’un huzuruna girdiklerinde; Yûsuf ana babasını bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile güven içinde Mısır’a girin” dedi.

100. Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yûsuf’a) saygı ile eğildiler. Yûsuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra; Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”

Allah'ın Yusuf Peygambere Olan Desteği

75. ayette Ancak Allah’ın dilemesi başka ifadesi şae fiilin gerçek anlamına göre Allah'ın "beklenen şeyi" yaratmasıdır. Allah'ın Yusuf peygambere kardeşini nasıl alıkoyacağını göstermesi beklenen şeyin yaratılmasıdır. Eğer başka bir şey gerekseydi Allah onu da yaratırdı. Bu surenin en başından beri Allah'ın Yusuf peygamberi desteklediğini görüyoruz. Şae fiilinin gerçek anlamına göre Allah, desteklediği kişinin derecesini yükseltir. Peygamber seçilmek bir insanın çalışıp elde edebileceği bir şey değildir. Allah peygamberlerini toplumun içinden, diğer insanlara tercih ettiklerini seçer. Seçtiği peygamberine destek verir yani dilediğine değil.

100. ayetteki "Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir" ifadesinden belli olmuyor ama Allah yaptığı şeylerdeki incelik anlatılıyor. Sureyi en başından beri düşünürsek, Yusuf peygamberin kardeşleri tarafından kuyuya atılması, su kervanının bulup satması, Mısır hükümdarının Yusuf'u satın alması, Sultanın karısının Yusuf'a aşık olması sonucu Yusuf peygamberin hapsi tercih etmesi, daha sonra hapisten çıkması, hazinenin başına geçmesi, Allah'ın Yusuf'a kardeşini nasıl alıkoyacağını göstermesi, en sonunda da Yusuf'un bütün ailesinin Mısır'a gelmesinde Allah'ın olayları nasıl ince ince ördüğü görülüyor. Allah dilediğini değil, gerekli olan neyse onu yaratır. Ayet bütün bu olaylardaki incelikleri anlatıyor.

Âyette dileme diye çevrilen şâe = شاء f fiilinin kökü, “var etme” anlamında olan şey =شيء’dir. (Müfredât). Buna göre şâe = شاء fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yarattı” insan olursa “tercihinin gereğini yaptı” anlamına gelir. Ayetlerin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

YUSUF SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin çuvalından önce diğerlerinin çuvallarında arama yapmaya başladı. Sonra su tasını kardeşinin çuvalından çıkardı. Biz Yusuf’a böyle bir çözüm yolu gösterdik. Aksi takdirde kralın kanununa göre Yusuf kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah başka bir durum ortaya çıkarırsa başka.[1*] kralın kanununa göre Yusuf, kardeşini alıkoyamazdı.[2*] Biz istediğimiz kişinin derecesini kat kat yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üstünde bir bilen vardır.

[1*] Şâe (شاء) fiili, “bir şey yapmak” anlamındaki şey (شيء) mastarından türemiştir. Allah’ın yapması o şeyi var etmesi, insanın yapması da o şey için gereken çabayı göstermesidir (Müfredât). Allah, her şeyi bir ölçüye göre var eder (Kamer 54/49, Ra’d 13/8). İmtihanla ilgili şeyleri iyi ve kötü diye ikiye ayırmıştır (Enbiyâ 21/35). Allah, herkesin doğru yolda olmasını ister (Nisa 4/26) ama sadece doğru şeyler yapanı doğru yolda sayar (Nur 24/46). Yaptığının doğru veya yanlış olduğunu da kişiye ilham eder. Onun için doğru davrananın içi rahat, yanlış davrananın içi de sıkıntılı olur (Şems 91/7-10). Buna göre şâe (شاء) fiilinin öznesi Allah olursa “gerekeni yaptı veya yarattı”, insan olursa “gerekeni yaptı” anlamında olur. Allah insanlara, tercihlerine göre davranma hürriyeti vermeseydi hiç kimse yanlış bir şey yapamaz ve imtihan diye bir şey de olmazdı (Nahl 16/93). Yanlış kader anlayışını imanın bir esası gibi İslam’a yerleştirmek isteyenler, büyük bir çarpıtma yaparak şâe (شاء) fiiline irade yani isteme ve dileme anlamı vermiş; bunu, tefsirlere hatta sözlüklere bile yerleştirerek birçok ayetin mealini bozmuşlardır. Bkz: http://www.suleymaniyevakfi.org/akaid-arastirmalari/kuranda-sey-mesiet-irade-ve-fitrat.html

[2*] Rivayetlere göre o dönem yürürlükte olan Mısır ceza kanununa göre hırsızlığın cezası, hırsıza sopa vurmak ve çaldığı malı iki misliyle ödettirmekti.

99. (Hep birlikte) Yusuf’un yanına vardıklarında, Yusuf, anasını-babasını bağrına bastı ve “İnşaallah hepiniz güven ve huzur içinde Mısır’a girin!” dedi.

100. Anasını-babasını tahtına çıkartıp oturttu. Hepsi birlikte Yusuf'un önünde secdeye kapandılar. Yusuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, vaktiyle gördüğüm rüyamın tevili /sonucudur. Rabbim onu doğru çıkardı. Hem beni hapisten çıkardığı zaman hem de Şeytan, kardeşlerimle aramı bozduktan sonra hepinizi yaşadığınız bölgeden (Kenan’dan) buraya getirdiği zaman Rabbim bana gerçekten ihsanda bulunmuş oldu. Benim Rabbim yapmak istediği işi çok ince bir şekilde ayarlayandır. Çünkü o, daima bilen ve kararları doğru olandır.

Şâe شاء Fiiliyle İlgili Ayrıntılı Açıklama

شَاءَ şā'e fiiliyle ilgili ayrıntılı açıklamayı İbrahim dördüncü ayeti ele aldığım sayfada okuyabilirsin. İbrahim 4. Ayet Şae Fiili

شَاءَ şā'e fiiline dileme anlamı verince Kur'an'ı Kerim nasıl tutarsız bir kitap oluyor görmek için Enam 145-146. ayetleri ele aldığım sayfaya bakabilirsin. Enam 145-146. Ayetler Şae Fiili

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    76. Bunun üzerine tellal (yahut kafilenin Mısır’a döndürülmesinden sonra Yusuf), öz kardeşinin çuvalından önce diğerlerinin çuvallarını aramaya başladı; sonra kardeşinin çuvalından onu çıkarttırdı. Yusuf için işte böyle bir çare öğretmiştik; yoksa hükümdarın ceza kanununda (bundan dolayı) kardeşini alıkoyması (köle yapması) yok idi. Bu, ancak Allah’ın dilemesiyle (kardeşlerinin, babalarının şeraitinde/ kanununda olan bu cezayı kabul etmeleri için, bunun cezasının kendilerine sorulmasının Allah tarafından Yusuf’a ilhâmıyla) olmuştur. Biz dilediğimizi (ilimde) derece, derece yükseltiriz. (Yahut Biz, dilediğimizin derecelerini yükseltiriz.) Her ilim (bilgi) sahibinin üsütünde de daha iyi bilen vardır.

    100. Hem de, Yusuf, ana-babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için Allah’a şükür olarak) secdeye kapandılar. Yusuf da dedi ki: “Ey babacığım! İşte bu, vaktiyle gördüğüm rüyanın yorumudur; Rabb’im onu gerçekleştirdi ve Rabb’im bana gerçekten lütufta bulundu. Nitekim beni zindandan çıkardı ve şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra sizi o çölden buraya getirdi. Şüphesiz benim Rabb’im dilediği kimseye pek lütufkârdır. Şüphesiz O, yegâne Alim’dir ( her şeyi hakkıyla bilendir), Hakim’dir (bütün işleri hikmetle yürütendir).”

  2. Bayraktar Bayraklı

    76. Bunun üzerine Yûsuf, kendi kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra da eşyayı, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir tedbir öğrettik; yoksa kralın hukukuna göre kardeşini alıkoyamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.

    100. Ana babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi, Yûsuf'un önünde secde eder gibi eğildiler. Yûsuf dedi ki: “Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu. Çünkü şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, O, beni zindandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Şüphesiz O, her şeyi bilendir; hikmet sahibidir.”

  3. Diyanet İşleri

    76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf’a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

    100. Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yûsuf’a) saygı ile eğildiler. Yûsuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra; Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”

  4. Diyanet Vakfı

    76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusuf'a böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.

    100. Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: «Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.»

  5. Edip Yüksel

    76. (Yusuf) kardeşinin yükünden önce onların yüklerinden başladı ve sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. Biz Yusuf'a böyle bir planı öğretmiştik. Kralın yasasını uygulasaydı kardeşini alıkoyamazdı; ALLAH dilese başka. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilenin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

    100. Ana ve babasını tahtın üzerine kaldırdı. Hepsi onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: "Babacığım, bu, önceden görmüş bulunduğum rüyanın gerçekleşmesidir. Rabbim onu gerçekleştirdi. şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra O beni hapishaneden çıkararak ve sizi çölden getirerek bana iyilikte bulundu. Gerçekten Rabbim dilediğine karşı çok şefkatlidir. O, Bilendir, Bilgedir."

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin eşyalarından önce onların eşyalarını aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünün içinden çıkardı. İşte Yusuf'a biz böyle bir oyun öğrettik. Melikin kanunlarına göre, kardeşini alıkoymasına imkan yoktu. Ancak Allah dilerse o başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde bir başka bilen vardır.

    100. Anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine oturttu ve hepsi birden Yusuf için secdeye kapandılar. Bunun üzerine Yusuf dedi ki: "İşte bu durum, o rüyamın çıkmasıdır. Gerçekten Rabbim onu hak rüya kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Doğrusu Rabbim dilediğine lutfunu ihsan eder. Şüphesiz O, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir."

  7. Hakkı Yılmaz

    76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin kabından önce onların kaplarını aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin kabının içinden çıkardı. İşte Yûsuf’a Biz böyle bir oyun öğrettik. Melikin dininde/ülkenin yasalarında, kardeşini alıkoymasına imkân yoktu. –Ancak Allah dilerse o başka. Biz dilediğimiz kişileri derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde bir daha iyi bilen vardır.–

    100. Ve anasıyla babasını yüksek bir taht üzerine yükseltti. Ve hepsi boyun eğip teslimiyet göstererek o’nun için yere kapandılar. Ve Yûsuf: “Babacığım! İşte bu durum, o gördüğümün te’vîlidir. Gerçekten Rabbim onu hak kıldı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkarmakla ve sizi çölden getirmekle Rabbim bana hakikaten ihsan buyurdu. Şüphesiz Rabbim dilediği şeye armağan vericidir. Şüphesiz O, en iyi bilen, hüküm koyanın ta kendisidir.”

  8. Hasan Basri Çantay

    76. Bunun üzerine (Yuusuf), kardeşinin kabından evvel onların kafalarını (aramıya) başladı. Nihayet onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte biz Yuusuf için böyle bir tedbir kullandık. Yoksa o, pâdişâhın dînine göre kardeşini (esîr olarak) tutabilecek değildi: Meğer ki Allahın irâdesi ola. Biz kimi dilersek onu nice derecelerle yükseltiriz. Her ilim saahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.

    100. Babasını ve anasını tahtının üstüne çıkarıb oturtdu. Hepsi onun için (ona kavuşdukları için) secdeye kapandılar. (Yuusuf) dedi ki: Ey babam, işte bu, evvelce gördüğüm rü'yânın tehakkukudur. Gerçek, Rabbim onu doğru çıkardı. Bana iyilik etdi. Çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimizin arasını bozduktan sonra da O, sizi çölden getirdi. Şübhesiz ki Rabbim, dileyeceği şeyleri çok güzel, çok ince tedbîr edendir . Hakkıyle bilen, tam hikmet saahibi olan Odur».

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    76. Bunun üzerine (Yusuf, öz) kardeşinin kabından (yükünden) önce (hemen onu suçlama çekincesinden dolayı), onların kaplarını (aramaya) başladı. Sonra onu, kardeşinin kabından çıkardı. İşte biz (Yusuf’a, kardeşi Bünyamin’i geri alması için) böyle bir plan hazırlattık. Yoksa hükümdarın dinine (kanununa) göre, Allah’ın dilemesi dışında kardeşini alamazdı. (Biz) dilediğimizi yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde, daha iyi bilen vardır (Allah eşsiz ilim sahibidir).

    100. Babasını ve annesini tahtın üzerine çıkar(ıp oturt)tu ve hepsi de (önce) onun için (yani ona kavuşturan Allah’a şükür için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: “Ey babacığım! İşte bu, önceki (gördüğüm) rüyamın te’vili (yorumu)dur. Doğrusu Rabbim o rüyayı gerçekleştirdi. Bana nice ihsanlarda bulundu. Böylece beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra da O (Allah), sizi çölden (buraya) getirdi. Şüphesiz Rabbim, dilediğine lütfedicidir. Çünkü O, hakkıyla bilen, mutlak hüküm sahibidir.”

  10. Hayrat Vakfı Meali

    76. Bunun üzerine (Yûsuf, su kabını aramak üzere), kardeşinin yükünden önce onların yüklerine başladı; (en) sonra onu kardeşinin yükünden çıkardı. İşte Yûsuf'a böyle bir çâre öğrettik. Yoksa Melik'in kanûnuna göre (Yûsuf) kardeşini alıkoyamayacaktı; ancak Allah'ın dilemesi müstesnâ. (Biz) kimi dilersek derecelerle yükseltiriz. Her ilim sâhibinin üstünde, bir bilen vardır.

    100. Böylece (sarayına geldiklerinde) ana-babasını (kendi) tahtın(ın) üstüne çıkardı ve (derken hepsi) onun (Yûsuf) için secde ediciler olarak, secdeye kapandılar.(1) (Yûsuf) dedi ki: “Ey Babacığım! İşte bu, evvelki rüyâmın ta'bîridir. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Hem şübhesiz bana ihsanda bulundu; çünki beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Muhakkak ki Rabbim, ne dilerse çok hoş tedbîr edendir. Şübhesiz ki, Alîm (hakkıyla bilen), Hakîm (her işi hikmetli olan)ancak O'dur.”

  11. Hüseyin Atay

    76. Bunun üzerine, kardeşinin yükünden önce ötekilerin yüklerini aramaya başladı. Sonra kardeşinin yükünden onu çıkardı. İşte Yusuf'a böyle bir plan kurmasını bildirdik. Hükümdarın kanunlarına göre kardeşini alamazdı. Allah'ın dilemesi başka. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilenden üstün bir bilen bulunur.

    100. Ana babasını tahta çıkardı ve hepsi onun önünde eğildiler. Ve dedi: “Babacığım! Bu, önceleri gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benim ile kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni hapisten çıkaran ve sizi çölden getiren Rabbim gerçekten bana iyilikte bulundu. Doğrusu, Rabbim dilediğine lütufta bulunur. Doğrusu O, bilgindir, bilgedir.

  12. İhsan Eliaçık

    76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce diğerlerinin yükünü aramaya başladı. Sonunda onu Bünyamin'in yükünde çıkardı... İşte Yusuf için olayların böyle gelişmesini sağladık. Aksi halde kralın kanununa göre kardeşini başka türlü alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın uygun görmesi başka. Biz, lâyık gördüğümüzü derecelerle yükseltiriz. Her bilenin üstünde bir bilen vardır.

    100. Anne ve babasını makamına çıkardı. Hepsi Yusuf'u gururla selâmladılar. Yusuf da: "Ey babacığım! İşte yıllar önceki rüyamın yorumu buydu. Gerçekten Rabbim onu gerçekleştirdi; bana iyilikte bulundu, beni hapisten çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, sizi çölden buralara getirdi. Gerçekten Rabbim, lâyık gördüğüne engin cömertliğini yağdırıyor. Allah her şeyi bilendir, çok bilgedir; hiç kuşkusuz." dedi.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    76. Derken (teftişle görevli kişi, o kabı kendilerinin koyduğu şüphesini uyandırmamak için teftişe, Yûsuf (Aleyhisselâm)ın öz) kardeşinin kabından/yükünden/ evvel onların kaplarıyla/ yükleriyle/ başladı da sonra onu kardeşinin kabından/yükünden/ çıkardı. (Habîbim!) İşte (kardeşini yanında alıkoyabilmesi için) Biz Yûsuf’a böyle (acayip) bir çare öğrettik. Allâh’ın (hükümdara aynı hükmü verdirmeyi) dilemesi hâriç o, melikin (hırsızlara uyguladığı) hükmün de kardeşini (yanında) alıkoyabilecek değildi. Biz (Yûsuf (Aleyhisselâm) hakkında olduğu gibi) dilediğimizi (ilim hususunda) üstün derecelere yükseltiriz. Her ilim sahibinin üzerinde daha iyi bilen biri vardır!/ Her ilim sahibinin fevkınde (her şeyi hak kıyla bilen Allâh-u Te`âlâ gibi bir) Alîm vardır!/

    100. Böylece (şehre girdiklerinde) babasıyla annesini o (kendisine özel çok değerli) taht üzerine yükseltti de, onlar (oğullarıyla birlikte selâmlamada bulunmak üzere) ona secdeediciler olarak (yere) kapandılar. (O zaman Yûsuf (Aleyhisselâm)) dedi ki: “Ey benim babam! İşte bu, benim daha önceki rüyamın te’vil (ve tabir)idir! Muhakkak Rabbim onu (gerçeğe uygun olarak tecelli eden) bir hak yapmıştır. Zaten O beni hapisten çıkardığında da, şeytan benimle kardeşlerimin arasında bozgunculuk (ve kışkırtma) yaptıktan sonra (hep birlikte) sizi çölden getirdiği (bugü)n(ümüz)de de gerçekten bana (çok büyük) iyilik yapmıştır. Şüphesiz benim Rabbim (kullarca gizli kapalı olan tüm konuları hakkıyla bilendir ve yaratıklara göre ne kadar zor gözükse de) dilediği şeylere Latîf’dir (ki, böylece isteklerini, hiçbir engelle karşılaşmaksızın irâdesi doğrultusunda gerçekleştirir ve irâdesini her şeye nüfûz ettirerek lütfunu tecelli ettirir)! Muhakkak ki O, (yaratma ve yönetmeyle alâkalı tüm menfaatleri hakkıyla bilen) Alîm de, (her şeyi vakti vaktinde ve yerli yerinde yapan) Hakîm de, ancak O’dur!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın dilemesi başka.Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

    100. Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yûsuf'a) saygı ile eğildiler. Yûsuf dedi ki: "Babacığım! İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra; Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

  15. Mehmet Okuyan

    76. Bunun üzerine (Yusuf), kardeşinin (Bünyamin’in) yükünden önce onların (diğer kardeşlerinin) yüklerini (aramaya) başlamıştı. Sonra da onu (kayıp su kabını) kardeşinin (Bünyamin’in) yükünden çıkartmıştı. İşte biz Yusuf’a böyle bir tedbir (çare) öğretmiştik; (yoksa) –Allah’ın dilemesi hariç– hükümdarın kanununa göre kardeşini (yanında) tutamayacaktı. Biz dilediğimizi (layık olanı) derecelerle yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üzerinde daha iyi bilen (birisi) vardır.

    100. Ana babasını tahtın(ın) üstüne çıkartıp oturtmuş ve hepsi onun için (ona kavuştukları için Allah’a) secde etmişlerdi. (Yusuf) şöyle demişti: “Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur. Elbette Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, Rabbim beni hapisten çıkararak ve sizi çölden getirerek bana (çok şey) lütfetti. Şüphesiz ki Rabbim dilediği şeyi çok ince düzenleyendir. Şüphesiz ki yalnızca O bilendir, doğru hüküm verendir.

  16. Mustafa İslamoğlu (Kısmen Doğru)

    76. Bunun ardından, (Yusuf’un huzuruna getirildiler). O, öz kardeşinin yükünden önce diğerlerinin yüklerini aratarak işe başladı. Sonunda onu öz kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte Yusuf’un (arzusunu gerçekleştirmek) için böyle bir planı yürürlüğe Biz koyduk. Kralın hukuk sistemine göre kardeşini alıkoyması doğru olmazdı; tabii ki Allah’ın tercih etmesi müstesna. Biz, tercih ettiğimiz kimseyi (ilmen) kat kat yüceltiriz; fakat her bilenin üstünde her şeyi bilen bir (Allah) vardır.

    100. Ebeveynini makamına çıkarttı ve onu yerlere kapanarak saygıyla selamladılar. Ardından “Ey babacığım!” dedi, “Bir zamanlar gördüğüm rüyanın altında yatan anlam buymuş meğer. İşte, Rabbim onu gerçeğe dönüştürmüştür. Yine O, beni hapisten çıkararak, dahası şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra bile sizin çölü aşıp gelmenizi sağlayarak bana lütufta bulunmuştur. Çünkü benim Rabbim, dilediği şeyi cömertçe lutfedendir: zira O her şeyi bilen, her hükmünde tam isabet kaydedendir.

  17. Mustafa Öztürk

    76. Kervan Yusuf'un huzuruna getirilince, Yusuf ilkin üvey kardeşlerinin yüklerini aradı. Ardından öz kardeşinin yükünün içinden tası bulup çıkardı. Biz Yusuf'a [öz kardeşi Bünyamin'i yanında alıkoyması] için böyle bir çare öğrettik. Aksi takdirde hükümdarın yasasına göre Yusuf öz kardeşini yanında alıkoyamazdı; ancak Yusuf bunu Allah'ın dilemesi/böyle bir çare öğretmesi sayesinde başardı. İşte biz, dilediğimiz kimselerin derecelerini böyle yükseltiriz; [amaçlarına ulaşma yolunda onlara çeşitli hal çareleri öğretiriz] . Elbet her bilenden daha üstün bir bilen vardır; [dolayısıyla Yusuf'un üvey kardeşleri kendilerini çok akıllı ve bilgili sanıyorlardı; oysa Yusuf onlardan çok daha akıllı ve bilgili idi] .

    100. Daha sonra Yusuf anasını ve babasını makamına çıkarıp yanına oturttu. Bu sı­rada hem anası babası hem de bütün kardeşleri onun huzurunda saygıyla eğildiler. Bu manzara karşısında Yusuf, "Canım babam!" dedi, "Yıllar önce görmüş oldu­ğum rüyanın gerçek hayattaki tezahürü işte bu! Rabbim o rüyayı şimdi gerçekleştirmiş oldu. O bana nice lütuflarda bulundu. Beni zindandan kurtardı; sizi çölden çıkarıp buraya getirdi; üstelik şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra bizi tekrar birbirimize kavuşturdu. Şüphesiz rabbim dilediği şeyi akıl sır ermeyecek şekilde gerçekleştirir. Çünkü O her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi yerli yerince edip eyleyendir."

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    76. Artık kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra onu kardeşinin yükünden çıkarıverdi. İşte Yusuf için böyle bir tedbir yaptık. Yoksa hükümdarın dinine göre kardeşini alıkoyabilecek değildi. Meğer ki, Allah Teâlâ dilesin. Biz dilediğimiz kimseyi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha ziyâde bir bilgin vardır.

    100. Ve babası ile anasını yüksek bir taht üzerine kaldırdı ve onun için hepsi secdeye kapandılar ve dedi ki: «Ey pederim! İşte bu, evvelce görmüş olduğum rüyamın te'vilidir. Onu Rabbim vakıa mutabık kıldı ve muhakkak ki, bana ihsanda bulundu. Çünkü beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi, benim ile kardeşlerimin arasını şeytan bozduktan sonra. Şüphe yok ki, Rabbim dilediği şey için pek latîf tedbir sahibidir. Muhakkak ki alîm, hakîm olan O'dur O.

  19. Sadık Türkmen

    76. Böylece öz kardeşinin kabından önce, onların kaplarını aramaya başladı. Sonra da kardeşinin kabından tası çıkardı. İşte Biz, Yusuf’a böyle bir çare öğrettik. Yoksa kralın kanununa göre kardeşini yanında alıkoyamazdı. Ancak Allah dilerse başka! Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde; "daha iyi bir bilen" vardır!

    100. Annebabasını tahtın üzerine oturttu. Onlar da buna şükür için, onun önünde yere kapanarak saygı ile selamladılar. Dedi ki: "Ey babacığım! İşte bu, önceden gördüğüm rüyamın yorumudur, Rabbim onu gerçek yaptı. Bana iyilikte bulundu. Beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi; şeytan benimle kardeşlerimin arasına fitne soktuktan sonra!.. Şüphesiz Rabbim dilediği şeyi, çok ince bir şekilde düzenleyip ayarlar. Şüphesiz O; bilir ve doğru hüküm/karar verendir.

  20. Süleyman Ateş

    76. Bunun üzerine (Yusuf), kardeşinin yükünden önce ötekilerin yüklerini aramağa başladı; sonra tası kardeşinin yükünden çıkardı. İşte Yusuf'a böyle bir çare öğrettik. Yoksa kralın dini(kanunu)na göre (Yusuf) kardeşini alamazdı. Meğer Allah dilemiş olsun. (Biz) dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üstünde daha bir bilen vardır.

    100. na-babasını tahtın üstüne çıkardı ve hepsi onun için secdeye kapandılar (önünde saygı ile eğildiler. Yusuf): "Babacığım, dedi, işte bu, önceden (gördüğüm) rü'yanın yorumudur. Rabbim onu gerçek yaptı, bana iyilik etti; zira şeytan, benimle kardeşlerim arasına fitne soktuktan sonra O, beni zindandan çıkardı, sizi de çölden getirdi. Gerçekten Rabbim dilediği şeyi çok ince düzenler. O, (her tedbiri) bilen, her şeyi yerli yerince yapandır."

  21. Süleymaniye Vakfı

    76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin çuvalından önce diğerlerinin çuvallarında arama yapmaya başladı. Sonra su tasını kardeşinin çuvalından çıkardı. Biz Yusuf’a böyle bir çözüm yolu gösterdik. Aksi takdirde kralın kanununa göre Yusuf kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah başka bir durum ortaya çıkarırsa başka. kralın kanununa göre Yusuf, kardeşini alıkoyamazdı. Biz istediğimiz kişinin derecesini kat kat yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üstünde bir bilen vardır.

    100. Anasını-babasını tahtına çıkartıp oturttu. Hepsi birlikte Yusuf'un önünde secdeye kapandılar. Yusuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, vaktiyle gördüğüm rüyamın tevili /sonucudur. Rabbim onu doğru çıkardı. Hem beni hapisten çıkardığı zaman hem de Şeytan, kardeşlerimle aramı bozduktan sonra hepinizi yaşadığınız bölgeden (Kenan’dan) buraya getirdiği zaman Rabbim bana gerçekten ihsanda bulunmuş oldu. Benim Rabbim yapmak istediği işi çok ince bir şekilde ayarlayandır. Çünkü o, daima bilen ve kararları doğru olandır.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusuf 'a böyle bir tedbir öğrettik , yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın bir şeyi var etmesi hariç. Kurduğumuz düzene uyup (gayret göstereni) kat, kat yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstün de herşeyi bilen (Allah ) vardır

    100. Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı ve hepsi onun için secdeye kapandılar (önünde saygı ile eğildiler. Yusuf): "Babacığım, dedi, işte bu, önceden (gördüğüm) rü'yanın yorumudur. Rabbim onu gerçek yaptı, bana iyilik etti; zira şeytan, benimle kardeşlerim arasına fitne soktuktan sonra O, beni zindandan çıkardı, sizi de çölden getirdi. Rabbimin kulları için, düzeninin yasaları içinde, uygun olan şeyleri yapar. İlim, hikmet sahibi ve hükümran olan yalnızca O’dur.

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    76. Bunun üzerine Yûsuf öz kardeşinin heybesinden önce, öteki kardeşlerin heybelerini aramaya başladı. Nihayet su kabını, öz kardeşinin heybesinden çıkardı. Yûsuf'a böyle bir tuzak öğretmiştik. Yoksa Yûsuf, Allah'ın dilemesi dışında, kralın dinine göre öz kardeşini alamazdı. Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz biz. Her bilgi sahibinin üstünde bir başka bilen vardır.

    100. Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi, Yûsuf'un önünde secde eder gibi eğildiler. Yûsuf dedi: "Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu, şeytan, benimle kardeşlerim arasına yamukluk soktuktan sonra, O beni zındandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Rabbim, dilediği şeyde çok ince lütuflar sergiliyor. Alîm olan O'dur, Hakîm olan O'dur."