Ayetler

Muhammed 23. Ayetteki Tercüme Hatası

Diyanet İşler Meali

MUHAMMED SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

20. İnananlar, “Keşke bir sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

21. İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

22. Demek, yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi? *

23. İşte bunlar, Allah’ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

23. ayette istiare-i temsiliye var. Allah, kendilerine okunan ayetleri anlamak istemeyen insanları, sanki Allah bu insanların kalplerini mühürlemiş gibi davrandıklarını anlatıyor. Kafirler ayetleri anlayabilecek durumda oldukları halde sanki kalpleri gözleri kulakları mühürlü gibi davranıyorlar. İstiare-i temsiliye hakkında daha fazla bilgi için Bakara 7. Ayeti yazdığım sayfaya bakabilirsin. Bakara 7. Ayet Açıklama. Ayetin doğru tercümesi şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

MUHAMMED SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

20. İnanıp güvenenler: "Keşke bir sure indirilse!" derler. Hüküm içeren bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş birinin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlara uygun olan,

21. içten boyun eğmek ve marufa /Kur’an’a uygun konuşmaktır. Savaşma işi kesinleşince de Allah'a karşı dürüst davranırlarsa kendileri için elbette iyi olur.

22. Savaştan yüz çevirirseniz, bulunduğunuz yerde fesat çıkarmanız ve akrabalık bağlarını koparmanızdan başka ne bekleyebilirsiniz ki!

23. İşte bu gibiler, Allah’ın lanetlediği /dışladığı kimselerdir. (Sanki) Allah, onları sağırlaştırmış ve basiretlerini köreltmiştir.

[*] Bu âyette, istiare-i temsiliyye (alegori) denen mecazi anlatım vardır. İstiarede benzetme edatı gizlenir ama Türkçede, bu tür istiareler gerçek sanıldığı için burada benzetme “sanki” sözüyle açığa çıkarılmıştır (Lokman 31/6-7, Câsiye 45/6-7). “Sanki” edatı yazılmazsa bazı insanlar, Allah’ın kafirlere, tövbe kapısını kapattığını ve özgürce karar almalarını engellediğini sanacaklardır. Oysa tövbe edildiği yani yanlıştan dönüldüğü takdirde affedilmeyecek bir günah yoktur (Bakara 2/159-160, Nisa 4/17, Zümer 39/53).

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    23. İşte onlar o kimselerdir ki, Allah, kendilerini lânetlemiş de, kulaklarını (sanki) sağır, gözlerini de (sanki) kör etmiştir.

  2. Bayraktar Bayraklı

    23. İşte, Allah böylelerine lanet edip kulaklarını sağır ve gözlerini kör etmiştir.

  3. Diyanet İşleri

    23. İşte bunlar, Allah’ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  4. Diyanet Vakfı

    23. İşte bunlar, Allah’ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  5. Edip Yüksel

    23. İşte, ALLAH’ın lanetlediği, sağırlaştırıp körleştirdiği kimseler bunlardır.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    23. İşte onlar, Allah’ın lanetlediği, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  7. Hakkı Yılmaz

    23. İşte onlar, Allah’ın kendilerini dışladığı, sonra kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  8. Hasan Basri Çantay

    23. Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden tardetmiş de (kulaklarını) sağır, gözlerini kör yapmışdır.

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    23. İşte bunlar, Allah’ın kendilerini rahmetinden kovduğu, (kulaklarını) sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    23. İşte onlar o kimselerdir ki, Allah onlara lâ`net etmiştir. Sonra (bu isyankâr hâllerine binâen) onları sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiştir.

  11. Hüseyin Atay

    23. İşte Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği bunlardır.

  12. İhsan Eliaçık

    23. Böyle yapanlar Allah'ın dışladığı, duygularını aldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    23. İşte ancak onlardır o kimseler ki; Allâh onlara lânet etmiştir (, rahmetinden ve cennetinden uzak etmiştir) de, onları (hakkı işitmekten) sağır etmiştir ve gözlerini (hakikati görmekten) kör etmiştir.(Çünkü onlar sahip oldukları arzu ve gücü, gerçekleri dinleyip anlama yönünde sarf etmemişlerdir.)

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    23. unculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi? İşte bunlar, Allah'ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  15. Mehmet Okuyan

    23. İşte bunlar, Allah’ın kendilerini lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kişilerdir.

  16. Mustafa İslamoğlu

    23. İşte böyleleri Allah’ın rahmetinden dışladığı, ardından sağırlaştırdığı ve gözlerini körelttiği kimsedirler.

  17. Mustafa Öztürk

    23. İşte böyleleri Allah'ın lanetleyip rahmetinden uzaklaştırdığı kimselerdir. Allah onların kulaklarını sağır, gözlerini kör etmiştir

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    23. Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah lânet etmiştir, sonra onları sağır kılmıştır ve gözlerini kör etmiştir.

  19. Sadık Türkmen

    23. Işte Allah’ın lânetlediği (rahmetinden dışladığı/azarladığı), gerçekleri duymak istemeyen ve gerçekleri görmek istemeyen kimseler bunlardır.

  20. Süleyman Ateş

    23. Onlar, Allâh’ın la’netleyip sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

  21. Süleymaniye Vakfı

    23. İşte bu gibiler, Allah’ın lanetlediği /dışladığı kimselerdir. (Sanki) Allah, onları sağırlaştırmış ve basiretlerini köreltmiştir.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    23. Onlar öyle kimselerdir ki, sanki Allah onları lanetleyip sağır yapmış ve gözlerini de kör etmiş gibidirler.

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    23. İşte bunlardır, Allah’ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...