Ayetler

Vakıa 35 ve 36. Ayetlerdeki Tercüme Hatası

Diyanet İşler Meali

VAKIA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

35. Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.

36,37,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

Huriler Bakire Mi?

Ayetlerin doğru meali ve açıklaması şöyle;

Süleymaniye Vakfı Meali

VAKIA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

35. Onları[*]/ hizmet eden hurileri biz oluşturup geliştirdik.

[*] “Onları” diye anlam verdiğimiz (هن) zamirine, bazı tefsir ve meallerde “cennetliklerin eşleri” anlamı verilir. Bunun için 34. âyetteki “yüksek döşeklerde olacaklar (وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ)” ifadesine, Arap diline aykırı olarak “onlara, pek değerli eşler vereceğiz” şeklinde anlam vermişlerdir. Oysa 34. ayetteki ifade, 27. ayetle başlayan ve oradaki “fî (في)” harfi cerri nedeniyle mekan belirttiği açık olan bir dizi yer zarfının sonuncusudur. 27-34 arasındaki tüm ayetlerde defteri sağdan verilenlerin kalacakları yerler anlatılmaktadır. Ayete “onlara, pek değerli eşler vereceğiz” anlamını verebilmek için, zarf olan kelimelere mef’ul /nesne muamelesi yapılması gerekir ki bu, Arap dili açısından mümkün değildir. Zaten “eşler” diye anlam verdikleri furuş (فُرُش) kelimesi, Rahman Suresinin 54. âyetinde, “cennetliklerin yaslandıkları döşekler” anlamında kullanılmıştır ve ona “döşekler” dışında bir anlam veren de olmamıştır. Bu ayette de furuş kelimesi aynı anlamdadır. Bundan üç ayet sonra:“Onlar, defteri sağdan verilenler içindir." (Vakıa 56/38) ifadesi tekrarlanmaktadır. Bu sebeple, zamirin gidebileceği tek yer, Vakıa 56/22. âyetteki hurilerdir.

36. Onları ilk olarak (orada) yarattık[*].

[*] “İlk olarak” diye anlam verilen kelime “(بكر) bikr”in çoğulu olan “(أبكار) ebkâr”dır. Bikr’in kök anlamı, bir şeyin ilki ve başlangıcı olmaktır (Mekâyîs’ul-luğa (بكر) md.). Bu kelime, bâkire kadınlar için de kullanılır. Tefsir ve mealler, “(فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا)” ayetine “onları ilk defa (orada) yarattık” yerine “onları bâkireler yaptık” anlamı vermişlerdir. Halbuki hurilerle ilk defa cennette karşılaşılacağını söyleyen başka ayetler de vardır (Rahman 55/56, 72-74).

66. “Emeklerimiz yok oldu;

Seçtiğim Meallerde Nasıl Tercüme Edilmiş?

Eğer çok okunan mealler arasında doğru tercüme varsa yeşil doğrulama işaretiyle belirtim.

  1. Ali Akın

    35, 36, 37. Gerçekten Biz, hurileri farklı olarak (doğmakla değil), yepyeni bir yaratılışla yaratmışız da, onlan eşlerine düşkün ve yaşıt bäkireler kılmışızdır.

  2. Bayraktar Bayraklı

    35,36,37. Sağdakiler için biz, kadınları yeniden biçimlendiririz. Onları genç kızlar haline getiririz. Eşleri tarafından sevilen yaşıt genç kızlar.

  3. Diyanet İşleri

    35. Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.

    36,37,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

  4. Diyanet Vakfı

    35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.

    36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık.

  5. Edip Yüksel

    35. Biz kadınları yeniden biçimlendirdik.

    36. Onları, gençleştirdik.

  6. Elmalılı Hamdi Yazır

    35. Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).

    36. Onları bâkireler yaptık.

  7. Hakkı Yılmaz

    35. Şüphesiz Biz, kirazı, muzu, gölgeleri, fışkıran suyu öyle bir yaratışla yarattık.

    36-38. Ki onları, sağın ashâbı için albenili ve hepsi bir ayarda hiç dokunulmamışlar yaptık.

  8. Hasan Basri Çantay

    35. Hakıykat, biz onları yepyeni bir yaratılışla yaratdık da,

    36-37. kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık,

  9. Hasan Tahsin Feyizli - Feyzü'l Furkan

    35-36-37-38. Doğrusu biz, onları (hûrileri) defteri sağdan verilen (bahtiyar kimse)ler için (yep)yeni yarattık. Onları bâkireler, (kocalarına düşkün) hep aynı yaşta (kalan) sevgililer yaptık.

  10. Hayrat Vakfı Meali

    35. Şübhesiz ki biz onları (Cennetteki o kadınlarını yeni) bir yaratılışla yarattık.

    36. İşte onları (dâimî) bâkireler kıldık!

  11. Hüseyin Atay

    35-38. Doğrusu, biz kadınları yarattıkça yarattık, onları uğurlu olanlara yaşıt sevgililer olarak bakireler kıldık.

  12. İhsan Eliaçık

    35. Yeni bir yaratışla yeniden var ettik onlarla

    36. El değmemiş hale getirdik hepsini

  13. Kur'ân-ı Mecid Tefsirli Meal-i Alisi (İsmailağa Cemaati)

    35. Gerçekten Biz onları (bir anne babadan doğum söz konusu olmaksızın) tam bir yoktan yaratışla icat ettik!

    36. Böylece onları (kendileriyle ne kadar cima edilse de) bâkireler kıldık!

  14. Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir

    35. Şüphesiz biz onları (eşlerini) yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.

    36-37. Onları bâkire, eşlerine sevgiyle bağlı ve yaşıt kılmışızdır.

  15. Mehmet Okuyan

    34,35,36,37. (Uyumlu), yepyeni olarak şekillendirdiğimiz ve tamamen yeni bir yaratılışla oluşturduğumuz kabartılmış döşeklerde (onlara ödüller verilecektir).

  16. Mustafa İslamoğlu

    55. Çünkü Biz onları yepyeni bir yaratılışla inşâ edeceğiz,

    36. ve onları bâkir/bâkire olarak var edeceğiz:

  17. Mustafa Öztürk

    34-37. Cennette onlar için nadide eşler de olacak. Biz o eşleri bambaşka nitelikte yaratmışızdır. Onların hepsi bakire, kocalarına düşkün ve aynı yaşta olacak.

  18. Ömer Nasuh Bilmen

    35. Şüphe yok ki, Biz onları bir yaradılış ile yarattık.

    36. İşte onları bakireler kıldık.

  19. Sadık Türkmen

    35. Gerçek şu ki, Biz onları yeniden yarattık.

    36. Onları gençleştirdik,

  20. Süleyman Ateş

    35. Biz (oradaki) kadınları da yeniden bir güzel inşâ’ etmişiz,

    36. Onları bâkireler yapmışızdır.

  21. Süleymaniye Vakfı

    35. Onları/ hizmet eden hurileri biz oluşturup geliştirdik.

    36. Onları ilk olarak (orada) yarattık.

  22. Viyana Kur'an Okulu Kur'an-ı Kerim Meali

    35-38. Biz kadınları da güzel bir biçimde yeniden yaratmış, hepsini bakireler yapmışızdır, Eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt, Sağın adamları için.

  23. Yaşar Nuri Öztürk

    35. Biz kadınları da güzel bir biçimde yeniden yaratmış,

    36. Hepsini bakireler yapmışızdır,